İvriz'de bunalımlı günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İvriz'de bunalımlı günler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Şubat 2023 Çarşamba

İVRİZ'DE BUNALIMLI GÜNLER

 


27 Mart 1961 Pazartesi, İvriz…

Yemekten önceki akşam etüdündeyiz... Ortamda hafif bir gürültü var. Bazı arkadaşların sesli çalışma alışkanlığının yanı sıra bazı arkadaşlarımın da yanındaki arkadaşa sorduğu bazı sorulardan kaynaklanıyor.

Geçen haftanın ikinci yarısı sınavlar açısından oldukça yoğun geçti. Türkçe, Kompozisyon, Sosyal Bilgiler, Tarih ve Coğrafyadan yazılı olduk.

Kompozisyon yazılısından 8 aldım. En iyi not benim yine. Bayram tatili yaramadı gibi, sınıfça dökülüyoruz.

Kırılmış olan keman telinin yerine yenisini aldım. Keman çalışmalarım tekrar başladı. Bu hafta sonunda birinci metodu bitirebileceğim inşallah.

Mehmet Karaman’ın Resim derslerini çok sevmeme rağmen Müzik çalışmaları daha çok ilgimi çekiyor. Çekmek zorunda, çünkü İstanbul Çapa Müzik Semineri sınavını kazanmak zorundayım.

Bu arada akordeonda da Çapa Müzik semineri için seçtiğim Vivaldi'nin Dört Mevsim Konçertosu'nun İlkbahar bölümünü çalmayı denedim ve keyif aldım.

Giderek, parçanın notalarının tamamını neredeyse ezberlemeye başladım.

Çalan zil sesiyle birlikte etüt sona erdi. Akşam yemeği için hızla sınıftan çıktık…

İkinci etütteyiz. Yemekte verilen elma kurularının bir kısmını ceplerine koyarak sınıfa gelen bazı arkadaşlar, ceplerinden çıkardıklarını diğer arkadaşlarına fırlatıyor.

Bu durumdan hoşlanmayan arkadaşlarımız tepki gösterdikleri gibi sınıfımız da çöplüğe dönüyor. Düğer taraftan, tepki gösterenlere takılan lakaplar, anlayışsızlıklar sınıfta tam bir kaos ortamı yaratıyor.

Ne oldu bu sınıftaki arkadaşlarımıza diye düşünüyorum. Aşırı disiplin ve ardarda gelen sınavlardan bunalmış olmalıyız. Diye düşünsem de bu olumsuz oluşumda sınıfımıza sürgün gelen Sabri’nin de payı var.

Hani ‘’kaşarlanmış’’ diye bir deyim vardır ya... Tam da Sabri arkadaşımız için tanımlanmış gibi. Uyarıları ve disiplin konusunda söylenenleri üzerine alınmıyor.

Kargaşadan içim sıkılıyor, adeta bunalımdayım...

Sağlıklı ders çalışamadığım, zamanımın boşa harcandığı duygusuna kapıldığım zamanlar böyle olurum.

Bunalıma girmemde biraz da parasız kalmış olmamın da payı var.

Emin arkadaşımdan biraz borç almalıyım her sıkıştığımda olduğu gibi…

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...