9 Kasım 2022 Çarşamba

İVRİZ ÖĞRETMEN OKULU

 


1941 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulan ilk enstitülerden biriydi İvriz Öğretmen Okulu. 

Adını Enstitünün kurulduğu yerin 9 km. doğusundaki İvriz köyünden almıştı.

Köy, Toros Dağlarının İç Anadolu’ya bakan yamacında derin bir vadinin önünde kurulmuştu. Bu köyden doğan ve Ereğli ovasına hayat veren su kaynağının doğduğu yerdeki kayalarda Kaya Anıtı vardı.

Hititler yıkıldıktan sonra bu yörede hüküm süren Tuana Kralı Warpalavas tarafından yaptırılan ve Dünya tarihi mirası açısından çok önemli vardı bu anıtın. İnsanlık tarihinin ilk kabartma yazılı tarım anıtı olma özelliğini taşıyan bir kaya anıtı İvriz Kabartması olarak ün yapmıştı.

İvriz Köy Enstitüsü, 11 Kasım 1941 günü, geçici olarak Konya Ereğli’sine bağlı Zanapa bucağındaki henüz tamamlanmamış yatılı bir bölge ilkokul binasında açılmıştı.

Bu yatılı bölge okulunun noksanlarını sür’atle tamamlamak üzere Adana-Düziçi Köy Enstitüsü öğrencilerinden bir yardımcı ekip gelerek, çok zor koşullar içinde başarılı işler yapmıştı.

İvriz Köy Enstitüsünün asıl kurulacağı yer, Gaybi, Durlaz (Yıldızlı) ve Dedeköy köylerinin civarında, Zanapa ile Ereğli arasında, Ereğli’ye 10 km. uzaklıktaydı.

Tren yoluna yakınlığının yanı sıra gerek tarım, gerekse içme sularının kolayca sağlanması, bölgesine giren illere yakınlığı en önemli avantajlarıydı.

Sıtmalı sahalardan uzakta ve Torosların eteklerinde, yüksekte oluşu ve kuzey rüzgârlarına açık bulunuşu da önemli özelliklerden biriydi.

Yakınındaki Gaybi, Durlaz ve Dedeköy köylerinin, özellikle meyvecilik ve sebzecilik yönünden uygun arazilere sahip olması, inşaat malzemesinin esasını oluşturan taş ve kumun yakınında bol miktarda ve çok iyi cinsten oluşu, İvriz’den Ereğli Bez Fabrikası’na giden elektrik hattının İvriz Köy Enstitüsü’nün arazisi içinden geçmesi nedeniyle Enstitü ’ye en uygun yer olarak seçilmişti.

Eski Köy Enstitüleri ve devamı olan İlköğretmen okullarının en büyük özelliği köy çocuklarını ”leyli meccani” olarak tanımlanan ”Parasız ve yatılı” olarak bünyesine alması ve günün koşullarına göre yetiştirmesiydi.

Köy çocukları Köy Enstitüleri için en iyi ve en verimli kaynaktı. Öyleydi çünkü mezuniyetlerinden sonra köylere, köylerine gideceklerdi. Gidecekleri köyleri ve koşullarını en iyi onlar bilirdi.

Köy koşullarını en iyi bilmelerinin yanı sıra bildikleri bir gerçek daha vardı. Anadolu Köylerinin aydınlanması ve kurtuluşu, köy çocuklarının okumalarına, bilgilenmelerine ve çok yönlü yetişmelerine bağlıydı.

Köy Enstitüsü kökenli bir okul olan İvriz İlköğretmen Okulu’na gelen çocukların hemen hemen hepsi, henüz köylerinde dışarıya pek çıkmamış 11 ile 15 yaş arasındaki köy çocuklarıydılar.

Hepsi de işlenilmeye uygun birer cevherdiler. Birçok yönden farklı da olsalar yetenek, beceri ve meziyetleri yönünden her biri diğerinden üstündüler…

Atatürk Devrimlerini köylere kadar taşıyacak olan bir kuşak yetiştiriyordu Köy Enstitüleri kökenli Öğretmen Okulları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...