Türk Milli Eğitimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Türk Milli Eğitimi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Temmuz 2023 Salı

ANKARA'DA BİR TAŞ MEKTEP

Ankara Atatürk Lisesi, Türkiye'nin en seçkin okullarından biri olmasının yanı sıra, Türk Milli Eğitim çatısı altındaki liselere öğretmen, üniversitelere akademisyen yetiştiren Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nun kuruluşunda önemli bir yer edinmişti.

Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nun kuruluş aşamasında önemli bir yeri olmasının yanı sıra benim de yaşamımda unutulmaz anılarımın bulunduğu Atatürk Lisesi yerleşkesi, üniversitelere giriş kapısını açan Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi için sıcak bir yuva olmuştu.

Ankara Atatürk Lisesi'nden önce, Ankara'da bir Taş Mektep vardı. 3 Mart 1924’te kabul edilen Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra Ankara Erkek Lisesi olarak değiştirilmişti.

Ankara Erkek Lisesi'ne sonra da içinde bulunduğumuz yerleşkeye taşınan okul 1938'de, Atatürk'ün de onayı ile Ankara Atatürk Lisesi adını almıştı.

1886 yılında zamanın Ankara Valisi Sırrı Bey tarafından temeli atılan okul binası, bugünkü Yüksek İhtisas Hastanesi’nin bulunduğu saha üzerine kurulmuştu.

Ankara halkı arasında “Taş Mektep” ismiyle tanınmış olan yapı 1889 yılında tamamlanmıştı.

O yıllarda Ankara’da taş bina yapabilecek usta bulunamadığından Trabzon Lisesi'ni inşa eden kalfalar Ankara’ya getirtilerek, yapımına başlanan Taş Mektep, iki katlı olarak yontma taştan yapılmıştı.

II. Meşrutiyet döneminde, öğrenim görülen yatılı ve gündüzlü liselerde (idadilerde) eğitim kalitesi yeterli bulunmadığı gibi Avrupa’daki liselere (kolejlere) nazaran yetersiz de kalıyordu.

1910 yılından itibaren idadiler adıyla bilinen ortaöğretim kurumlarının, Lise düzeyindeki Sultaniyelere dönüştürülmesi kararlaştırılmıştı.

Sultânilerin, eğitim kalitesi Avrupa liselerinin seviyesine eriştirmek üzere, ortaokul düzeyindeki Rüşdiye sınıflarından başka, her devresi üçer yıllık iki devreden ibaret olması ve mükemmel bir eğitim vermesi planlanmıştı.

Alınan bu kararla birlikte 14 Ekim 1910 tarihinde, on iki İdadi okulun yapısı Sultaniye'ye dönüştürülmüştü.

1886 yılında beş yıllık Lise (İdadi) olarak eğitim ve öğretime başlayan Ankara'daki Taş Mektep 1908'de Sultani olarak eğitim vermeye başlamıştı.

Sultanilerin (ortaöğretim kurumlarının) öğretim süresinin, altı yıl olması kararlaştırılmışsa da ilk etapta sultani yapılan okulların öğretim süresi değiştirilmemiş ve eskiden olduğu gibi yedi yıl olarak bırakılmıştı.

İdâdilere Sultani ismi verilerek, onların hem yapısında hem de eğitim kalitesinde gerçekleştirilmek istenen değişimin nedenleri arasında, Osmanlı Devleti’nin, toprakları üzerinde eğitim faaliyetinde bulunan ve rakip olarak gördüğü yabancılarla girişmiş olduğu rekabeti de saymak gerekirdu.

Bu nedenledir ki, gerçekleştirilmek istenen bu değişimle, mükemmel Sultaniler oluşturulacak ve Müslüman çocuklarının yabancı okullara müracaat etme mecburiyetleri ortadan kaldırılacaktı.

Hatta Gayrimüslim ve yabancıların çocukları da bu yeni Sultanilere girmek isteyecekti.

Bu amaç doğrultusunda yeni Sultaniler için Avrupa’dan öğretmenler getirilmesi planlanmıştı. Ancak, yabancı ülkelere olan borçlarının faizlerini bile ödemekten aciz Osmanlı İmparatorluğu'nun eğitim konusundaki girişimleri başarısız kalmıştı.

1886 yılında zamanın Ankara Valisi Sırrı Bey tarafından temeli atılan okul binası, bugünkü Yüksek İhtisas Hastanesi’nin bulunduğu saha üzerine kurulmuştu.

Ankara halkı arasında “Taş Mektep” ismiyle tanınmış olan yapı 1889 yılında tamamlanmıştı.

O yıllarda Ankara’da taş bina yapabilecek usta bulunamadığından Trabzon Lisesi'ni inşa eden kalfalar Ankara’ya getirtilerek, yapımına başlanan Taş Mektep, iki katlı olarak yontma taştan yapılmıştı.

II. Meşrutiyet döneminde, öğrenim görülen yatılı ve gündüzlü liselerde (idadilerde) eğitim kalitesi yeterli bulunmadığı gibi Avrupa’daki liselere (kolejlere) nazaran yetersiz de kalıyordu.

1910 yılından itibaren idadiler adıyla bilinen ortaöğretim kurumlarının, Lise düzeyindeki Sultaniyelere dönüştürülmesi kararlaştırılmıştı.

Sultânilerin, eğitim kalitesi Avrupa liselerinin seviyesine eriştirmek üzere, ortaokul düzeyindeki Rüşdiye sınıflarından başka, her devresi üçer yıllık iki devreden ibaret olması ve mükemmel bir eğitim vermesi planlanmıştı.

Alınan bu kararla birlikte 14 Ekim 1910 tarihinde, on iki İdadi okulun yapısı Sultaniye'ye dönüştürülmüştü.

1886 yılında beş yıllık Lise (İdadi) olarak eğitim ve öğretime başlayan Ankara'daki Taş Mektep 1908'de Sultani olarak eğitim vermeye başlamıştı.

Sultanilerin (ortaöğretim kurumlarının) öğretim süresinin, altı yıl olması kararlaştırılmışsa da ilk etapta sultani yapılan okulların öğretim süresi değiştirilmemiş ve eskiden olduğu gibi yedi yıl olarak bırakılmıştı.

İdâdilere Sultani ismi verilerek, onların hem yapısında hem de eğitim kalitesinde gerçekleştirilmek istenen değişimin nedenleri arasında, Osmanlı Devleti’nin, toprakları üzerinde eğitim faaliyetinde bulunan ve rakip olarak gördüğü yabancılarla girişmiş olduğu rekabeti de saymak gerekirdu.

Bu nedenledir ki, gerçekleştirilmek istenen bu değişimle, mükemmel Sultaniler oluşturulacak ve Müslüman çocuklarının yabancı okullara müracaat etme mecburiyetleri ortadan kaldırılacaktı.

Hatta Gayrimüslim ve yabancıların çocukları da bu yeni Sultanilere girmek isteyecekti.

Bu amaç doğrultusunda yeni Sultaniler için Avrupa’dan öğretmenler getirilmesi planlanmıştı. Ancak, yabancı ülkelere olan borçlarının faizlerini bile ödemekten aciz Osmanlı İmparatorluğu'nun eğitim konusundaki girişimleri başarısız kalmıştı.


BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...