Konya-Adana arasında seyahat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Konya-Adana arasında seyahat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Ocak 2023 Pazar

1960 YAZ TATİLİNDE MERSİN

 

29 Mayıs 1960 Pazar, Mersin…

1955-57 yılları arasında, Kuvayi Milliye İlkokulu 3. ve 4. sınıfları okuduğum Mersin'deyim. Babam nafakasını çıkarmak için ailesini Mersin'e taşımıştı.

Dün Ereğli’den bindiğim Konya-Adana arasında çalışan Toros Ekspresi'nden Yenice İstasyonu'nda aktarma yaptıktan sonra, saat 21:00 civarında Mersin Göçmen barakalarındaydım.

Kardeşim Mustafa Konya'dan henüz gelmemişti. Anam evde, babam işten henüz gelmemişti. Anamın elini öptüm, sarıldık birbirimize. Okul ve Mersin’deki iş durumu hakkında biraz konuşup bavulumu yerleştirdikten sonra, komşu barakadaki Fatma neneme gittim.

Ceyhan pamuk tarlalarında kocası, Halil Dedemi toprağa verdikten sonra, Kurtuldu ailesinin en büyük oğlu Hüseyin dayımın da vefat ettiğini öğrendim nenemden. Birlikte gözyaşı döktük. 

Nenemle bir süre daha dertleştikten sonra izin isteyip diğer dayılarımı da görmek isterim deyince, hepsi işte yavrum, dedi.

Elini öpüp eve doğru giderken Kerim Dayımın barakasının yanından geçtim. Barakasının etrafını sazlarla çevirmiş. Çevirdiği avluyu ağaçlandırdığı gibi bir de çardak yapmış. Biraz daha dikkatli bakınca kümesinin ve tavuklarının da olduğunu gördüm.

Eve geldiğimde babam yatsı namazını kılıyordu. Selam verip namazını bitirdiğinde,

-Hoşgeldin Mehmet…

-Hoşbulduk Baba.

Dedikten sonra ellerini öptüm. Hâl hatır sordu. Okulda çok başarılı olup, takdirname aldığımı söyledikten sonra iş durumunu sordum.   

Ataş Rafinerisi’ndeki sürekli işin sona erdiğini, tekrar günlük işçilik döneminin başladığını, bazı haftalar birkaç gün iş bulabildiğini söyledi.

-Baba, kardeşimle ben de aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışalım.

-Ne iş yapacaksınız oğlum. Ben bile iş bulmakta zorlanıyorum.

-Yine simit satarız Mustafa ile. Öğleden sonraları da halka tatlısı yapar satarız.

-Olmaz oğlum. Mersin, üç yıl önceki Mersin değil. Doğu ve Güneydoğudan çok göç aldı. Sokaklar simitçi kaynıyor.

-Ne yapacağız o zaman Baba. Boş mu oturacağız. Aç kalırız o zaman.

-Tarsus Karabucak Okaliptüs Ormanı Fidanlık bünyesinde çalışacak mevsimlik işçi alacaklarını öğrendim. Mustafa ile sen de fidanlıkta çalışabileceksin.

Dedi. Simit ve halka tatlı satma derdinden kurtulmuştuk. 

Mustafa Konya’dan geldikten sonra Tarsus Karabucak Okaliptüs Orman Fidanlığı yolu görünecekti demek ki.

Hayırlısı olsun dedim kendi kendime.



BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...