6 Temmuz 2023 Perşembe

KIŞIN KEMAN ÖĞRENCİSİ YAZIN MEVSİMLİK İŞÇİ

5 Haziran 1962 Salı, Tarsus...

İstanbul'dan Meram Ekspresi ile başlayan uzun bir yolculuktan sonra, pazar günü saat 19:00 civarında Tarsus Turan Emeksiz Ağaçlama sahasında, ailemin yanındaydım.

Babamın koruma memuru olarak göreve başladığı Turan Emeksiz Ağaçlama Sahası baştan başa kumuldu.

Kumullar; içerisinde humus, kil gibi bağlayıcı maddeleri olmayan, taneleri çok küçük kum taneleriydi. 

Çoğunlukla akarsularla denizlere ulaşan kumlar, dalgalarla sığ sahil şeritlerine taşınıyor,  kuruduktan sonra da kuvvetli rüzgârlar etkisiyle, içerilere doğru, sahil hattına paralel silsileler oluşturarak dalgalar halinde ilerliyordu.

Gerekli önlemler alınmadığında kumullar önlerine çıkan her şeyi istila edip, bölgeyi çöle çeviriyorlardı.

Berdan Nehri ve kollarıyla Akdeniz’e ulaşan kumullar, başta Kulak Köyü olmak üzere, kuzeyinde bulunan verimli tarım arazilerini istila ederek tarımsal üretimi kısıtladığı gibi yerleşim alanlarını da tehdit eder hale gelmişti.

Yöre köylerince mera olarak kullanılan hazine arazisinin Orman Genel Müdürlüğü’ne devredilmesiyle birlikte, kumulda ağaçlandırma çalışmalarına başlanmıştı.

Ormanın servis şoförü Mahmut Ağabeyin söylediğine göre, kıyıya paralel olarak 12 500 metre uzanan kumulun eni de 1 500 metre idi. 

Yaklaşık dikdörtgen şeklinde olan ağaçlandırma sahası boyutları (400 metre) x (400 metre) boyutlarındaki parsellere bölünmüştü.

Turan Emeksiz Ağaçlandırma sahası adı verilen kumullu sahaya da ilk dikim 23.11.1960 tarihinde yapılmıştı. Babam dikim sahasında Aralık ayı başında koruma memuru olarak görevlendirilmişti.

Dün, gerçekleşen uzun yolculuğun yorgunluğunu gidermiş olarak, Tarsuslu Derviş Çavuş'a uğrayarak bana uygun bir iş olup olmadığını sorduk.

İki yıl önce, yaz tatilinde, Karabucak Ormanı Fidanlığı dikim alanında mevsimlik işçi olarak çalışırken çavuşluğumuzu yapan Derviş Çavuş ilgi ve saygıyla karşıladı beni ve babamı.

Bir süre okul ve eğitim durumumuz üzerinde konuştuktan sonra, kış ayları harçlığımız için, bu yaz aylarında da çalışma zorunluluğundan söz ettik. Ardından,

-Yine fidan dikeceksin diğer mevsimlik işçiler gibi. Bu kez bazı parsellere okaliptüs fidanı dikerken bazılarına da fıstık çamı dikilecek.

-Teşekkür ederim Derviş Çavuş. Okaliptüs ağaçları çok su istemez mi, burada yeterli taban suyu var mı acaba?

-Berdan Nehri kıyısında yeterli taban suyu olacaktır. Zemin analizi yapılmıştır.

Dünkü konuşmamızdan sonra, haydi hayırlısı deyip, bugün işe başladım. 

Hem sevindim hem de üzüldüm.

Sen binbir uğraş sonucunda, İstanbul Çapa Müzik Semineri öğrencisi olarak, kemanda ustalaşmak gerekirken,
yaz tatilinde,Turan Emeksiz Ağaçlama Sahasında mevsimlik işçi olarak çalış.

İki yıl önce önemi yoktu çapa sallamanın ya da tırpanla ot biçmenin. Oysa, keman öğrencisi olarak, parmaklarımı korumam gerekiyor. Nasırlaşmış parmaklarınızla keman çalamazsınız.

Ne var ki koşullar böyle gerektiriyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

BİR YIL SONRA ÇAPA ÖĞRETMEN OKULU MİSAFİRİYİM

15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a git...