29 Ekim 2022 Cumartesi
BEŞİNCİ SINIF YARIYIL TATİLİNDEYİZ
![](http://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfXC5O0jo-QWMHUjTE9M_WHJdm4aF4WY0Pw4Y43W3CzVt0lelV4lcbl9MlOG8CRQ2Wulxg82FZkHj1p_hHRc6e3vgXx1ME_bVJlBAMXcZTl9eOz2wGoWK5bh5cJomD_MhGoI6ggQQB6NTBfADEEIb48WRLE-XHpmmDqCGUzfjIWg5f/s220/Anadolukava%C4%9F%C4%B1%20(116).jpg)
27 Haziran 2022 Pazartesi
ÇİMLENEN BUĞDAYLARIMIZ
Mart ayının ortasından itibaren Babam, hemen hemen her gün buğday ektiğimiz tarlaları görmeye gitti. Neredeyse tarlada yatıp, kalkacaktı havalar elverişli olsa.
Bugün de, çimlenmiş olan buğday filizlerini görmek için gitmişti. Döndüğünde yüzü gülüyordu.
Çimlenme beklendiği gibi, olması gerektiği gibi olmuştu. Önemli olan bundan sonraki hava koşulları ve yağacak yağmurun miktarına bağlıydı.
Sadece buğday filizleri için değil Akıncı Ailesi için de önemliydi hava koşulları ve yağacak yağmur miktarı. Yeterli yağmur yağmaz ise ekonomik yönden çıkmaza girecektik.
Geriye dönüp baktığımızda, Misli’ de zorlu bir kış geçirmiştik. Bazı bölgelerde bir bir buçuk metreyi bulan karlar Hüyük ve Niğde ulaşımını aksatmıştı. Gaz tuz gibi zorunlu ihtiyaçları bulmakta zorlanmıştık.
Mart kapıdan baktırır, çapa kürek sapı yaktırır. Deyimi burada da geçerli olmuştu. Bereket Mart ayının 15’inden sonra erimeye başladı. Eriyeli de 15-20 gün oldu.
Her ne kadar Misli’ deki zorlu koşullara uyum sağlamaya çalıştıysak da Çukurova hava koşullarından sonra, Misli Ovasındaki hava koşullarına uyum sağlamak pek kolay olmamıştı.
Babam, ısınmanın yanı sıra ekmek pişirmek, yemek yapmak ve çamaşırları kurutmak için en ideal ısınma aracı olan bir kuzine almıştı evimize.
Yörede odun olmadığından, yakıt olarak yaz aylarında hazırladığımız tezekleri kullandık.
Köydeki diğer komşularda olduğu gibi, hayvan dışkısından elde ettiğimiz tezekleri ısınmanın yanı sıra tozu ve külünden de yararlanacak şekilde kullandık.
Külünü buzlanmayı önlemek için kullanırken, tozunu da samana karıştırarak hayvan yemi olarak kullandık.
Hemen hemen her evin yanında ya da altındaki mağarada bulunan ahırda beslenen hayvanların dışkılarından elde etmiştik tezekleri.
Büyükbaş hayvan dışkılarının samanla karıştırılmasından oluşturulan tezekleri kış aylarında sobalarda tezek olarak kullanılırken ilkbahar aylarında tarlalarda gübre olarak kullanma yolunu seçtik.
Karakışın alabildiğine sürdüğü günlerde ısınmanın bir başka yolu da dışarıda kartopu ve aşık oyunu oynamak, kızak kaymak ve mağaralarda zaman geçirmekti.
Kar korkusu kışı zehir etmezdi. Karların mikrobu kırdığı bilinirdi. Karlı geçen yılın baharında kırlar bereketlenirdi. Kış gecelerinde soba kenarında, koyu çay sohbetleri yapılırdı.
Hamurunu yoğurur, tandır ekmek sacını kurarlardı. Ekmek yaparlar, yer sofrası kurarlar, kuru yavan acı soğan demezlerdi. Halil İbrahim bereketine inanılır, sofradan şükür ile kalkılırdı.
Çocuklar “Ananın ekmeğine kuru, ayranına duru” demezdi.
Anam, kilerimizde bolca bulunan mercimek yemeklerinin yanı sıra karabuğday ekmekleri yaparak, evimizin olabildiğince temiz ve düzenli olmasını sağlarken babam da sıkça hayvanlarımızı kollardı.
Ekmek Teknesi olarak gördüğümüz iki öküzümüzün sağlığı ve bakımı her şeyden önemliydi.
![](http://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfXC5O0jo-QWMHUjTE9M_WHJdm4aF4WY0Pw4Y43W3CzVt0lelV4lcbl9MlOG8CRQ2Wulxg82FZkHj1p_hHRc6e3vgXx1ME_bVJlBAMXcZTl9eOz2wGoWK5bh5cJomD_MhGoI6ggQQB6NTBfADEEIb48WRLE-XHpmmDqCGUzfjIWg5f/s220/Anadolukava%C4%9F%C4%B1%20(116).jpg)
BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7OCJ3WsSs67XqxYAZM0ywR_4No_phPTWDAF8j79aqBxBUXKEDuXhq4Aao182vHdu-leSPVQ6uG-z7VS5vjltjmlFcBAzbPUmPABx5I1PtexkLIvbmRArFuHOKFRVMhLnjY14KrxpFjlib3vUFDb_fPZ1CPc_lvTMaVoo8A89yin1iKhUS7PE5EFNrmKTV/w640-h426/An%C4%B1lar_1964%5B1%5D.jpg)
-
Yaşamımda ve sosyalleşmemde önemli bir yeri olan Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi ve sonrasında eğitimimi sürdürdüğüm Ankara ...
-
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
-
ANILARIMA GİRİŞ Emine ve Ahmet Akıncı anısına… Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani düşmanla son...
-
17 Eylül 1958 Çarşamba, İvriz… Sözlü sınavların başlayacağı önemli ve heyecanlı bir gün bugün… İvrizli olabilmek için biraz sonra başlayac...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Ankara... Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Liselerinde ders başı yapalı bir hafta oldu. Bu süre içinde, kayıtlı b...
-
23 Şubat 1964 Pazar, 2. akşam etüdü... Maltepe Demirtepe'deki geçici binamızda, akşam ikinci etüdündeyiz. Yarınki derslerin ödevleri bi...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Atatürk Lisesi... İkinci akşam etütündeyiz. Ödevlerim bitti. Anı defterimi açarak geçen haftanın izlenimlerini yazmaya...
-
1941 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulan ilk enstitülerden biriydi İvriz Öğretmen Okulu. Adını Enstitünün kurulduğu yerin 9 km. doğusund...
-
12 Nisan 1964 Pazar, Ankara... Bu sabah kahvaltıdan sonra, Cezmi Bayram arkadaşımızın da yönlendirmesiyle, Üniversiteliler Kültür Derneğ...
-
11 Eylül 1961 Pazartesi, Haydarpaşa… İlk kez 1951 yılın Nisan ayının 26’sında, Bulgaristan'dan göç sırasında, Edirne’den Maraş Elbistan...