Farsça etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Farsça etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2023 Salı

TAŞ MEKTEPTEN ANKARA ATATÜRK LİSESİNE

 


1886 yılında, Taş Mektep olarak bilinen ülkenin en köklü lisesi, Tevhid-i Tedrisat Kanunu yürürlüğe girdikten sonra Ankara Erkek Lisesi adını almıştı.

Atatürk; Tevhid-i Tedrisat kanunundan sonra, Öğrenim Birliği'nin yanı sıra, olmazsa olmazlardan biri olan ortak dil Türkçe ve Türkçe'yi istila etmiş Arapça, Farsça ve diğer dillerden kurtulmanın alt yapısını oluşturmaya başlamıştı. 

Dilimizi ve bağlı olarak kültürümüzü korumak ve yeniden oluşturmak zorundaydık. Zorundaydık çünkü Kültür, bir toplumun tarihinde oluşturduğu bütün maddi ve manevi değerleriydi.

Kültürü oluşturmak ve yaygınlaştırmak söz konusu olduğunda da ilk akla gelen şey DİL idi. Hem düşüncenin hem de kültürün bir aracı olan Dil, eğitim açısından da çok önemliydi.

Düşünce, ancak dille aktarılmak suretiyle bilgiye dönüşebilir ve bilgi de sadece dilin aracılığıyla öğretilebilirdi.

Atatürk; Uluslaşmanın gerçekleşmesinde Türk Dili Türkçe'nin rolünü,

"Millet; Dil, Kültür ve Mefkûre birliği ile birbirine bağlı vatandaşların teşkil ettiği bir siyasî ve İçtimaî heyettir"

Sözleriyle belirtmiş, Türk milleti üzerindeki Türk Dili'nin yerini ise 1931 yılında Afet İnan'a dikte ettirdiği Vatandaş İçin Medenî Bilgiler kitabının yedi ve sekizinci sayfalarında şöyle açıklamıştı.

Türk milletinin dili Türkçe' dir. Türk dili dünyada en güzel ve en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk dilini çok sever ve yükseltmek için çalışır. Bir de, Türk Dili Türk milleti için mukaddes bir hazinedir.

Dil'in kültür ve eğitim için olmazsa olmazlardan biri olduğunu anlatmanın en iyi yolu ve yöntemi, başlangıç olarak, Ankara'nın en köklü liselerinden biri olan Ankara Erkek Lisesi'ni ziyaret etmekten geçiyordu.

Ankara Erkek Lisesi Dil ve Harf Devrimi için başlangıç noktalarından biri olacaktı.

Harf Devrimi ile birlikte, konuşulan dilin anlaşılmasının en temel oluşumunun okuma ve yazmayla orantılı olduğunu gören Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Latin Alfabesine geçilmesini gerekli olarak görmüştü.

1 Kasım 1928'de, Türkçe yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine, Latin Alfabesi'ne geçildi. Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer verilmek suretiyle, Türk Harfleri adı ile 1353 sayılı Kanunla kabul edilmiş oldu.

Harf Devrimi uygulamaya konulduğunda okuma yazma seferberliği de başlatılmış oldu. Ardından, 4 ay süreli ve zorunlu Millet mektepleri açıldı.

Atattürk, Cumhuriyet kurulmadan önce, 30 Aralık 1919'da Ankara Erkek Lisesi'ni ziyaret etmiş, öğretmen ve öğrencilerle sohbet ederek Dil ve Eğitim konusunda düşüncelerini yoklamıştı.

Ayrılmadan önce de lisede ''Gazi Oymağı'' adı altında bir izci birliği kurulmasını onaylamıştı.

1921 senesinde, Milli Mücadele'nin o günkü şartları gereğince, diğer resmi dairelerle birlikte, Kayseri'ye nakledilen Ankara Erkek Lisesi, bir yıl sonra, 1922'de tekrar Ankara'ya alınarak eski binasında hizmetine devam etmişti.

Milli Mücadele'nin hüküm sürdüğü yıllarda okulun öğretmen ve öğrencileri cephelerde savaşlara katılmış, gazilik ve şehitlik mertebesine yükselmişlerdi.

Vatan savunmasında gösterdikleri üstün gayretleri ve vatanperver çalışmaları sebebiyle de okula, Milli Mücadele sonunda, bizzat Atatürk tarafından ay yıldızlı bir sancak hediye edilmişti.

Bu Sancak lisenin 75. Yıl Eğitim Müzesi'nde sergilenmektedir.

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk 28 Haziran 1933´te liseyi ikinci kez ziyaret ederek Tarih - Coğrafya - Yurt Bilgisi sınavlarını yakından izlemiş ve 6/F sınıfının not cetvelini imzalamıştı.

Bu arada, 1938 yılında, Çankaya Sezenler Sokak ile Strazburg Caddesi kesişim noktasındaki arazide lisenin yeni binasının inşaat başlanmıştı.

İnşaat devam ederken, Orta Tedrisat Genel Müdürü H. Avni Yukaryuç, Ankara Maarif Müdürü Salim Atalık ve Okul Müdürü İhsan Üngüt'ten oluşan bir heyet, Erkek Lisesi olan adının Atatürk Lisesi olmasını Cumhurbaşkanı olan Atatürk'e teklif etmişler, onaylanınca da adı Ankara Atatürk Lisesi olmuştu.

Ankara Atatürk Lisesi, 10 Ekim 1940 tarihinde inşaatı tamamlanan yeni binasına taşınmıştı.

Başlangıçta bir bloktan oluşan yapıya zamanla iki blok daha eklenmiş, ayrıca toplantı salonu ve kapalı spor salonları yapılmıştı.

İvrizlilerle, Atatürk Lisesi'nin tarihçesi hakkında yaptığımız uzun söyleşiden sonra akşam yemeği için alt kattaki yemekhaneye indik.

Yemekhanedeki masalara doldurma yöntemiyle oturduk. Her masaya 10 kişi oturduktan sonra diğer masaya geçiliyordu.

Yemekler karavanalarla, yemekhanedeki görevliler tarafından getiriliyor, masadaki en kıdemli tarafından paylaştırılıyordu.

Akşam yemeğinden sonra Fen B için ayrılan sınıfta bir araya gelerek sohbetimizi sürdürdük.

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...