Kayıtlar

Kadirli etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TOPRAKKALE DE GÜNÜBİRLİK İŞÇİLİK

Resim
  19 Ağustos 1954 Perşembe, Osmaniye… Osmaniye, ilçeleriyle birlikte, yer fıstığı üretiminin yanı sıra domates, biber, turp, karpuz kavun da üreten bir şehirdi. Osmaniye’nin yaklaşık 30 km kuzeydoğusunda Düziçi, 15 km batısında Toprakkale ve 45 km kuzeyindeki Kadirli mevsimlik işçi yatağı olduğu gibi, hasat dönemlerinde günübirlik işçiye de ihtiyacı olan ilçelerdi.  Özellikle Ağustos aylarının ikinci yarısıyla Eylül ayı içerisinde günlük tarım işçisine ihtiyaç fazlasıyla aranırdı. Babam sormuş, soruşturmuş, 15 km batıdaki Toprakkale’ de çalışmamızın iyi olacağına kanaat getirmişti. Günübirlik işçi pazar yerleri olurdu. Babamın anlaştığı Elçi-Çavuş bizi sabah 06:30’da alacak, akşam 19:00’da aynı yerde bırakacaktı. Geceleri evimizde olacaktık. Günübirlik işçi olarak çalışacağımız Toprakkale adını kendi sınırları içerisinde bulunan kaleden almıştı. M.Ö. 2000 yılına tarihlenen kale,  ovaya göre 75 metre yükseğe konuşlandırılmış olup Osmaniye, Adana ve İskenderun yollarının ke...

DÜZİÇİ YEŞİLOVA KÖYÜ

Resim
  15 Aralık 1951 Cumartesi, Yeşilova Düziçi… Pamuk hasadının yanı sıra yer fıstığı hasadının da sona ermesiyle birlikte, işsiz ve yurtsuz kalmıştık. Babamın yaptığı bir araştırma sonrasında, 1937 yılında gelen Balkan Muhacirleri arasında, doğduğum köy Karagözler’ den de gelenler olmuş Düziçi bölgesine. Bunlardan biri de rahmetli Durgud Dedemle kan bağı olan Ömer Dayı idi. Bizleri Yeşilova’da ağırlayabileceklerini söylemesi üzerine kısa sürede toparlanmış, Ömer dayının traktörüne bağlı bir römorkörle Yeşilova’ya taşınmıştık.  Köyde hatırı sayılır bir konumda olan Ömer dayının bizleri uzaktan akraba olarak tanıtmasıyla, diğer köylüler de bizlere kucak açmışlardı. Başta Ömer Dayı olmak üzere, diğer köylüler tarafından da hayvan ahırlarından bazıları boşaltılarak bizlere tahsis edilmişti. Oldukça becerikli olan, başta babam olmak üzere, aile reislerinin kısa zamanda düzenledikleri hayvan ahırlarından bozma evlerimiz bizlere saray gibi geldi. Geldi çünkü, aylardı...

YERFISTIĞI AMBARI OSMANİYE

Resim
  20 Ekim 1951 Cumartesi, Osmaniye… Yaklaşık üç haftadır Adana’nın kazası Osmaniye’deyiz… Osmaniye’deyiz dediğime bakmayın. Şehrin dışında, Düziçi tarafında içi yerfıstığı dolu yüzlerce çuval bulunan bir hangarın yanına yerleştirildik Elçi, affola, Çavuş tarafından. Türkiye’de yer fıstığı üretiminin yaklaşık yüzde 80’i Osmaniye’de, geri kalan % 20’si de Toprakkale, Kadirli ve Düziçi tarım alanlarında üretiliyordu. Eylül ayının ikinci haftasında, topraktan hasadı başlatılan yer fıstığının kökleriyle birlikte çıkarılması, kazık köklü bu bitkinin meyveleri olan ham yerfıstığının dallarından alınması ve çuvallara doldurularak hangarlarda toplanması bir buçuk iki ay gibi bir zaman sürecinde gerçekleşiyordu. Bizler bu sürenin sonunda, temizlenmiş ve kurutulmuş yer fıstıklarını kabuklarından ayırmak için görevlendirilmiştik. Kabuklarından ayrılan yer fıstıklarının ağırlıklarına göre ücret ödenirdi. Kabuklu yer fıstıklarını ayırmak için sabahın erken saatlerinde işe başlardık. ...

ÇUKUROVA AKÇASAZ BATAKLIKLARI

Resim
        16 Eylül 1951 Pazar, Ceyhan… Yatmadan önce babam tarafından alınan bütün önlemlere rağmen, gece sivrisinek ordularının hışmına uğramış ve gözlerim çapaklı olarak kalkmıştım yine. Kalktığımda anamın da babamla birlikte pamuk toplamakta olduğunu düşünerek, yanımda pamuk ve su bulunduruyordum. Islak pamukla gözümdeki çapakları sildikten sonra, Mustafa’yı da kaldırıp, dere kenarına gittik. Yıkanıp yunduktan sonra belimize bağladığımız torbalarla katıldık pamuk toplayanlara. Söylenmekte olan Rumeli Türküleri ile canlanarak, belimdeki pamuk torbasını hızla doldurdum. Torbamdaki pamuğu dolmakta olan harar adı verilen çuvalımıza boşalttıktan sonra, kardeşimin yardımıyla, sırtıma alarak kantara götürdüm. Kantar görevlisi  Muzaffer Abi güler yüzle karşıladı. Tartı sonucunu kayıt defterindeki Akıncı Ailesi bölümüne işledikten sonra bana dönerek, -Yine yüzün yara bere içinde, gece sivrisinek istilasından kurtulamadın herhalde Mehmet. Dedi. İlg...