15 Ekim 2022 Cumartesi
NİĞDE İLÇESİ BOR KASABASINA TAŞINMA KARARI
![](http://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfXC5O0jo-QWMHUjTE9M_WHJdm4aF4WY0Pw4Y43W3CzVt0lelV4lcbl9MlOG8CRQ2Wulxg82FZkHj1p_hHRc6e3vgXx1ME_bVJlBAMXcZTl9eOz2wGoWK5bh5cJomD_MhGoI6ggQQB6NTBfADEEIb48WRLE-XHpmmDqCGUzfjIWg5f/s220/Anadolukava%C4%9F%C4%B1%20(116).jpg)
19 Haziran 2022 Pazar
ESKİ BİR RUM KÖYÜ MİSLİ NİĞDE
7 Temmuz 1952 Pazartesi, Misli Köyü…
5 Temmuz Cumartesi günü, Yeşilova’nın 7 km güneybatısında bulunan Yarbaş Tren Garından bindiğimiz trenle, yaklaşık iki günde, 320 km yol alarak Hüyük Tren Garına ulaştık. Hüyük’ten temin edilen öküz ve at arabalarıyla da, yaklaşık 6 km kuzey batısındaki Misli ‘ye geldik.
Amanos Dağlarının batı yamaçlarındaki Düziçi ovasındaki Yeşilova Köyü’nden sonra, üzerimde terkedilmiş duygusu bırakan, kum ve altındaki mağaralardan oluşan Misli Köyü beni hayal kırıklığına uğrattı.
Köye girdiğimizde, Elbistan köylerinde karşılaştığımız mezra tipi bir yerleşim beni şaşkına çevirdi. Elbistan köylerinden farkı, ortalarından geçen dereler ve çevresindeki ağaçlar yerine burada kum ve mağaralar vardı.
Tek bir dikili ağaç yoktu köyde, haliyle akarsu da yoktu.
Bir süre çevreyi dikkatlice taradığımda, Rumlardan kalma olduğunu öğrendiğim devasa bir yapı, Rum Kilisesi gözüme çarptı.
Akarsuyun olmadığı, kumlarla kaplı bu köyde çiftçilik yapabilir miydik?
Sorusu kafamı kurcalamıştı, kurcalamaya da devam edecekti.
Çiftçilik yapabilmek önemliydi. Okuma yazması olmayan aile reislerinin çiftçilikten başka bir becerileri yoktu çünkü.
Ben bunları düşünürken, Aile reisleri, kendilerince uygun yerleri geçici konaklama yeri olarak seçti. Babam bir mağara girişinin olduğu yeri seçmişti.
Eşyalarımızı indirip, yerleştirdikten sonra, kavurucu güneşten korunmak için, öncelikli olarak bir tente yaptı babam. Anam ve diğer ailelerin anaları da karnımızı doyurma sorununu çözmeleri gerekiyordu.
Un çuvalları ve tandırlar ortaya çıktı. Ateş yakmak için de, bizi görmeye gelen Mislilerden yardım istedik. Bir süre sonra da yakacak olarak hayvan dışkısı ve saman karışımından yapılmış olan tezeklerden geldi.
Sonraki yıllarda unutulmazlarım arasına girecek Osman ve annesi Hatice Teyze ile yanıştık bu arada.
Güler yüzlü, her halinden insancıl, yardım sever bir izlenim bırakan Hatice Teyze bir taraftan anama yardım ediyor bir taraftan da köy ve köydekilerle ilgili bilgiler aktarıyordu. Ben de anlattıklarının hiçbirini kaçırmamak için, can kulağıyla dinliyordum.
Köyün sakinlerinin büyük bir bölümünü 1924 yılı Nüfus Mübadelesinde Selanik’ten gelen Türkler oluşturuyordu.
Akarsunun olmadığı, sulu tarımın yapılamadığı köyde yeterli üretim ve gelir yoktu.
Bu nedenle köydeki gençler yaz aylarınad mevsimlik işçi olarak, başta Çukurova olmak üzere, diğer illere gidiyorlardı. Zaten, 1924 Mübadelesi ile gelenlerin bir bölümü de Yunanistan’a geri dönmüştü.
Yaşamlarını
yerüstünden çok yeraltında geçiren Ortodoks Rum ve Türklerden
kalmıştı Misli.
Geçmişteki Rumlar ile Ortodoks Hristiyanların varlığının en belirgin kanıtı Misli Rum Kilisesiydi.
Ben heyecanla Hatice Teyzeyi dinlerken oğlu Osman da beni çekiştirip duruyordu yakından tanımak ve oyun arkadaşı olarak görmek için.
Her ne kadar 7 yaşında büyümek zorunda kaldıysam da, oyun çocuklarıydık yine de. Üstelik altımızda keşfedilecek yepyeni bir dünya, mağaralar vardı. Yeni tanıştığımı Osman ile mağaraları keşfetmeye çıktım.
Sevmiştim Osman arkadaşımı. İlkokul ve sonrasında hep hatırlayacağım bir arkadaşım olmuştu.
Yıllar sonra, yaptığım araştırmalar ve birkaç kez gezdiğim Kapadokya’nın giriş kapısının Niğde olduğunu öğrenecektim.
Hava iyice kararmaya başladığında çıktık mağaralardan. Anamla babam gecelemek için hazırlık yapıyorlardı.
Osman ile anası Hatice Teyze anama ”birşeye ihtiyacınız olursa Osman’a söylemeniz yeter, elimizden geleni yaparız.” dedikten sonra gittiler.
Yorgun olan bedenlerimizi dinlendirmek ve enerji toplamak için, ileride harman yeri yapmayı düşündüğümüz, yere yataklarımızı serip yattık. Anında uyumuşum.
Gece boyunca rüyalarımda, bazen Ceyhan pamuk tarlalarında pamuk toplarken, bazen Karagözler Köyümüzün karşısındaki Sakar Balkan’a tırmanırken, bazen de kendimi Gavur Dağları’nın virajlarını dönmeye çalışan kamyon kasasında buldum…
![](http://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfXC5O0jo-QWMHUjTE9M_WHJdm4aF4WY0Pw4Y43W3CzVt0lelV4lcbl9MlOG8CRQ2Wulxg82FZkHj1p_hHRc6e3vgXx1ME_bVJlBAMXcZTl9eOz2wGoWK5bh5cJomD_MhGoI6ggQQB6NTBfADEEIb48WRLE-XHpmmDqCGUzfjIWg5f/s220/Anadolukava%C4%9F%C4%B1%20(116).jpg)
18 Haziran 2022 Cumartesi
ANILAR ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Nisan 1951’de, Bulgaristan Karagözler Köyünden gönüllü ve serbest göçmen olarak başlayan göç yolculuğumuzda;
Edirne Göçmen Misafirhanesinde yapılan dağıtımda şansımıza Elbistan köylerinden biri düştü. Gerek ekonomik gerekse sosyolojik olarak uyum sağlayamayınca mevsimlik işçi olarak Çukurova yöresine gitmek zorunda kaldık.
Ceyhan pamuk tarlalarında 3 ay, Osmaniye yerfıstığı tarlaları ve hangarlarında 2 ay çalıştıktan sonra Haruniye Yeşilova’da kışladık.
Yaşar Kemal’in Çukurova’sında mevsimlik işçi olarak çalışırken, 17.10.1951 tarih ve 3-13828 sayılı Bakanlar kurulu kararıyla Türk vatandaşlığına kabul edildiğimizi öğrendik Yeşilova Köyünde yaza girerken.
Ne var ki bu karardan yaklaşık 8 ay sonra haberimiz oldu.
Bu kez, günümüzde adı Konaklı beldesi olan, Niğde Misli Köyü’ne yerleşmemiz istenmişti.
İlk
çiftçilik denememizin hüsranla sonuçlandığı, ilkokul birinci
sınıfa başladığımız Misli'de de tutunamayacaktık.
Sırasıyla Osmaniye'de ilkokul ikinci sınıf, Mersin'de üçüncü ve dördüncü sınıf, Niğde Bor'da beşinci sınıfa başlangıç ve tekrar Misli'de ilkokulu bitiriş gerçekleşecekti.
![](http://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhfXC5O0jo-QWMHUjTE9M_WHJdm4aF4WY0Pw4Y43W3CzVt0lelV4lcbl9MlOG8CRQ2Wulxg82FZkHj1p_hHRc6e3vgXx1ME_bVJlBAMXcZTl9eOz2wGoWK5bh5cJomD_MhGoI6ggQQB6NTBfADEEIb48WRLE-XHpmmDqCGUzfjIWg5f/s220/Anadolukava%C4%9F%C4%B1%20(116).jpg)
BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj7OCJ3WsSs67XqxYAZM0ywR_4No_phPTWDAF8j79aqBxBUXKEDuXhq4Aao182vHdu-leSPVQ6uG-z7VS5vjltjmlFcBAzbPUmPABx5I1PtexkLIvbmRArFuHOKFRVMhLnjY14KrxpFjlib3vUFDb_fPZ1CPc_lvTMaVoo8A89yin1iKhUS7PE5EFNrmKTV/w640-h426/An%C4%B1lar_1964%5B1%5D.jpg)
-
Yaşamımda ve sosyalleşmemde önemli bir yeri olan Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi ve sonrasında eğitimimi sürdürdüğüm Ankara ...
-
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...
-
ANILARIMA GİRİŞ Emine ve Ahmet Akıncı anısına… Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani düşmanla son...
-
17 Eylül 1958 Çarşamba, İvriz… Sözlü sınavların başlayacağı önemli ve heyecanlı bir gün bugün… İvrizli olabilmek için biraz sonra başlayac...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Ankara... Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Liselerinde ders başı yapalı bir hafta oldu. Bu süre içinde, kayıtlı b...
-
23 Şubat 1964 Pazar, 2. akşam etüdü... Maltepe Demirtepe'deki geçici binamızda, akşam ikinci etüdündeyiz. Yarınki derslerin ödevleri bi...
-
22 Eylül 1963 Pazar, Atatürk Lisesi... İkinci akşam etütündeyiz. Ödevlerim bitti. Anı defterimi açarak geçen haftanın izlenimlerini yazmaya...
-
1941 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulan ilk enstitülerden biriydi İvriz Öğretmen Okulu. Adını Enstitünün kurulduğu yerin 9 km. doğusund...
-
12 Nisan 1964 Pazar, Ankara... Bu sabah kahvaltıdan sonra, Cezmi Bayram arkadaşımızın da yönlendirmesiyle, Üniversiteliler Kültür Derneğ...
-
11 Eylül 1961 Pazartesi, Haydarpaşa… İlk kez 1951 yılın Nisan ayının 26’sında, Bulgaristan'dan göç sırasında, Edirne’den Maraş Elbistan...