OSMANLI BALKANLARDA
Osmanlı hakimiyeti üç ana döneme ayrılabilir:
İlerleyiş ve Hakimiyetin Sağlanması (1354-1683): Osmanlı askerleri, 1354 yılında Orhan Bey'in oğlu Süleyman Bey komutasında Gelibolu'dan Balkanlar'a giriş yapmıştır. Bu dönemde Sırpsındığı, Çirmen, Birinci Kosova, Niğbolu ve Varna savaşları ile Balkanlar'da adım adım hakimiyet kurulmuştu.
Hakimiyetin Zayıflaması ve Gerileyiş (1683-1821): İkinci Viyana kuşatmasının yenilgiyle sonuçlanması sonun başlangıcı olmuştur. Takip eden 38 yıl içinde Osmanlı hakimiyeti zayıflamış, özgürlük isteyen toplulukların isyanları ve savaşlar sonucunda oldukça büyük toprak kayıpları yaşanmıştı.
Hakimiyetin Yıkılışı ve Çekilme (1821-1913): Osmanlı İmparatorluğu, 19. yüzyıl boyunca Balkanlar'daki topraklarını kaybetmiş, özellikle 93 Harbi sonrasında milyonların geri dönüşüyle başlayan yıkım, 1913 yılında bölgeden tamamen çekilme ile sonuçlanmıştı.
Osmanlı
Devleti'nde 2. Mahmut dönemine kadar devletin iki bayrağı vardı.
Bunlardan ay-yıldızlı yeşil olanı Rumeli topraklarını, yani
Rumeli Beylerbeyliğini; ay-yıldızlı al bayrak ise Anadolu ve
diğer Asya eyaletlerini temsil ederdi.
Rumeli Eyaleti, Osmanlı'nın ilk eyaletidir. Osmanlı'nın Rumeli'deki ilk fetihlerinden sonra, 1362'de oluşturuldu. Rumeli'de yapılan fetihlerle birlikte; Bosna, Budin, Eğri, Kanije, Niş, Silistre, Temeşvar, Uyvar, Varat ve Vidin beylerbeylikleri de oluşturuldu.
Rumeli Eyaleti 1826 yılında lağvedilene kadar Osmanlı Devleti'nde protokoldeki ilk sırada Rumeli Beylerbeyliği yer alıyordu, Anadolu Beylerbeyliği ise protokolde ikinci sıradaydı.
1826 yılında Rumeli Beylerbeyliği kaldırıldı ve bunun yerine Selanik, Yanya, Manastır ve Edirne eyaletleri oluşturuldu ve böylece ay-yıldızlı yeşil bayrak yerine, ay-yıldızlı al bayrak devletin tek resmi bayrağı olarak kullanılmaya başlandı.
Rumeli Eyaleti kaldırılmış olsa da, 1856'da yapılan, Osmanlı armasında Rumeli bayrağı yerini aldı.
Osmanlı belgelerinde, ay yıldızlı yeşil bayrakla ay yıldızlı kırmızı bayrağın yan yana dalgalanması, devletin iki coğrafi parçadan oluşan bütünlüğüne vurgu yapmaktaydı.
Yorumlar
Yorum Gönder