DİN SERMAYESİ OLMAYAN BİR KAZANÇ ARACIDIR

20 Kasım 1961 Pazartesi, İstanbul… Dün, sabah kahvaltısından sonra ödevlerimi bir kez daha gözden geçirip, eksik kalmadığına kanaat getirdikten sonra tekrar Sirkeci’ye gitmeye karar verdim. Boynuzlu otobüslerden biriyle Sirkeci'ye ulaştım. Hamidiye Caddesi üzerinden Yeni Camii'ye giderken, Doğu Han önlerinde, ‘’Selamünaleyküm’’ diyerek orta yaşlı biri yaklaştı. Önce yol tarifi sordu. Yabancısı olduğumu öğrenince de ‘’anan baban namaz kılar mı?’’ Sorularını yöneltti. Elbette kılardı. Dinimizi kurtarmak için geldik. Derdi babam. Olumlu yanıt alınca da ‘’Sen dini bütün Müslüman bir ailenin çocuğu olmalısın.’’ Elbette öyleydi. Bir süre beni süzen orta yaşlı adam, kısa bir tereddütten sonra, cebinden çıkardığı bir kol saatini göstererek, saatin otomatik ve kıymetli olduğunu, yol parası yapmak için satışa çıkardığını, beni dini bütün bir Müslüman olarak gördüğü için 30 Liraya bana verebileceğini söyledi. Okul yönetimi elbise parası olarak her bir öğrenciye 75 Lira vererek, elb...