Kayıtlar

Eylül, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MERSİN KUVAYİ MİLLİYE İLKOKULU

Resim
  24 Eylül 1955 Cumartesi, Mersin… 19 eylül pazartesi günü Mersin Kuvayi Milliye İlkokulu üçüncü sınıfa, biraz tedirgin başlayıp, ilk haftayı tamamladık. Göçmen barakalarından bir hayli arkadaşımız var okulda. Birinci sınıfa yeni kayıt yaptırmış olanların dışında, hepsi okulun eski öğrencileri. Kardeşim Mustafa ile ben okulun yeni öğrencileriyiz. Okulun genel işleyişini ve öğretmenlerini tanımıyoruz. Öyleyiz çünkü anamın hastalığı ve ekonomik nedenlerle sürekli okul değiştiriyoruz. Birinci sınıfı Niğde Misli Köyünde, ikinci sınıfı Osmaniye’de okuduk. Kuvayi Milliye üçüncü okulumuz oldu. Anam hala hastanede ve babam da sürekli bir iş bulamadı hala. Her ne kadar simit satarak biraz harçlık biriktirmiş isek de ayakkabı, önlük, kitap ve defter için yeterli paramız yoktu. Bu kez de okul aile birliğinin yardımlarıyla eksiklerimiz tamamlandı. Bu tür yardımları unutmuyordum, unutmamalıydım. Misli ve Osmaniye’deki başarılarımızı burada da sürdürmeliydik. Mersin Kuvayi Milliye...

ESKİ MERSİN URAY CADDESİDİR

Resim
  23 Temmuz 1955 Cumartesi, Mersin… Bugün simitlerimi sattıktan sonra uğradığım İl Halk Kitaplığında yaklaşık 2 saat araştırma yaptıktan sonra Aziz Antuan Katolik Kilisesi önündeki Alman İskelesi’ne uğradım. Denizin içine yaklaşık 20 metre girmiş olan iskele ve çevresi Mersinlilerin plaj alanı olmuştu. İskele üzerinden denizi ve Uray Caddesi ekseninde yapılanmış olan bölgeyi gözledim uzun süre. İnşaa edildiğinde deniz kıyısında olan kilise, 1930’lu yıllarda denizin doldurulması çalışmaları sonucunda, şu an denizden 300 metre kadar içeride bulunmaktaydı.  Eskiden Mersin limanına yanaşan gemilerin uzaktan ilk gördükleri yapı, kilisenin çan kulesiydi, bunun içindir ki liman inşa edilene kadar çan kulesinde bir de deniz feneri bulunmaktaydı. İl Halk Kütüphanesi’nde edindiklerimin yanı sıra  iskeleden gördüklerim,  Eski Mersin’in Uray Caddesi ekseni çevresinde yapılanmış olduğuydu. Bir başka deyişle Uray Caddesi ve çevresi Eski Mersin idi… Mersin’in ekonomik ve so...

MERSİN GÖÇMEN BARAKALARINDA YAŞAM

Resim
  16 Temmuz 1955 Cumartesi, Mersin… İlkokul ikinci sınıfı okuduğumuz, Yer fıstığı ambarı Osmaniye’den geleli yaklaşık 35 gün olmuştu. Anam hastanede, babam günübirlik iş bulursa çalışan biriydi. Sabahın erken saatlerinde amele pazarına giderdi. Gümrük Meydanı amele pazarlarından biriydi. Arkadaşlarımızdan bazılarının ana-babaları çırçır fabrikasında çalışıyordu. Babam da çalışmak için başvurmuştu ama işçi alım mevsimleri geçmişti. Okuma yazması olmadığı gibi herhangi bir dalda uzmanlığı da yoktu. Amele pazarında, bulabilirse, günlük işlere gidiyordu. Her biri farklı meslek gruplarında olsa da verilecek herhangi bir işi yapmaya hazır durumdaki ameleler, pazara işçi alımı için gelecek olan işverenlerin yolunu gözlerdi. İçlerinde en şanssız olanlar, mesleği olmayan beden işçileriydi. Babam onlardan biriydi… Bir günlüğüne de olsa evine ve çocuklarına ekmek götürebilmenin telaşı içinde olan işçiler, İşverenin, işçi pazarına gelmesiyle umutlanırlar, öne çıkmaya ve işv...