MART KAPIDAN BAKTIRIR ÇAPA KÜREK SAPI YAKTIRIR

31 Mart 1961 Cumartesi, İvriz… Nöbetçi öğretmenin ranzaların demirlerine anahtarlarıyla vurarak oluşturduğu madeni seslerle gözlerimizi ovuşturarak kalktık. Bahar geldi, yaza giriyoruz derken sanki bir kar tipisi uğultusu çınlıyordu kulaklarımda. Yarı buzlanmış camdan baktığımda ortalık bembeyaz bir yorganla örtülmüştü. Kulaklarımı çınlatan tipi kar tanelerini savuruyor, bazı yerlerde spiraller oluşturarak uğulduyor ve cama vuruyordu. Hava sıcaklığı eksiye düşmüş ve oldukça soğuk bir ortam oluşmuştu. Hızla giyinip, yataklarımızı da düzelttikten sonra karlara bata çıka ve tipinin olumsuz etkilerinden kurtulmaya çalışarak sabah etüdü için sınıfımıza gittik. Bahar geldi diye soba yakılmamıştı. Sınıf gürültülüydü, soğuktu ve ders çalışma olanağı yoktu. Ders çalışmaktan vazgeçip, kitap okumayı denedim. Ama olmadı. Birden 1951 yılı nisan ayının üçüncü haftasına götürdü hafızam beni. Bulgar asimilasyonundan kurtulmak için böyle bir kış gününde Bulgaristan’ın Karagözler Köyün...