Kayıtlar

kuzine sobası etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

ÇİMLENEN BUĞDAYLARIMIZ

Resim
  4 Nisan 1953 Cumartesi, Misli (Konaklı)… Mart ayının ortasından itibaren Babam, hemen hemen her gün buğday ektiğimiz tarlaları görmeye gitti. Neredeyse tarlada yatıp, kalkacaktı havalar elverişli olsa. Bugün de, çimlenmiş olan buğday filizlerini görmek için gitmişti. Döndüğünde yüzü gülüyordu. Çimlenme beklendiği gibi, olması gerektiği gibi olmuştu. Önemli olan bundan sonraki hava koşulları ve yağacak yağmurun miktarına bağlıydı. Sadece buğday filizleri için değil Akıncı Ailesi için de önemliydi hava koşulları ve yağacak yağmur miktarı. Yeterli yağmur yağmaz ise ekonomik yönden çıkmaza girecektik. Geriye dönüp baktığımızda, Misli’ de zorlu bir kış geçirmiştik. Bazı bölgelerde bir bir buçuk metreyi bulan karlar Hüyük ve Niğde ulaşımını aksatmıştı. Gaz tuz gibi zorunlu ihtiyaçları bulmakta zorlanmıştık. Mart kapıdan baktırır, çapa kürek sapı yaktırır. Deyimi burada da geçerli olmuştu. Bereket Mart ayının 15’inden sonra erimeye başladı. Eriyeli de 15-20 gün oldu. ...

DÖNDURUCU BİR MART SABAHI

Resim
5 Mart 1951 Pazartesi, Karagözler… Alaca karanlıkta gözümü araladığımda, anam evdeki sobayı çoktan yakmış, bir köşede babam sabah namazını kılıyordu.  Odun sobasının önündeki hava deliğinden  çıkan ateşin alevi beyaz badanalı duvara, duvardan da tavana yansıyarak odayı aydınlatıyordu. Kuzine sobasıydı yanan… Üzerine en az iki tencere sığan kuzine sobaların fırınları da vardı. Ekmek, börek, yemek pişirmenin yanı sıra mükemmel ısınma araçlarıydı kuzineler… Gerinerek yan döndüm. Biraz daha uyumak istiyordum. İstiyordum ama uykum bitmişti…Hiç tanıma fırsatı bulamadığım, vefat eden Durgud Dedemden kalma evimizdeki kuzineli odada yatıyorduk. Üç odalı bir evdi dedemden kalan. Sadece yattığımız  odada soba yanıyordu. Kışın hem oturma hem de yatak odası olarak kullandığımız kuzineli odaya   serilmiş  olan yataklarda üç kardeş yan yana yatıyorduk. Kardeşlerimden Mustafa 5 yaşında, Şaban  ise 2  yaşındaydı. Babam Ahmet ve anam...