Köy Enstitüleri Çiftlikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Köy Enstitüleri Çiftlikleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29 Kasım 2022 Salı

KÖY ENSTİTÜLERİ ÇİFTLİKLERİ

 

8 Ekim 1958 Çarşamba, İvriz…

Tarım Başöğretmenimiz Salih Ziya Büyükaksoy’un anlattıklarına göre; her Köy Enstitüsü’nün, devlet tarafından verilen ve döner sermaye ile kurulup işletilen birer çiftliği vardı. 

İvriz’deki çiftliğimiz ‘’Ziraat’’ olarak biliniyordu. Öğrenciler bu çiftliğin varlığı ile bulundukları çevrede uygulanan her türlü tarım uygulamasını hayata geçirirken öğrenme olanağına da kavuşuyordu. 

İş eğitimi vermek amacıyla kurulmuş olan Enstitü çiftlikleri, öğretmen ve öğrenci emeğiyle işletilerek kurumun gereksinimi olan maddelerin çoğunu da sağlamaktaydı.

Köy Enstitülerinin haftalık, aylık ya da mevsimlik çalışma programı; her enstitünün özelliğine, işlerine, öğrencilerin düzeyi ve sayısına, öğretmenlerine, iş araçlarına, iş alanlarının genişliğine, hayvanların cinsine ve sayısına göre düzenlenirdi.

Düzenlenen programların uygulamadaki en önemli özelliklerinden biri süreklilik ilkesiydi. Programın yarısı tarım ve teknik ders ve çalışmalarına ayrılan, büyük araziler üzerine kurulup, çeşitli iş yerleri olan Köy Enstitülerinde zaman kendine özgü olarak planlanıp, oldukça büyük esnekliğe sahipti.

Anadolu köylüsünün atadan dededen kalma işi mesleği, can damarıydı tarım. Öğrencilere uygulamalı tarımsal eğitim vermek, köylerde çalışacak Enstitü kökenli öğretmenlerle, tarımda iyileşme sağladığı gibi verimi de arttıracaktı. Tarım, babadan oğula aktarılan bir meslek olmaktan çıkacak ve tarım eğitiminin alanına girecekti.

Tarım Marşı’nı öğretmenleriyle birlikte söyleyerek çiftliklerine giden öğrenciler verimsiz toprakları bile kısa sürede verimli hale getirdiler. Bağlar, bahçeler yaptılar. Gerektiğinde kovalarla su taşıyarak bozkıra can verdiler. 

Günümüzde Malatya’da yapılan ”Kayısı Şenliği” ilk kez Akçadağ Köy Enstitüsü’nün bahçelerinde boy vermişti. 

Oysa Enstitü kurulurken tek bir ağaç bile yoktu yörede. Tarım öğretmenlerinin rehberliğinde yaklaşık 10 000 adedi kayısı olmak üzere 17 000 meyve ağacı yetiştiren Akçadağ Köy Enstitüsü köylülerin yanı sıra devlet fidanlığına bile fidan vermişti.

Bu öngörü, Enstitüler kapatılmasaydı, ülkemizi dünyanın tarım ambarı yapacaktı. 

Konya İl’inin büyüklüğü kadar toprağı olan Hollanda yılda 100 milyar Euro’ lük tarım ürünü satıyor dünyaya. Enstitülerin kapatılmasının çok pahalıya mal olduğunu görüyoruz 2020’li yıllara yaklaşırken. 

Tarımın yok olmasının bir başka boyutu da hayvancılığı yok olmaya doğru götürmekte ki süt ve süt ürünleri de ülkemizde üretilemez hale gelecek.

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...