sazdan barakalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sazdan barakalar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Aralık 2022 Cuma

İKİ YIL SONRA İVRİZLİ OLARAK MERSİN

 

7 Haziran 1959 Pazar, Mersin...

Gözüme  giren güneş ışığı uyanmama yetti de arttı bile. Nerede olduğumun ayırdına varamadığım gibi ışığın nereden geldiğini de anlayamadım. Üstelik yer yatağındaydım.

Yer yatağında olduğuma göre İvriz'de değildim. Yataktan kalkmadan gözümü aralayarak bulunduğum yeri anlamaya çalıştım. Mersin Göçmen barakalarındaydım. Işık baraka duvarlarının aralıklarından girmişti gözüme.

Yanımda ve barakada başka kimse olmadığına göre babam iş bulmaya gitmiş olmalıydı. Dün akşam üzeri gelmiştim kara trenle Mersin'e.

Yatakta tembellik ederek zamanda geriye, 6 Temmuz 1957'ye gittim.

Ardarda iki yıl okuma ayrıcalığına sahip olduğumuz Mersin Kuvayi Milliye İlkokulu'nda 4. sınıftan 5. sınıfa geçmiştim. Başarılı bir öğrenciydim, sınıf birincisi olmuştum.

Başta İsmail Tunalı olmak üzere, barakalarda geniş bir arkadaş çevremiz oluşmuştu. Birlikte simit sattığımız, sahilde dolaştığımız, birlikte yüzmeyi öğrendiğimiz, Mersin yazlık sinemalarında coşarak kurtlarımızı döktüğümüz arkadaşlarımızdı hepsi...

Temmuz 1952'de gittiğimiz Niğde Misli Köyü'nde, mülkiyeti hazinede olmak üzere, çiftçilik yapmamız için 100 dönüm tarla verilmişti. Kesintisiz 5 yıl işlediğimizde mülkiyeti bize geçecekti.

Oysa ilk çiftçilik denememiz sonrasında gerçekleşen hasat hüsran olmuş, aç kalmamak için babam Adana'nın kazası Osmaniye'de çalışmak üzere gitmişti. İlkokul birinci sınıfı Misli'de okuduktan sonra Osmaniye'ye göç etmiş, üçüncü sınıfa geçtiğimizde de anamın sağlık sorunları nedeniyle Mersin'e gelmiştik.

Misli Köyü'nden 3 yıl ayrı kalınca Devlet Baba, ekim dikim için tahsis ettiği 100 dönüm tarlayı geri almıştı.

Birileri babama, köye geri dönerseniz belki tarlaları kurtarabilirsiniz deyince, önce Niğde Bor kazasına gitmiş, 29 Ekim İlkokulu 5. sınıfta 3 ay okuduktan sonra Misli'ye geri dönmek zorunda kalmıştık. 

27 Kasım 1957'de döndüğümüz Misli'de İlkokulu bitirmiş, leyli meccani sınavlarına girmiş, ben başarılı olarak İvriz Öğretmen Okulu öğrencisi olurken kardeşim Mustafa ilkokul 5. sınıfı tekrarlamak için anamla Misli'de kalmıştı.

Zamanda geriye yolculuğum sürerken ''Memeeet...Memet'' sesleriyle kalkıp kapıyı açtım. Çağıran Fatma nenemdi. Kahvaltı için çağırıyordu.

Barakaya komşu barakada nenemle Mustafa dayım kalıyordu. Yusuf dayım da evlenmiş, ayrı bir baraka yaparak taşınmıştı.

Giyinip elimi yüzümü yıkadıktan sonra neneme kahvaltıya gittim. Ellerin öptükten sonra hal hatır sordum. Sağlığı iyi görünüyordu.

Kahvaltıdan sonra önce Kerim Dayıma uğradım. Ayşe yenge evde, dayım işteydi. Ayşe yengenin bir çayını içtikten sonra Yusuf dayıma uğradım. Kerime yenge ile dayım evdelerdi.

Yusuf dayım, her zaman olduğu gibi coşkuyla karşıladı. Hem Akıncı hem de Kurtuldu ailelerinde ilk mektepli çocuklar bizlerdik. Yusuf dayım mektepli olmamızdan gurur duyuyordu. Hal, hatır sormaları, okul anıları derken bir saate yakın bir sohbet yapmıştık ki İsmail Tunalı kapıdan el salladı.

İzin isteyerek İsmail Tunalı ile Mersin Sahiline inerek eski günleri andık.

İsmail ile zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamamış, saat 19:00 civarında barakalara dönmüştük. Fatma Nenem telaşlanmış, sıkça beni yoklamıştı. Görünce sevindi. Tarhana çorbası hazırlamıştı, birlikte kaşıkladık.

Neneme teşekkür ederek barakamıza geçtim. Ortalığı süpürüp, topladım. Babam yakında gelir diye çay koydum. Çay demini almıştı ki babam girdi kapıdan.

Yüzü gülüyordu. Günübirlik de olsa iş bulmuş ve elleri dolu gelmişti.

Çayını içip, akşam yemeği niyetine kahvaltı edip, yatsı namazını kıldıktan sonra karşılıklı oturduk. Hal hatır derken birlikte zamanda geriye, 1951 yıllarına gittik,

Babam her zaman olduğu gibi göç hareketimizi destansı bir dille anlattı. Gece yarısına doğru bittiğinde gözlerimden uyku akıyordu.

Yatağa girer girmez uyumuştum ki kendimi doğduğum köy Karagözler'de buldum. Kerim dayımla Sakar Balkan eteklerindeydik. Gerlova alçağını rahat görebilmek içim tırmandıkça tırmanıyorduk...


BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...