Mondros Mütarekesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mondros Mütarekesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ekim 2022 Pazar

MERSİN'İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞ YILDÖNÜMÜ

 


3 Ocak 1956 Salı, Mersin…

Bugün, Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 33. yıldönümü.  

Dün Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz Mondros Mütarekesi sonrasında Kilikya olarak adlandırılan Adana ve çevresindeki yerleşimlerin İngiliz ve Fransızlarca işgalini ve sonuçlarını anlattı.

Kuvayi Milliye İlkokulu olarak, eski Halkevi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen etkinliklere katılacağız.

Bütün öğrenciler en temiz önlükleri ve Türk Bayraklarıyla harekete geçmemizi bekliyor heyecanla.

Birinci Dünya Savaşı  sonunda Osmanlı İmparatorluğu  ile İtilaf Devletleri arasında ateşkes ya da bırakışma, Osmanlı İmparatorluğu adına Bahriye Nazırı Rauf Bey  tarafından,  Limni adasının Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı imzalandı.

Bu antlaşma ile Osmanlı İmparatorluğu fiilen sona ermişti.

Ateşkes Anlaşması hükümleri uyarınca Osmanlılar, Hicaz, Yemen, Suriye, Mezopotamya, Trablusgarp ve Sirenayka’da kalan garnizonlarını teslim ettiler.

Müttefikler Çanakkale ve İstanbul Boğazı’nın yanı sıra Batum’u ve Toros tünel sistemini işgal edeceklerdi.

Osmanlı ordusu terhis edildi ve Türk limanları, demiryolları ve diğer stratejik noktalar Müttefiklerin kullanımına açıldı.

Mustafa Kemal Paşa, antlaşmanın imzalanmasından bir gün sonra Liman Von Sanders’ten ordunun komutasını Adana’da devralarak VII. Ordu Komutanlığını üstlendi.

Adana’ya bağlı sancaklardan gelen temsilcilerle görüşüp, alınması gereken tedbirler konusunda bilgi verdi.

Bu görüşmelerden sonra da, 5 Kasım 1918’de Mersin’e gelerek burada mutasarrıfla, jandarma bölük yüzbaşısı ile görüşmüş ve depodaki silahların bol cephane ile dağ köylerine dağıtılmasını tavsiye etmişti.

Asker ve silah bakımından Milli kuvvetlerimizden kat be kat üstün olan Fransızlar, Mersin, Adana, Urfa, Aritep ve Maraş gibi geniş bir cephede tutunarak Ermenilerle ortak bir devlet hayali içindeydiler.

17.12.1918 günü sabahı İngilizler Mersin’i işgale başladılar.

Saat 09’da Mersin iskelesine bir filikadan çıkan İngiliz Subayı, iskele komiser muavinine bir zarf vererek, “Ateşkesin 7. maddesi uyarınca ve son anlaşmaya göre, güvenliği sağlamak amacı ile, Kilikya’nın-Adana işgaline Mersin’den    başlanacağını” bildirmişti.

Saat 10 civarında Müslüman bir Hint bölüğü Alman iskelesinden çıkarak İngiliz fabrikasına yerleşmişti. Ardından “iskele civarı, İngiliz fabrikaları, istasyon binası ve Amerikan Kolejinin işgal edildi.

Olaysız geçen 16 günden sonra 2.Ocak.1918 günü Fransız işgal askerleri ve Ermeni Lejyon alayı, Gümrük iskelesinden çıkarak Taşhan’a yerleşmiştiler.

Mersin ve civarında işgal kuvvetlerinin içinde yer alan Ermeniler2 , Fransız ordusunun önemli bir bölümünü oluşturuyordu

Fransız işgal kuvvetlerinin Ermeni gönüllüleri Taşhan, Araplar köyü, Hristiyan köyü ile Zeytinlibahçe’ de çadırlara, yerleşirken Tunuslu ve Cezayirli askerler de askeri kışlaya ve Müftü Medresesi’ne yerleşmişlerdi.

12.11.1919 tarihinde İngiliz kuvvetleri çekilmiş ve işgalci olarak Fransızlar kalmıştı.

Amaçlarına ulaşmak için Birleşik Ermeni Cemiyeti’nin öncelikli hedefi Mersin’de kaos ortamı yaratıp, terör eylemlerini organize etmekti.

Başkanı Manolyan, İkinci Başkanı Mıgırdıç Zelveyan’dı.

Toplantı yeri olarak Ermeni Kilisesi’ni seçen bu cemiyetin nihai amacı, merkezi Adana-Saimbeyli olmak üzere, Fransa himayesinde bir Ermeni Krallığı kurmaktı.

Bu amaçla Mağara bucağı, Silifke’nin merkez ve ilçelerinde şubeler açmıştı. Buralardan toplanan istihbaratı Paris’teki Ermeni cemiyetleri genel merkezine ulaştırıyordu.

Sünni Araplar tarafından kurulan İslam Arapların Hayır Cemiyeti’nin Başkanı Abdullah Dehlevi, İkinci Başkanı Hamit Hayfavi idi. Rum ve Ermenilerle işbirliği yapan bu cemiyetin üyeleri ev ve işyerlerine Fransız ve Ermeni bayrakları asarak taraflarını belli ediyorlardı.

Rum Cemiyeti de Türkler aleyhine çalışıyordu. Başkanı Yusufaki Tiryakidis, İkinci Başkanı Haralem Gedikoğlu, Guvernörlük Mümessili Aslanoğlu Corci’ydi. Kurulduğu günden itibaren Fransız yönetimini destekleyen bu cemiyet, King-Crane Komisyonu’na Fransız Mandasını lehinde oy verdi.

Türklere saldırmak için her fırsatı değerlendiren Rumların bir de gizli cemiyeti vardı. Bu cemiyetin başkanlığını, sonraki yıllarda bütün dünyanın yakından tanıyacağı meşhur silah tüccarı Prodromos Bodosakis-Athanasiadis yürütüyordu. Cemiyetin amacı İzmir’i işgal eden Yunan ordusuna yardım ve Rum gönüllü toplamaktı.

Milli kuvvetlerimizin verdikleri çetin bir gerilla savaşı karşısında tutunamayacaklarını anladılar. Ankara’da kurulan yeni Türkiye devletini tanıdılar. 20 Aralık 1921 tarihinde Ankara’da, Fransa ile Ankara Antlaşması imzalandı.

Ankara Antlaşması, özerk bir yönetime sahip olmasını öngördüğü İskenderun Sancağı dışında, bütün Kilikya’nın, bu arada Mersin ve içel’in Türkiye’ye bırakılmasını öngörüyordu.

Ankara antlaşmasının taraflarca onaylanmasından sonra, Fransızlar işgal altında tuttukları Kilikya kentlerim kısa süre içinde boşalttılar.

Fransızların Tarsus’u boşalttıkları gün 27 Aralık 1921 “de, Adana’daki Türk alayının bir taburu ve bir süvari bölüğü Tarsus’a, 3 Ocak 1922’de de Mersin’e girdi.

Böylece Mersin ve Tarsus’un kurtuluşu sağlanmış oldu


BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...