PAMUK TARLASINDA GÜNDÜZ GECEYE DÖNDÜ

5 Eylül Çarşamba 1951,Ceyhan… Sabahın Eylül serinliğinde, Rumeli Türküleri eşliğinde ve güzel bir günde pamuk toplamaya başlamıştık. Öğleye kadar her şey çok güzel gitti. Toplanan pamuklar göz doldurdu ve kantarda tartılarak, Muzaffer Abi tarafından hanelerine işlendi. Allah ne verdiyse öğle yemeğinde yenildi, saat 15:00’e kadar dinlenildi. Saat 15:00’de pamuk toplamaya başladıktan bir süre sonra hava karardı. Masmavi gökyüzünde gezinirken Çukurova’yı örtüp, serinlik veren kar beyazı bulutlar bir anda yok oldu. Gökyüzünün, Şimşeklerin, Gök gürültüsü ve yağmurların da tanrısı olan tanrılar tanrısı Zeus, bir başka tanrıya çok sinirlenmiş olmalıydı ki gökyüzünü karıştırmıştı. Kar beyazı bulutların yerini kapkara bulutlar almış, sanki güneş bir anda yok olmuştu. Gündüz geceye dönmüştü. Öyle söylemişti mevsimlik işçi olarak kantarda çalışan üniversite öğrencisi Muzaffer Abi. Hızla yanımıza gelerek, topladığınız pamukları emniyete alın, ıslanmasın da demişti. Rüzgâr şiddetini arttırır...