İstanbul Gar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İstanbul Gar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

13 Mayıs 2023 Cumartesi

ASYA'DAN AVRUPA'YA GİRİŞ KAPISI SİRKECİ

 

18 Kasım 1961 Cumartesi, Sirkeci …

Avrupa yakasında, İstanbul'un kalbinin attığı liman yerleşimlerinden biri olan, Sirkeci Garı'ndayım…

Üç yıl eğitim görme ayrıcalığını elde ettiğim İstanbul, küresel bir kent olup, Doğu ile Batının buluşma noktasıdır.

Konstanipolis'in kurucusu Doğu Roma İmparatoru Konstantin’in dediği gibi, bir bakıma dünyanın merkezidir İstanbul.

Asya ve Avrupa kıtalarını birleştiren İstanbul’un, Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Garı, Asya’ya açılan kapısı da Haydarpaşa’dır.

İlk kez 1951 yılı Bulgaristan göçü nedeniyle karşılaştığım Sirkeci Garı ile ikinci kez Çapa Müzik semineri sınavları için geldiğimde karşılaşmıştım.

İstanbul’u tanımak, solumak ve yaşamak için tekrar görme isteği duydum bugün. İstanbul Gara girince zamanda geriye, 1951 yılına gittim.

11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle temeli atılmış olan Sirkeci Garı, 03 Kasım 1890’da da hizmete girmişti.

Mimari çözümü üretenler açısından da İstanbul, batının bitip Doğu’nun başladığı yerdi. Bir başka deyişle Doğu ile Batı’nın birleştiği noktaydı.

Bu nedenle bina oryantalist bir üslupla hayata geçirilmeli, bölgesel ve ulusal biçim kalıplarına yer verilmeliydi. Bu üslubu yansıtmak için cephelerde tuğla bantlar kullanıldı.

Yapıya sivri kemerli pencereler, ortasına ise Selçuklu dönemi taş kapılarını anımsatan geniş bir giriş kapısı yapıldı. Kapı ve pencerelerin üzerindeki gül pencerelerin vitraylar da bu üslubu tamamlıyordu.

Anıtsal bir yapı olan Sirkeci Garı’nın ünü, yataklı ve yemekli vagonları bulunan Fransız demiryolu işletmesi Vagon-Li Şirketi’ne ait olan Şark Ekspresi, Orient-Express orijinal ismi ile 1883 yılında Paris’ten ilk seferine başlamasıyla doruğa ulaşmıştı.

Şark Ekspresinin seferlerinin başlamasından sonra İstanbul’a gelenler, 1895 yılından itibaren treni işleten Vagon-Li Şirketi’nin satın aldığı Pera Palas’ta kalmaya başlamışlardı. 

Garı gezerken, Orient Ekspresiyle Paris’e hayali bir yolculuk da yaptım. 1961 yılındaki bu hayali yolculuğum 2014 yılında gerçeğe dönüşecek, Paris'te 3 gün kalacaktık. Orient Ekspresiyle olmasa da gerçekleşmiş olması önemliydi.

İstanbul Gar'ın yer aldığı Sirkeci semti tam bir tarih hazinesiydi. İstanbul’u tanımak için Sirkeci’den başlamalı ve Sultanahmet bölgesine geçilmeliydi.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde hem Topkapı Sarayı’na hem Babıali’ye yakın olması dolayısıyla oldukça önemli bir yeri olan Sirkeci’de birçok cami, han, hamam ve çeşme inşa edilmişti.

Sirkeci’de öne çıkan diğer bir tarihi yapı da, 1957 yılından beri elektronik eşya meraklılarına hitap eden ünlü Doğubank İş Hanı’ydı.

Doğubank Türkiye’nin ilk AVM’si olma özelliği taşımaktaydı. 19. yüzyıl sonu ve 20.yüzyıl başlarında yapılan devasa hanlar, Sarayburnu sahilinde yer alan 17.yüzyıla ait Sepetçiler Kasrı, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii, Hidayet Camii, Hobyar Camii, Büyük Postane Binası, II. Abdülhamid’in türbesi ve külliye binaları, Sirkeci’de dikkati çeken tarihi yapılardan bazılarıydı.

Diğer taraftan, 20. yüzyılın ilk yarısı boyunca Sirkeci, ucuz otellerin, gurbetçilerin ve nakliyat şirketlerinin merkezi olmuştu.

Babıali Caddesi ve onun devamı olan Ankara Caddesi'nden aşağı inen trafiğin bağlantı noktası olma özelliğini her dönemde korumuştu. 

1957-1959 yılları arasında yapılan Sirkeci-Florya sahil yolu, Sarayburnu’nu sahilden dolaşarak, Sirkeci trafiğinin hafiflemesini sağlamıştı.

Sirkeci Garı ve Orient Ekspresini anlamanın yolu biraz da ‘’Oryantalizm’’ kavramını tanımaktan geçiyordu.

Oryantalizm ya da diğer adlarıyla  Şarkiyatçılık,  Şarkiyat;  Yakın  ve Uzak Doğu toplum ve kültürleri, dilleri ve halklarının incelendiği batı kökenli ve batı merkezli araştırma alanlarının tümüne verilen ortak ad olarak tanımlanıyordu.

Kelimenin Latince tabanlı diğer dillerde karşılığı “orientalism”dir. Demişti Tarih Öğretmenimiz Niyazi Akşit.

Kökeni ise güneşin doğuşunu ifade eden  Latince oriens sözcüğüne dayanmaktaydı. Coğrafi anlamda doğuyu göstermekte kullanılmıştı.



BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...