Sünnilerde haremlik selamlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sünnilerde haremlik selamlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Mart 2022 Cuma

KARAHASANUŞAĞI KÖYÜNDE SOSYAL YAŞAM

 


16 Haziran 1951 Cumartesi…

Karahasanuşağı Köyüne geleli yaklaşık 40 gün oldu. Köyde yaşayanları, 7 yaşındaki çocuk aklımla, tanımaya ve anlamaya çalışıyorum. Başka bir deyişle, köydeki sosyal yaşamı anlamaya çalışıyorum.

Edindiğim ilk izlenimlerimden biri, Alevi Kürtlerinde haremlik selamlık yoktu. Üstelik akraba evlilikleri baskın çıktığından, herkes birbirini yakinen tanıyor ve teklifsizce evlerine girip çıkıyorlardı.

Sünni gelenekte haremlik selamlık uygulaması vazgeçilemez bir gelenekti. Teklifsizce gidip gelmek olmazdı. 

Hele evin erkeği evde yoksa, muhtar dahil olmak üzere hiçbir erkek bu eve giremezdi. 

Oysa haremlik selamlık uygulamasının olmadığı köyde, kadınlarımız ve gelinlik kızlarımız bu durumdan oldukça rahatsız olmuşlardı.  

Aşiretlerde ve feodal topluluklarda akraba evlilikleri yoğun olarak kendini gösterirdi. Kan bağı ve akrabalık yoluyla ilişkide bulunan insanları içine alırdı. 

Aşiret, varlığını akraba evliliği yoluyla sürdürürdü. Mülkiyetin parçalanmaması ve aile içinde kalması için akraba evlilikleri gerekli görülmekteydi. 

Ülkemizdeki akraba evlilikleri, birçok Ortadoğu toplumuyla benzerlikler taşımaktaydı. Bu tür evlilikler ailelerin, savunma birimini de güçlendirmektedir.  

Aşiret ve feodal topluluklarda, akraba evliliklerinin yanı sıra ‘’kuma’’ olarak bilinen, eş üzerine ikinci, üçüncü ve hatta dördüncü bir eşin getirilmesi ailenin işgücü yönünden önemliydi.  

Diğer taraftan feodal topluluklarda kız çocuklarının adı pek olmazdı. İllaki erkek evlat olacaktı zürriyetinin devamı için. Sürekli kız çocuk doğuran kadının, sanki kabahat onunmuş gibi, üzerine kuma getirilerek erkek çocuk doğurması beklenirdi. 

Oysa Bulgaristan Muhacirlerinde akraba evlilikleri olmadığı gibi kuma getirme de yoktu. Haremlik selamlık uygulamaları vardı. Nereden bakarsak bakalım Karahasanuşağı köylüleriyle hiçbir ortak yönümüz yoktu.




BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...