Kayıtlar

Karaçay Deresi etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

OSMANİYE KARAÇAY MAHALLESİ

Resim
  17 Ağustos 1954 Salı, Osmaniye… Osmaniye’nin Karaçay Mahallesi; Karaçay Deresi kıyısında kendi halindeki insanların huzur içinde yaşadığı, komşusuna güvenip evinin kapılarını açık bıraktığı, dayanışmanın öneminin bizlere aktarıldığı yoksul fakat yoksun olmayan bir mahalleydi. Ev sahibimiz Halil amca gönlü zengin insanlardan biriydi. Alınmayalım ve ezilmeyelim diye ayda 15 Lira ev kirası almıştı babamdan. Unutulmazlarım arasına girecekti Halil amca ve ve ailesi. Diğer taraftan pamuk tarlalarında toprağa verdiğimiz Halil dedemi anımsatıyordu bana. Rahmetli Dedem gibi kültürlü birisiydi. 1951 yılının Mart ayında Bulgaristan’ın Karagözler Köyünden başlayan göç maceramızı da öğrenince bize daha bir sevecen davranmış, korunması gereken bir aile muamelesi yaptı Halil Amca ve eşi Ayşe Teyze. Ayşe Teyze, bahçesinde yetiştirdiği sebzelerden domates, biber, salatalık veriyordu bize. Verdikleri sebzelerden biri de ilk kez gördüğümüz mor renkli Patlıcandı. Anam patlıcanları dilimler ...

YERLEŞKEMİZ OSMANİYE KARAÇAY MAHALLESİ

Resim
  8 Ağustos 1954 Pazar, Osmaniye... Niğde Misli Köyü’nden Osmaniye’ye geleli bir hafta oldu. İkinci kez Osmaniye kasabasındaydılk. İlk gelişimiz ya da tanışmamız, Çukurova’da Mevsimlik İşçilik dönemi olan 1951 yılının ekim ayında olmuştu. Pamuk tarlalarındaki hasat sonrasında, Osmaniye kasabasının dışındaki yer fıstığı ambarlarından birinin çevresinde çadırlar kurmuştuk. İki ay sonra, fıstık hasadının da sona ermesiyle, Düziçi Yeşilova Köyünde kışı geçirdikten sonra Misli’ye gitmiştik. Döndük dolaştık yine Osmaniye’ye gelmek zorunda kaldık. Babam, Karaçay Mahallesi’nde, Karaçay Nehri kıyısında, iki katlı bir ahşap evin arkasından ahşap merdivenle çıkılan üst katı kiralamıştı. Ev sahibimiz Halil Amca bizi güler yüzle karşılamış, ikinci sınıfa geçmiş öğrenciler olduğumuzu öğrenince de adeta sahiplenmişti. Cana yakın, güler yüzlü gönlü zengin olan ev sahibimizi sevmiştim. İki odası olan kiralak evimizin zemini tahtaydı. Gezindikçe gıcırdayan tahtalar üzerinde, alt katta otu...