30 Aralık 2022 Cuma

KARDEŞİM MUSTAFA KONYA MAARİF KOLEJİ ÖĞRENCİSİ

 

19 Eylül 1959 Cumartesi, Konya…

Kardeşim Mustafa’nın 19-20 ağustos tarihlerinde katıldığı sınav sonuçları belli olmuş, hem İvriz İlköğretmen Okulunu hem de Konya Maarif Koleji’ni parasız yatılı olarak kazanmıştı. 

Tercihini Konya Maarif Koleji için yaptı. 21 Eylül Pazartesi günü 1959-1960 Eğitim ve Öğretim yılı başlayacaktı.

Babamız Mersin’deydi. Günü birlik de olsa işini kaybetmek istemediği gibi, gelmesi bir hayli masraflı olacaktı. Ben ne güne duruyordum. Velisi olabilir, kaydını yaptırabilirdim.

Nasılsa ben de İvriz İlköğretmen okuluna gidecektim. Tren Ereğli’den geçerek Konya’ya devam ediyordu. Bir bakıma Konya yolum üzerinde sayılırdı.

Üstelik ortaokul ikinci sınıfa geçmiş bir delikanlıydım. Neden babamızı bekleyelim ki diyerek kayıt yaptırma görevini üstlendim.

18 Eylül 1959 Cuma sabahı anamın ellerini öpüp, hayır duasını aldıktan sonra,  ilkokul arkadaşımız Osman’ın sağladığı bir atlı araba ile ulaştığımız Niğde Hüyük İstasyonundan Toros Ekspresine bindik. Böylece, yaklaşık 270 km’lik Konya yolculuğumuzu başlamıştı.

Bindiğimiz Toros Ekspresi’nden Ulukışla’da aktarma yapıp 8 saatlik yolculuktan sonra Konya tren Garına ulaştık. Konya Maarif Koleji tren garı civarındaydı, kendimizi şanslı saydık.

Kolej kapısına ulaştığımızda saat 18,00’i geçmişti. Kayıt için hiçbir görevli kalmamıştı. Kapıdaki görevli Cumartesi günü saat 10,00’dan sonra gelmemizi söyledi.

Gece nerede konaklayabiliriz? Sorumuza da kolejin karşısındaki bir oteli gösterdikten sonra, benim gönderdiğimi söylerseniz size yardımcı olur dedi.

Teşekkür ettikten sonra gittiğimiz otel görevlisi, Kolej kapısındaki görevlinin gönderdiğini söyleyince yardımcı oldu. İki yataklı bir odasının boş olduğunu, yataklardan birinde yatabileceğimizi, ikinci yatağa bir müşteri alabileceğini söyledikten sonra uygun bir ücretle bizi odaya çıkardı.

Yandaki boş yatağa, gece boyunca müşteri gelmediği halde, ücret alırlar diye geçmedik, geçemedik. Kardeşimle aynı yatakta yatmak zorunda kaldık. Fukaralık böyle bir şeydi…

Sabahın erken saatlerinde ücretini ödeyip, otel görevlisine teşekkür ettikten sonra, istasyon civarındaki simitçiden iki simit alarak civardaki kahvehanelerden birinde sabah kahvaltısı yaptık.

Saat 10,15’de de Kolej kapısındaydık. Kapıdaki görevli okul müdürünün geldiğini söyledikten sonra bizi odasına kadar götürdü. Kayıt için gelmişler Müdür Bey. Dedi.

Kolej müdürü hayretle bize baktıktan sonra ”Babanız nerede sizin?” Dedi. Ben de Mersin’de çalıştığını, işyerinden izin alamadığını, benim de İvriz İlköğretmen Okulu ikinci sınıf öğrencisi olduğumu söyledim. Velisi ben oldum Müdür Bey. Dedim.

Uzunca bir süre kafasını sallayıp, hayret nidaları çıkardıktan sonra Mustafa’nın kaydı için birilerini görevlendirdikten sonra bana ”Şimdi sen ne yapacaksın?” Dedi. Ben de kardeşimin kayıt işlemleri gerçekleştikten sonra trenle Ereğli’ye, oradan da İvriz’e gideceğim Müdür Bey. Dedim. Öyle de oldu.

Konya Maarif Koleji,  “devlet eliyle lisan eğitimi” amacıyla 1955 yılında İstanbul, İzmir, Eskişehir ve Samsun'da 7 Kasım 1955 tarihinde törensiz; 11 Kasım 1955 tarihinde ise zamanın Milli Eğitim Bakanı Celâl Yardımcı’nın katılımıyla törenli olarak Gar yanındaki eski Bağdat Oteli’nde açılmıştı.

Zamanın hükümeti bu okulları o denli önemsemişti ki Anıtkabir inşaatı bütçesinden bile pay aktarmıştı.

Kardeşimin böyle bir okulda burslu ve yatılı olarak okuyacak olması koltuklarımı kabartmıştı.

Bütün öğrencileri yatılı ve paralı olan okulda sadece iki öğrenci bursluydu. Kardeşimle birlikte diğer öğrencinin bursunu okul aile birliği sağlamıştı.

Oldukça zengin Konyalı çocuklarının yanında burslu iki fukara çocuğu maddi ve manevi yönden  ezilir mi?

Diye düşünmeden edemedim İvriz'e dönerken…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...