Kayıtlar

Tandoğan Yerleşkesi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

A.Ü. Fen Fakültesi Kurucu Dekanı Hayri Dener

Resim
Hayri Dener, benim öğrencilik dönemimde , haftada 4 saat, elektromagnetizma derslerine giriyordu. Her Salı ve Cuma günleri, elinde iskambil destesi büyüklüğünde kağıtlar ve kağıtlarındaki notlarından yararlanırdı. Derslerinde ara sıra espriler de yapar ve esprilerine daha çok kendi gülerdi. Fakültenin kurucu dekanlığı, Fizik Bölüm Başkanlığı ve orta öğretim düzeyinde Fizik Kitapları yazarlığı yapmış olan Hayri Dener, belki de zaman darlığından, kavramlara derinlemesine girmek yerine formüller üzerine kurmuştu Fizik derslerini. Oysa sınavları kavramsal sorular içerirdi. Bunun sonucu olarak da, sınav sonuç listelerinin bazıları, ''özür dilerim hiç kimse geçememiştir.'' şeklinde olurdu. Kendimi yeterince hazır hissetmediğimden, 1968 yılsonu sınavına girmemiştim. Sınav kağıtlarını okumadan önce kontenjan senatörü seçildiğinden, sınavına girip adını yazan her öğrenci geçer not almıştı. Hali Biga ve ben Rauf Nasuhğlu'nun öğrencisi olmuştuk. Her ne kadar bir yıl ka...

A.Ü. Fen Fakültesi ilk hafta izlenimleri

Resim
  30 Eylül 1964 Çarşamba, Ankara... Fen Fakültesi öğrencisi olarak üçüncü günümüz. Hangi dersleri alacağımızı ve nerede izleyeceğimizi öğrendik bu süre içinde. Henüz dersler başlamadı, öyle sanıyorum ki önümüzdeki hafta başlayacak. Fen Fakültesi yerleşkesine, Dögol Caddesi'nden, girdikten yaklaşık 100 metre sonra, aralarında muhteşem bir botanik bahçesini andırır alanla iki yanında devasa büyüklükte A ve B Blokları yer alıyordu. Oturma alanları ve bu alanları bahçenin farklı köşelerine taşıyacak taş ve beton yürüme yolları yapılmıştı. Güneş ışığı ve su ihtiyacına göre farklı türdeki bitkilerin bulunduğu bahçede Fen Fakültesi'nin kuruluş yıllarından kalma "kimlik plaketli" ağaçlar, balıklı-kurbağalı-nilüferli iki havuz ve çeşitli heykeller bulunmaktaydı. Derslerden bunalan öğrencilerin huzur bulduğu bu muhteşem bahçenin sağ tarafında Dekanlığın yanı sıra Kimya, Biyoloji ve Botanik derslerinin yapılacağı amfilerin bulunduğu A Blok yer alırken, sol tarafında da Matem...

Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu

Resim
Dur durak bilmeyen, adeta kaynayan koca bir kazandaki buhar molekülleri gibi her yerde olan, koca yürekli, ufak görünüşlü Rauf Hoca'nın çalışkanlığına ve hareketliliğine bakarak, biz ona Atom Karınca adını takmıştık. Disiplinliydi, çalışkandı, verdiği derslerin sihirbazıydı. Bilimde, kitaplar dolusu bilginin kısa yazılışı olan formüllerin gerekli olduğunu, formülü oluşturan bilgi içeriğini anlamamış iseniz formüllerin anlamsız olacağını vurgulardı. Bir başka deyişle, Matematik ve Fiziğin formüller dersi olmadığını özenle vurgulardı. Kontenjan Senatörü olan Hayri Dener'in o dönemdeki sınavına katılan herkes, Elektromanyetizma Dersinden geçer not almışken, ben girmediğim için Rauf Hoca'nın eline kalmıştım. Sınav sonuçları asıldıktan hemen sonra odasına gittiğimde ''Hayri Beyin sınavına katılmadın, bana kaldın değil mi?'' Dedi. Hıkmık ettikten bir süre sonra en iyi bildiğin konuyu anlat bakalım. Dedi. Elektromanyetizma, sözüm ona, en iyi bildiğim konu...