Kayıtlar

İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

İSTANBUL'DA İLK ÖZEL ÖĞRENCİM ÜLKÜ

Resim
  29 Eylül 1962 Cumartesi, Çapa İstanbul... Hafta sonu olması nedeniyle zorunlu etüd yok. Yinede, gürültülü olsa da, sınıfta çalışanlar var. Sessizlik istediğimde okulun ünlü çinili kütüphanesine iniyorum. Akşam yemeğinden sonra kütüphaneye inip, bir süre sessizliğini dinledikten sonra anı defterimi açarak yazmaya başlıyorum. ***** Bugün ilk özel ders parası 7,5 Lira aldım. İçim içime sığmıyor bu nedenle. Perşembe günü Meziyet Çağlayan öğretmenim ''Akıncı sana bir özel öğrenci buldum, cumartesi günü bayrak töreninden sonra seni Osmanbey'e götüreceğim. Demişti. Bayrak merasiminden sonra, işareti üzerine, Meziyet Çağlayan'ın yanına gittim. -Akıncı, öğle yemeğini ye, 45 dakika sonra seni çıkış kapısında bekliyorum. -Tamam öğretmenim. Sizi bekletmem Dedikten sonra yemekhaneye inerek, çabucak yemeğimi yedim. Çıkış kapısında beklemeye başladım. Çok beklemedim. Okuldan çıkarak, Millet Caddesi'nin karşı tarafındaki otobüs durağına gittik. Gelen boynuzlu otobüsl...

HAYATIMIN ÖTEKİ YÜZÜ ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU

Resim
  17 Eylül 1962 Pazartesi, İstanbul Çapa... Akşam, yemek sonrası etüdündeyiz. Bazı arkadaşlar yaz anılarını anlatırken bazı arkadaşlarım da sevgilileriyle hasret gideriyorlar. Geçen haftaki olayları özetlemek için anı  defterimi açıyorum . Ama ne mümkün. Sınıf sanki arı kovanı... Ünlü çinili kütüphaneye iniyorum. Sessizliğini özlemişim. Geçen yılda olduğu gibi, sessizliğini dinliyorum bir süre. Tekrar defterimi açıyor ve yazmaya başlıyorum. ***** Bu sabah gerçekleştirdiğimiz bayrak merasimi ile birlikte, 1962-63 Eğitim ve Öğretim yılına başlangıç yaptık. Bayrak merasiminde platonik aşkım Betül'ü aradı gözlerim, yoktu. Belki ilk derse yetişir diye geçirdim içimden. Bayrak merasiminden sonra, henüz yeni sınıf başkanı seçilmediğinden, geçen yılki sınıf başkanı olarak idareden sınıf defterini aldım. İlk derste de yoktu Betül. Öğrenci zili çaldıktan bir süre sonra dert ortağım Gülay Medetgil ''Günaydın arkadaşlar'' diyerek sınıfa girdi ve en arka sıralardan birin...

ELVEDA TARSUS VER ELİNİ İSTANBUL

Resim
13 Eylül 1962 Perşembe, Tarsus... Tarsus Turan Emeksiz Ağaçlama Sahası'ndaki mevsimlik işçilik dönemimizi, ağaç diplerini son bir kez daha çapalandıktan sonra, bugün sonlandırdık. Çapayı Tarsuslu Derviş Çavuş'a teslim ettikten sonra ellerime baktım... Nasırlaşan ellerimin yanında parmaklarım da kütleşmişti. İstanbul Çapa Müzik Semineri'ne döndüğümde kemana uyum sağlamak oldukça zor ve zaman alacaktı. Ekrem Zeki Ün'ün azarlarına hedef olacağım kesindi. Parmaklarımı korumam konusunda mazeret kabul etmezdi. Etmezdi çünkü benim koşullarımda yetişmemişti. Her neyse, bir çözüm üreteceğim okula ulaşınca. Yaklaşık 3 aydan biraz fazla amirim durumundaki ilkokul mezunu Derviş Çavuş alnımızdan öperek uğurladı beni ve kardeşimi. Daha önce de yazdığım gibi, bizim gibi hem okuyup hem de mevsimlik işçilik yapanlara, hayranlığa varan bir saygısı vardı Tarsuslu Derviş Çavuş'un. Filozof gibi bir adamdı. Öğle tatillerindeki sohbetlerini severdim. Babam dün mobileti ile Tarsus...

TÜRKÇE ÖĞRETMENİM ENVER NACİ GÖKŞEN

Resim
9 Ekim 1961 Pazartesi, Çapa… Daha ilk dersinde sevmiştim Türkçe öğretmenimiz Enver Naci Gökşen’i. 1916 yılında İstanbul’da doğduğunu, İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da yaptığını ve 1935 yılında da, şu anda çatısı altında bulunduğumuz, İstanbul İlköğretmen okulunu bitirdiğini anlattıktan sonra yine bu çatı altında bulunan Eğitim Enstitüsü ile sizlerin Türkçe-Edebiyat derslerinize gireceğim demişti. Sonraki günlerde, ikinci ve üçüncü sınıflardan edindiğimiz bilgilerden, 27 Mart 1891- 26 Mayıs 1944 tarihleri arasında yayımlanmış fen, magazin, sanat ve edebiyat dergisi olarak Servet’i Fünun ve Yarım Ay dergilerinde çıkan yazı ve hikâyeleri ile edebiyat dünyasına giren biriydi Enver Naci Gökşen.  İstanbul’da haftalık olarak yayımlanmış olan dergide 53 yıl boyunca ünlü edebiyatçılar görev yapmışlardı. Üstelik dergi bir edebiyat akımına da adını vermişti. Anadilimiz Türkçe üzerinde önemle duran, ayda bir Ankara Türk Dil Kurumu toplantılarına katılan ve Öztürk’çe sözcüklerle geri dön...