Kayıtlar

Niğde Misli etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

HALAMIN OĞLU MUSTAFA DAYI

Resim
  22 Ekim 1961 Pazar, Zeytinburnu İstanbul… Perşembe günü ziyaretçim olduğu söylenerek idareden çağırıldım. İstanbul’da tanıdığım hiç kimse yoktu. Kim olabilirdi ki? Müdür yardımcısının odasına girdiğimde, gülümsemesi bütün yüzüne yayılmış, kafasındaki saçların yarısı dökülmüş, yaklaşık benim boyunda, 20-25 yaşlarında biriyle karşılaştım. Bana içten bir gülümsemeyle sarılarak, ''Mehmet ben Halanın oğlu Mustafa…'' Deyince önce şaşırmış, sonra da birden anımsamıştım. Kendisini Tokat İlindeki Mustafa Dayı olarak biliyordum. Öyleydi çünkü Misli Köyünde, ilkokuldayken, babama özenle yazılmış ‘’Dayıcığım’’ girişli mektupları gelirdi. Babam bize okuturdu. Mustafa Dayımı babama gönderdiği mektuplarından tanımış ve sevmiştim. Mektuplarından edindiklerime göre, Türkiye’ye göç sonrasında gönderildikleri Tokat Erbaa’da çocuksuz bir öğretmen sahiplenmişti Mustafa Dayımı. Dayımın manevi babası olmuş, liseyi bitirmesini sağlamıştı. Kardeşimle ben Misli ’de ilkokula başladığımı...

İVRİZ ÖĞRETMEN OKULU YAZILI SINAVLARI

Resim
  20 Ağustos 1958 Çarşamba, Misli… Anamın dualarıyla Pazartesi sabahı Niğde’ye gidecek olan köyün külüstür otobüsünü kaçırmamak için zamanından önce çıktık evden. Hareketinden yaklaşık 15 dakika önce yerimizi almıştık otobüste. Hareket saatinden önce otobüs dolmuştu. Her otobüse binen, -Hayrola çocuklar, sabah sabah nereye? -İvriz Öğretmen Okulu Leyli Meccani sınavlarına gidiyoruz. -Nedir O? -Öğretmen Okulları, parasız yatılı okul sınavlarıyla, başarılı köy çocuklarını alıyorlar. Okutuyorlar, öğretmen olarak yetiştiriyorlar. -Allah yardımcınız olsun, başarılar dileriz. Dediler. Teşekkür ettik. Yolculuk boyunca İvriz’deki parasız yatılı okul ve Köy Enstitüleri konuşuldu. Daha doğrusu ben anlattım onlar dinledi. Misli Köyü’nde ilkokuldan sonra eğitim ve öğrenimini devam ettiren pek öğrenci olmamıştı. Köyde Orta Okul olmaması en büyük engellerden biriydi. Ailelerine yardımcı olmayı seçmişlerdi. Seçmek zorunda kalmışlardı, çünkü ailelerin çocuklarını Niğde’de okutacak ekonomik güçleri ...

MİSLİ KÖYÜNDE DİNGİN BİR AĞUSTOS GÜNÜ

Resim
  18 Ağustos 1958 Pazartesi, Misli… Nasıl olduysa kendimi Bulgaristan’daki köyümüz Karagözler ’de bulmuştum.  Gerlova alçağını görmek için  Kerim dayıma,   -Hadi Sakar Balkan'a çıkalım dayı dedim.. -Olur yeğenim. Dedi. Yaklaşık 15 dakikada eteklerine ulaştığımız Sakar Balkan'a tırmanmaya başladık.  Yarım saat sonra Sakar Balkan yamaçlarında mola verdik. Verdik çünkü kan ter içinde kalmıştım tırmanmaktan… Tekrar tırmanmaya başladığımızda ayağım kaydı, tam bir uçutuma düşüyordum ki elimden tutan Yusuf dayımdı, çekti yukarı.  Kerim  dayım kaybolmuş, üstelik önümüzdeki kamyon tam gaz tırmanıyordu bir tarafı dağ silsilesi diğer tarafı uçurum olan daracık ve virajlı bir yolda. -Kerim Dayımla Sakar Balkan'a tırmanıyorduk. Kerim Dayım nerede, kamyon da nereden çıktı, nereye gidiyoruz dayı? -Maraş-Göksun Felaket yolundayız yeğenim. Az önce kamyonun motoru stop etti, kamyon geriye kaymaya başladı. Az daha uçuruma yuvarlanacaktı hep birlikte. Sen de atladın kamyo...