Kayıtlar

Niyazi Akşit etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

TARİH ÖĞRETMENİM NİYAZİ AKŞİT

Resim
14 Ekim 1963 Cumartesi, Çapa İstanbul... Bugün son iki saatimizde, hem okul müdürümüz hem de Tarih Öğretmenimiz Niyazi Akşit'in dersi vardı. Derslerini seviyorduk. Sınıf ders defterini imzaladıktan sonra bizlere dönerek ''Eğitim biraz da yaşadığımız şehir ya da yöre ile bütünleşmektir.'' diye söze başladı. İvriz’deki Tarih Öğretmenim Hüseyin Seçmen aklımdan geçti bir an. Hüseyin Seçmen de aynı cümleleri yinelemekteydi. İstanbul ile bütünleşebilmek, tarihini ve havasını soluyabilmek için 1500 yıl geriye giderek Konstantinopolis’i tanımamız gerekiyordu. Üç imparatorluğa başkentlik yapmış bu gizemli şehirde, her türlü ticari faaliyetlerin kolaylıkla yürümesini sağlayan, coşkulu törenlere olanak sağlayan yollar ve meydanlardı. Ana yollar ki İmparatorluk yoluydu, ticari faaliyetleri İtalya’daki Roma Forumu’na kadar ulaştırıyordu. Egnatya yolu olarak tanımlanan bu 1120 km’lik yol İstanbul’un can damarıydı. Geleceğimizi bilimsel verilere oturtmak için geçmişimizi...

İSTANBUL ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU İLK HAFTA

Resim
  24 Eylül 1961 Pazar, Çapa İstanbul… Akşam yemeğini yedik, bir süre oldukça uzun koridorumuzda volta attık. İkinci etüt zilinin çalmasıyla birlikte, sınıf başkanı olarak, sessizliği ve düzeni sağladım. Ödevlerimi de bitirmiş olduğumdan, anı defterimi açarak, geçen haftanın özetini yapacağım. 18 Eylül Pazartesi günü başladığımız Eğitim ve Öğretim yılının ilk haftası göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Ya da bana öyle geldi. Sınıf başkanı olarak, bir taraftan sınıfımızdaki arkadaşları tanımaya çalışırken diğer taraftan da dersimize giren öğretmenleri tanımaya çalıştım. Resim Seminerinde 18, Müzik Seminerinde 16 olmak üzere sınıfımızda 34 öğrenci bulunuyor. 14 erkek öğrenciye karşılık 20 kız öğrencinin bulunduğu sınıfımız oldukça renkli ve edepli. Kız öğrencilerin çoğunlukta olmalarının yanı sıra 8 kız öğrenci de gündüzlü. Gündüzlü öğrencilerden Gülay Medetgil ve Betül Öztop çabuk ısındığım kız arkadaşlarım oldu. Emel Yıldırım, Lütfiye Başer, Beyhan Ağca, Nezahat İncesulu, Güle...

İSTANBUL ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU 1961-62 EĞİTİM YILI

Resim
  18 Eylül 1961 Pazartesi, Çapa… Her geçen gün hayranlığımızın biraz daha arttığı, anıtsal mavi çinili, İstanbul Öğretmen Okulu’nun ön bahçesinde 1961-1962 Eğitim ve Öğretim yılının açılış merasimi için toplandık. İstanbul'da okuma ayrıcalığını elde etmiş biri olarak büyük bir heyecan ve coşku içindeyim. Perşembe günü yetenek sınavları sonlanmış, kazananlar üç yıl süreyle bu çatı altında eğitim görme hakkını kazanmışlardı. Bunlardan biri de bendim. Bayrak merasimine üç sınıf katılmıştı. Birinci sınıfı oluşturan bizler yetenek sınavları nedeniyle geçen hafta gelmiştik. İkinci ve üçüncü sınıflar pazar günü gelmişlerdi. Aynı çatı altında barınmakta olan Eğitim Enstitüsü ve Yüksek Öğretmen Okulu öğrencilerinin eğitime başlamaları daha sonraki günlere denk gelmişti. Birinci sınıfı oluşturan arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu değişik öğretmen okullarından gelmiş olmakla birlikte İstanbullu ve gündüzlü olan arkadaşlarımız da vardı. Adana Osmaniye Düziçi Öğretmen Okulu’ndan...

ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU'NDA SINAVA SON HAZIRLIK

Resim
  12 Eylül 1961 Salı, Çapa… Gün ışırken gözlerimi açtığımda, tek kişilik karyolada, bembeyaz çarşafların içindeydim. Üstelik başucumda bir de elbise dolabı vardı. Bir an için nerede olduğumu anımsayamadım. Acaba hastanede miydim? Oysa oldukça sağlıklı hissediyordum kendimi. Sessizce kalktım, çevreme bakındım. Hastanede değildim. Pencerelere doğru yürüdüm ve dışarı baktım. Güneş doğmak üzereydi ve ben oldukça yüksekten caddeye bakıyordum. Boynuzlu otobüsler caddede çift yönlü gidip gelmekteydiler. Birden anımsadım. İstanbul’da, Çapa Öğretmen Okulunun en üst katındaki yatakhanesindeydim. İvriz’deki alışkanlıklarım devam etmiş ve sabah güneş doğmadan uyanmıştım. Tuvalette ihtiyaçlarımı giderip, tıraş olduktan sonra sessizce giyinip, tahta bavulumda bulunan sınavla ilgili bir iki kitap alarak sınıfların bulunduğu giriş katına indim. Sınavlarda keman için hazırladığım parçanın yanı sıra kuramsal bazı sorular da sorabilirler demişti İvriz’deki Müzik Öğretmenim İmdat Halvaşi....

İSTANBUL ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU SINAVI İÇİN ÖN KAYIT

Resim
  11 Eylül 1961 Pazartesi, Çapa İstanbul… Öyle sanıyorum ki, benim gibi birçoğunuz girmekte olduğunuz bazı binalara hayran hayran bakarken bulursunuz kendinizi. 1848 yılından bu yana dimdik ayakta duran İstanbul Çapa Öğretmen Okulu binası da bunlardan biriydi. Hayranlıkla seyrettim bir süre. Cephesindeki göz alıcı Çinileri ise, okulun önündeki Millet Caddesi’nden geçen herkesin “bu heybetli bina hangi kuruluşun köşkü acaba?” diye meraklanmalarına neden olmaktaydı. Okul olabileceği kimsenin aklından geçmiyordu sanırım. Hayranlıkla bir süre baktığım 170 yıllık bu anıtsal binanın bahçesine girer girmez kendimi tarihe bir yolculuk yaparken bulmuş ya da öyle hissetmiştim. Güllerle sarılı kapıcı kulübesindeki görevliye kendimi tanıttıktan sonra bahçeye girip, anıtsal okulun giriş kapısına doğru yürüdüm. Çam ağaçlarının, güllerin, okulun kurucusu ile Atatürk büstünün bulunduğu önündeki bahçeden sonra mermer merdivenler, kocaman bir giriş kapısı ve sizi karşılayan kırm...