Kayıtlar

Tarsus Şelalesi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

1964 yaz tatilinde parsel taşları yazılacak

Resim
  2 Temmuz 1964 Perşembe, Tarsus... Salı günü Ankara'dan başlayan, yaklaşık 12 saatlik bir yolculuktan sonra, Grup vakti, güneş Akdeniz'e gömülmek üzereyken Turan Emeksiz Ağaçlama Sahasında yaşayan ailemin yanına ulaşmıştım servis sürücüsü Mahmut Abi sayesinde. Dün mevsimlik işçilerin çalıştığı parsellerden birine gittim. Çalışanlar içinde, Mersin Kuvayi Milliye İlkokulu'nda 2 yıl birlikte okuduğum, bir kaç arkadaşım da vardı. Beni görenlerden bazıları el sallayınca yanlarına giderek kolaylıklar diledim. İlkokul mezunu bir filozof olarak tanımladığım Derviş Çavuş geldi bu arada. Birbirimize sarıldık, ellerini öptüm. Hal hatır sordu. Lise mezunu olduğumu, önümüzdeki yıl Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencisi olabileceğimi söyleyince alnımdan öptü bir baba gibi. Ankara'dan, okullardan, nerede ve nasıl kalacağım konularından sonra ''Bana verebileceğin bir iş var mı?'' soruma ''Sana ve kardeşine her zaman verebileceğim bir iş vardır. Sahada (...

BALIKÇI KÖYÜNDEN MODERN KENT MERSİN

Resim
  Mersin, Haziran 1955… 1800’lerin başında bir balıkçı köyü olan Mersin Tarsus’a, Tarsus da Adana’ya bağlı birer yerleşim birimiydiler. Bizler, Bulgaristan Muhacirleri, köylülükten modern bir kente dönüşmeye başladığı bir dönemde geldik Mersin’e. 1830’lardan sonra, Çukurova’da pamuk ekiminin başlamasının ardından ilk çırçır fabrikaları, ardından da tekstil fabrikaları Tarsus ve Mersin’de kurulmuştu. Böylelikle hem tarımdan sanayiye hem de tarımdaki ırgatlıktan sanayi işçiliğine geçişin ilk adımları ortaya çıkmıştı. Şadi Eliyeşil’in çırçır ve dokuma fabrikalarında yüzlerce sanayi işçisi çalışıyordu. Bunların bir bölümünü de Göçmen Barakalarında yaşayanlar oluşturuyordu. Pamuk tarlalarından elde edilen sanayi ham maddesinin, işlenmesi için fabrikalara taşınması gerekiyordu. Üretilen tekstilin de dağıtımı, pazarlara çıkabilmesi için ulaşım ağının genişletilmesi zorunluluğu vardı. Arzu edilen ulaşım ağı Tarsus’tan sağlanamaz olmuştu. Başlangıçta bir liman ke...