15 Ekim 2022 Cumartesi
NİĞDE İLÇESİ BOR KASABASINA TAŞINMA KARARI
26 Ağustos 2022 Cuma
MERSİN İL HALK KÜTÜPHANESİ
2 Temmuz 1955 Cumartesi, Mersin…
Tren Garı arkasındaki Mersin İl Halk Kütüphanesi’nin hayatımda önemli bir yeri vardır.
Ceyhan Pamuk tarlalarında mevsimlik işçi olarak çalışırken kantarda görevli üniversite öğrencisi Muzaffer Abi ile yaptığım sohbetlerde öğrendiğim en önemli şey, okunan her kitabın dünyaya açılan yeni bir pencere olarak karşımıza çıkacağıydı.
Eğer üniversiteli olacaksam kitapların dünyasına girmeliydim.
Mersin’deki kütüphane bunu bana sağlayacaktı. Sağlayacaktı ama öncelik ailemize yük olmamak için satmaya başladığımız simitlerdi.
Satıştan sonra boş kalan zamanlarımı kütüphaneye ayırabilirdim.
Yaz günleri oldukça uzun olduğundan zamanımız boldu.
Okul ve eğitimi fukaralıktan kurtuluş olarak görmüştük.
Mersin İl Halk Kütüphanesine gidiyordum kalan boş zamanlarımda.
Mersin Gümrük Meydanı ve Yoğurt Pazarına, başta süt ve süt ürünleri olmak üzere, köyünde ve mahallesinde ürettiği her şeyi satmak, günübirlik iş bulmak için gelenler, susamlı gevrek simitlerle kahvehaneden aldıkları çayla sabah kahvaltısını taçlandırıyordu.
Civar köylerden gelenlerin satmak için getirdikleri peynirden bir parçayı bu ikilinin yanına koyduklarında bir şölene dönüşüyordu simit, çay, peynir üçlüsü.
Tablamızdaki simitlerimiz, tam zamanında satışa çıkabilirsek, öğleden önce biterdi. Bitmemişse, öğleden sonra, ikindiüstü satışa devam ederdik. Kazınan midelerin en büyük dostu olan simitlerimizin satışı için en uygun zamandı ikindiüstü.
Satamadığımız, bayatlayan simitlerimiz olurdu bazen. Bu nedenle, fazla almamaya özen gösteriyorduk.
En azından kendi harçlıklarımızı çıkarmaya başlamıştık. Ailelerimize yük olmaktan kurtulmuştuk.
1944’lerde Mersin Valisi Tevfik Sırrı Gür’ün Türkiye’ye armağan ettiği Mersin Kültür Merkezi şehrin en güzel yapılarından biriydi.
Planıyla, estetiğiyle verimliliğiyle ve yer seçimiyle bir mimari şaheserdi.
Akdeniz kıyısında, Çamlıbel Mahallesinin göz bebeği idi.
Uzun yıllar Halkevi olarak kullanılan yapı Mersin İl Halk Kütüphanesi’ni de içinde barındırıyordu.
1951 yılında Halkevlerinin kapatılması ve hazineye devredilmesi üzerine İl Halk Kütüphanesi Gar binasının arka tarafındaki tarihi binaya taşınmıştı.
İl Halk Kütüphanesinin sahilden yaklaşık 350 metre içeride olması, sahilde dolaşan öğrencileri kendine çekiyordu.
Sahilde dolaşan benim gibi öğrencilerin bir bölümü gezintiden sonra kütüphaneye uğrar, kendilerine uygun kitaplardan birini alır, denizi görecek bir pencere kenarına oturarak okurdu.
Bazen de ödünç aldığı kitabı iskelede oturup, ayaklarını denize daldırdıktan sonra okumaya başlardı.
Hem çocuk kitapları okuyor hem de Mersin ile ilgili yazılar bulmaya çalışıyordum.
Bulabildiğim, bana uygun her kitabı yutarcasına okuyordum. Okumak, bilgi ve sosyal yönden zenginleşmemi sağlıyordu. Ancak bu şekilde üniversiteli olabileceğime inanmıştım.
Her zaman meraklıydım. İlgi alanlarımdan biri de yerleşmeye çalıştığımız Mersin’di.
Bir balıkçı köyünden modern bir kente dönüşmekte olan Mersin’i tanımaya çalışıyordum. Nasıl olmuştu da bu kadar ilgi çekici ve işçi kentine dönüşmüştü?
Kafamdaki bütün soruların yanıtları Mersin İlk Halk Kütüphanesi’ndeki kitaplardaydı. Eski Mersin ile ilgili kitaplar da vardı.
Okuduğum her kitap, dünyaya açılan yeni bir pencere oluyordu benim için.
Pencereleri çoğaltmam gerekiyordu üniversiteli olacaksam...
BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
-
Yaşamımda ve sosyalleşmemde önemli bir yeri olan Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi ve sonrasında eğitimimi sürdürdüğüm Ankara ...
-
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
-
ANILARIMA GİRİŞ Emine ve Ahmet Akıncı anısına… Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani düşmanla son...
-
17 Eylül 1958 Çarşamba, İvriz… Sözlü sınavların başlayacağı önemli ve heyecanlı bir gün bugün… İvrizli olabilmek için biraz sonra başlayac...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Ankara... Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Liselerinde ders başı yapalı bir hafta oldu. Bu süre içinde, kayıtlı b...
-
23 Şubat 1964 Pazar, 2. akşam etüdü... Maltepe Demirtepe'deki geçici binamızda, akşam ikinci etüdündeyiz. Yarınki derslerin ödevleri bi...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Atatürk Lisesi... İkinci akşam etütündeyiz. Ödevlerim bitti. Anı defterimi açarak geçen haftanın izlenimlerini yazmaya...
-
1941 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulan ilk enstitülerden biriydi İvriz Öğretmen Okulu. Adını Enstitünün kurulduğu yerin 9 km. doğusund...
-
12 Nisan 1964 Pazar, Ankara... Bu sabah kahvaltıdan sonra, Cezmi Bayram arkadaşımızın da yönlendirmesiyle, Üniversiteliler Kültür Derneğ...
-
11 Eylül 1961 Pazartesi, Haydarpaşa… İlk kez 1951 yılın Nisan ayının 26’sında, Bulgaristan'dan göç sırasında, Edirne’den Maraş Elbistan...