Kayıtlar

Şekip Oğuz etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Lise mezunu olarak İstanbul ziyareti

Resim
16 Haziran 1964 Salı, İstanbul... Günün ışımasıyla birlikte gerinerek uyandım. Doğrularak çevreme baktım, yatakhanede benden başka uyanan yoktu. Sessizce yataktan çıkıp aydınlık pencerelere doğru yürüdüm. Karşımda Millet Caddesi vardı. Birden zamanda geriye, 11 Eylül 1961 pazartesi gününe gittim.  Güllerle sarılı kapıcı kulübesindeki görevliye kendimi tanıttıktan sonra bahçeye girip, anıtsal okulun giriş kapısına doğru yürümüştüm. Çam ağaçlarının, güllerin, okulun kurucusu ile Atatürk büstünün bulunduğu önündeki bahçeden sonra mermer merdivenler, kocaman bir giriş kapısı ve sizi karşılayan kırmızı halılar ve büyük yaldızlı aynalar… Millet Caddesi’nden geçenlerin de hayranlıkla baktığı anıtsal binanın kapısından girince kendimi Osmanlı dönemlerinden birindeki bir sarayda yaşıyormuş gibi hissetmiştim. Bu anıtsal yapıda iki yıl müzik semineri öğrencisi olarak bulunma ayrıcalığını yaratmıştım. Kendimle gurur duydum.  Bir süre daha Millet Caddesi'ni izledikten sonra, bavulumdan...

ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU'NDA PLATONİK AŞKIM BETÜL

Resim
  18 Kasım 1961 Cumartesi, Çapa İstanbul… Bugün öğleye kadar 4 saat dersimiz var. Bayrak merasimi ile birlikte hafta sonu tatili başlayacak. Öğrenciler için ilk ders zili çaldı. Beş dakika sonra öğretmen zili çalacak. Sınıf defterine bugünkü dersleri yazdım, yoklama yaparak olmayanların numaralarını yazacaktım ki Şekip ile Lütfiye girdi kapıdan. Birbirlerine aşık olmuşlardı, kumrular gibiydiler. Sınıfa göz gezdirdim. Gülay ile Betül eksikti. İçim sıkıldı birden. Nerede kaldılar derken ikisi de kapıdan girdiler. Gülümseyerek ”Günaydın” dediler. Betül’ün gülümseyen yüzü içimi ısıttı, ruhuma bahar geldi, kalbim daha hızlı çarpmaya başladı. Kendimi mutlu, güçlü ve romantizm içinde buldum. Yoklamayı bitirip yerime geçerken baktığımda tekrar gülümsemişti bana. Lise yılları ergenlik dönemleriydi. Ergenlik dönemlerinde arkadaşlıklar önemli etkinliklerden biri olarak karşımıza çıkmaktaydı. Arkadaşlıklar grupları sosyal bir birlik sağlamanın yanı sıra dayanışmayı da beraberinde get...

İSTANBUL ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU İLK HAFTA

Resim
  24 Eylül 1961 Pazar, Çapa İstanbul… Akşam yemeğini yedik, bir süre oldukça uzun koridorumuzda volta attık. İkinci etüt zilinin çalmasıyla birlikte, sınıf başkanı olarak, sessizliği ve düzeni sağladım. Ödevlerimi de bitirmiş olduğumdan, anı defterimi açarak, geçen haftanın özetini yapacağım. 18 Eylül Pazartesi günü başladığımız Eğitim ve Öğretim yılının ilk haftası göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Ya da bana öyle geldi. Sınıf başkanı olarak, bir taraftan sınıfımızdaki arkadaşları tanımaya çalışırken diğer taraftan da dersimize giren öğretmenleri tanımaya çalıştım. Resim Seminerinde 18, Müzik Seminerinde 16 olmak üzere sınıfımızda 34 öğrenci bulunuyor. 14 erkek öğrenciye karşılık 20 kız öğrencinin bulunduğu sınıfımız oldukça renkli ve edepli. Kız öğrencilerin çoğunlukta olmalarının yanı sıra 8 kız öğrenci de gündüzlü. Gündüzlü öğrencilerden Gülay Medetgil ve Betül Öztop çabuk ısındığım kız arkadaşlarım oldu. Emel Yıldırım, Lütfiye Başer, Beyhan Ağca, Nezahat İncesulu, Güle...

ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU'NDA SINAVA SON HAZIRLIK

Resim
  12 Eylül 1961 Salı, Çapa… Gün ışırken gözlerimi açtığımda, tek kişilik karyolada, bembeyaz çarşafların içindeydim. Üstelik başucumda bir de elbise dolabı vardı. Bir an için nerede olduğumu anımsayamadım. Acaba hastanede miydim? Oysa oldukça sağlıklı hissediyordum kendimi. Sessizce kalktım, çevreme bakındım. Hastanede değildim. Pencerelere doğru yürüdüm ve dışarı baktım. Güneş doğmak üzereydi ve ben oldukça yüksekten caddeye bakıyordum. Boynuzlu otobüsler caddede çift yönlü gidip gelmekteydiler. Birden anımsadım. İstanbul’da, Çapa Öğretmen Okulunun en üst katındaki yatakhanesindeydim. İvriz’deki alışkanlıklarım devam etmiş ve sabah güneş doğmadan uyanmıştım. Tuvalette ihtiyaçlarımı giderip, tıraş olduktan sonra sessizce giyinip, tahta bavulumda bulunan sınavla ilgili bir iki kitap alarak sınıfların bulunduğu giriş katına indim. Sınavlarda keman için hazırladığım parçanın yanı sıra kuramsal bazı sorular da sorabilirler demişti İvriz’deki Müzik Öğretmenim İmdat Halvaşi....