Kayıtlar

Ağustos, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AYÖO Hazırlık Lisesi mezunuyum

Resim
13 Haziran 1964 Cumartesi, Ankara... Sevinç ve mutluluktan adeta kanatlandım, uçuyorum. Uçuyorum çünkü üniversiteli olma hayalime bir adım daha yaklaştım. Geçen hafta Hazırlık Lisesi Bitirme sınavları tamamlandı ve sonuçlar bugün açıklandı. Tam da tahmin ettiğim gibi, iyi derece ile AYÖO Hazırlık Lisesi Diploması almaya hak kazandım. Böylece bir hayalim daha, üniversiteli olma hayalim, gerçekleşiyor. Çok mutluyum. Mutluluğumu ''Anı Defterim'' ile paylaşmalıyım. Sakin ve rahatsız edilmeyeceğim bir yer bularak defterimi açıyorum. Birden zamanda geriye, 1951 yılına kadar giderek yazmaya başlıyorum. ***** 24 Nisan 1951'de Bulgaristan Karagözler Köyü'nden, karakışın olduğu bir sabah açık bir kamyon kasasında, Şumnu'ya hareketle başlamıştı Türkiye'ye göç hikayemiz. Aradan geçen 12 yıla ne çok şey sığdırmışız. Titreyerek ve koyunlar gibi birbirimize sokularak 6 saat bekledikten sonra, Şumnu Garı'nda kara tren vagonlarına binmiş, 26 Nisan 1951...

AYÖO Hazırlık Lisesi dönemi bitti

Resim
31 Mayıs 1964 Pazar, Ankara... Geçen hafta, kurtarma yazılı ve sözlüleriyle, 1963-64 Eğitim ve Öğretim yılı fiilen sona erdi. Korkulu rüyam olan Cebir ve Geometri derslerimin ortalaması 8 oldu. Bu demektir ki ''İyi Derece'' ile Lise Diploması alabilecek duruma geldim. Geldim diyorum çünkü henüz hiçbir şey bitmedi. Önümüzdeki hafta bitirme sınavları var. Birinci ve ikinci yarıyıl notlarınız ne olursa olsun, bitirme sınavlarında da geçer not almak zorundasınız. Öyle ki, bitirme sınavları soruları bütün yıl gördüklerimizi kapsayacak biçimde düzenleniyor. Bizim, Lise Bitirme Sınavları dediğimiz uygulama, Osmanlı döneminde “Olgunluk sınavları'' olarak uygulanıyordu. Osmanlı döneminde ilk kez Mektebi Sultani'de (Galatasaray Lisesi'nde) 1869 yılında uygulanmaya başlanmıştı. 1955 yılında olgunluk sınavı yerine lise bitirme sınavları getirildi. Liseyi bitirip de yüksek öğrenim yapmak isteyenlerin akademik olgunluğunu anlamak için düzenlenen ve uygulanan sın...

Ayvaz Gökdemir ve Laiklik Düğümü

Resim
3 Mayıs 1964 Pazar, ÜKD Ankara... Sınavlar, ödevler, etüdler ve derslerden çok bunalmış biri olarak, manevi desteğe ihtiyaç duydum. Sabah kahvaltısından sonra, manevi dünyamız olarak tanımladığımız, Üniversiteliler Kültür Derneği'ne geldim. Geçtiğimiz haftalardaki sohbetlerimizin önemli bir bölümü Din ve Dindarlık kavramları üzerineydi. Bu sohbetlerde ulaştığımız en önemli sonuç, karşılaştığımız problemlere çözüm arayışlarında, ilk başvuru kaynaklarımız Ayetler ve Hadisler olacaktı. Bugünkü sohbet konumuz, İslama aykırı olan ''Laiklik'' kavramı üzerineydi. Toplantı odamızda herkes sıralara oturduktan sonra kürsüde yerini alan Ayvaz Gökdemir, ''Sevgili Din kardeşlerim, ülküdaşlarım, kardeşlerim. Bugünkü sohbet konumuz ''Laiklik Düğümü'' Kafalarınızda bazı soru işaretleri kalmasın diye, önce Hristiyan Batı ülkeleriyle Amerika'da kabul edilmiş olan ''Laiklik'' kevramı üzerinde durmak istiyorum. Batı’da hür düşünce, Kil...

Ankara Yenişehir Sinemaları (1939-1963)

Resim
25 Nisan 1964 Cumartesi, Ankara... Bugün öğle yemeğinden sonra can dostum Yaşar Samyeli ile Kızılay Atatürk Bulvarı üzerindeki Büyük Sinema'da en arkadaki sırada yerimizi aldık. Üçüncü gong sesinden sonra, başlayacak olan filmle, bir başka boyuta geçmeye hazırız Yaşar ile. Karşımızdaki bordo renkli kadife perdenin açılmasıyla başlayacak yolcuğun heyecanı içindeyiz. Perdeye yansıyan ışığın içinde uçuşan toz parçacıkları, aklımdaki derslerle ilgili, düşünce bulutlarını da dağıtıyor. Salondaki herkesle birlikte, büyülü dünyaya yapacağımız yolculukta, aynı gemideyiz. Hepimiz aynı yolculuğu yapsak da, aynı filmi izlesek de, yolculuğun sonunda yükleyeceğimiz anlamlar farklı olacak. Işıklar söndü ve bir başka boyuttaki yolculuk başladı... ***** Cumhuriyetin ilk yıllarında başkente yaraşır bir kent planlaması düzenlenlenmiş, yarışmayı kazanan Prof. Dr. Hermann Jansen’in projesine göre biçimlendirilmeye başlanmıştı. 1929-1939 yılları arasını kapsayan Jansen Planı’nda, planlamanın...

Genç Başkent Anakra Sosyal Merkezi Yenişehir

Resim
19 Nisan 1964 Pazar, Ankara... Peşpeşe gerçekleşen sınavlardan, iyi derecede lise diploması almamı sağlayacak sonuçlar almaya başladım. Moralim düzeldi. Yaşadığım kent, Başkent Ankara'ya odaklanma fırsatı yarattım. 1951'de, Ceyhan pamuk tarlalarında kantarda görevli, mevsimlik işçi üniversiteli Muzaffer Abinin ''gerçek bir üniversiteli olmanın yolu, kentin kütüphanelerinden ve kentle bütünleşmeden geçer.'' sözü hep rehberim oldu. Buna, Çapa Öğretmen Okulu'ndaki Tarih Öğretmenim Niyaz, Akşit'in, ''kentle bütünleşebilmek için, önce tarihini öğrenmen sonra da tüm eski kent merkezini yürüyerek gezmelisin'' sözlerini rehber edindim.  Önce Ankara'nın Başkent oluşu ve gelişimiyle ilgili bilgi topladım. Sonra da Ankara'nın ilk siyasi ve ekonomik merkezi olan Ulus Meydanı ve çevresini gezerek tanımaya çalıştım. Sıra Ankara'nın yeni ekonomik ve sosyal merkezi Yenişehir Semtini tanımaya ve anlamaya gelmişti. Cumhuriyet'in ilk...

Ankara Üniversiteliler Kültür Derneği

Resim
12 Nisan 1964 Pazar, Ankara...    Bu sabah kahvaltıdan sonra, Cezmi Bayram arkadaşımızın da yönlendirmesiyle, Çelikkale Sokaktaki Üniversiteliler Kültür Derneği'ne gittim. Yaklaşık 20 kişinin bulunduğu dernekte odalardan biri adeta bir dersliğe dönüştürülmüştü. Sıralar, öğretmen kürsüsü ve yazı tahtasının da bulunduğu odada Ayvaz Gökdemir bazı hazırlıklar yapıyordu. Cezmi Bayram beni diğer arkadaşlarla tanıştırdı. ''Mehmet Akıncı 1951 yılında gelen Bulgaristan Muhacirlerinden biri. Asimilasyondan kurtulmak ve babasının deyimiyle ''Dinimizi, gelenek ve göreneklerimizi kurtarmak için'' göç etmişler.'' Tanışma faslı bittikten sonra, Ayvaz Gökdemir'in uyarısıyla sıralarda yerimizi aldık.  Ayvaz Gökdemir öğretmen Kürsüsünde, hitabeti güçlü bir öğretmen olarak konuşmaya başladı. Sevgili kardeşlerim, Milli duygularla yanıp tutuşan genç arkadaşlarım. Derneğimize yeni katılanlar oldu, olmaya da devam edecek. Üniversiteliler Kültür Derneğimizde, y...

Eski Ankara Ulus Bölgesidir

Resim
5 Nisan 1964 Pazar, saat 20;00 Ankara... Gün içinde ve birinci akşam etüdünde ödevlerim bitmişti. Cebir ve Geometri derslerinden de iyi notlar almaya başlayınca, ülkemizin başkenti Ankara'yı tanımak ve bütünleşmek istedim. Etüd sınıfımızın penceresinden bir süre Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ve Köşk Gazinosu ışıklarını izledikten sonra ''Anı Defteri'' açıldı. Yazmaya başladım. Yanımda oturan Yaşar Samyeli ''yine mi Akıncı'' Dedi... ***** Hemen her hafta sonu öğleden sonra, yıkanıp yunmak için, okulun verdiği hamam kartlarıyla Ulus'taki tarihi Eynebey Hamamı'na gidiyoruz. Dün o günlerden biriydi. Hamamdan çıktıktan sonra, Atatürk Anıtı çevresinde birkaç tur atıp, önce Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Kurtuluş Savaşı Müzesi olan I. TBMM binasını sonra da Türkiye Cumhuriyet Müzesi'ni gezdim. Cumhuriyet Müzesi ya da II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası 1923 yılında Mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası toplantı yeri olarak tasa...

Ayvaz Gökdemir'e göre Din ve Milliyetçilik

Resim
29 Mart 1964 Pazar, 2. akşam etüdü Ankara... Akşam 2. etüdü başladıktan birkaç dakika sonra Ayvaz Gökdemir, hazırlık sınıflarından Cezmi Bayram ile sınıfımıza girdi. Bir süre, ilginin kendi üzerinde toplanmasını izledikten sonra, hayranlık uyandırıcı hitabet gücüyle konuşmaya başladı. Kardeşlerim... Öncelikle, sorunlarınızı ve varsa ihtiyaçlarınızı dinlemek isterim... Yok mu? Olduğunda, çekinmeden, Üniversiteliler Kültür Derneği'ne gelebilir. her türlü yardımı alabilirsiniz... Cezmi Bayram'ı tanıyor olmalısınız. O da sizin gibi, hazırlık sınıflarında. Zaman buldukça Üniversiteliler Kültür Derneği'ne gelerek bana birçok konuda yardımcı oluyor. Size de yardımcı olacaktır. En azından sizleri Kültür Derneğimiz ile tanıştıracaktır. Lütfen Cezmi'ye de yer açın ki, bu akşamki sohbetimize başlayabilelim. ***** Bu akşam, '' İnsanların Allah'a, Allah'ın uyarıcı ve müjdeleyici olarak yeryüzüne peygamberler gönderdiğine ve ölümden sonra sonsuz yaşama iman ettik...

Cebir ve Geometri derslerinde olumlu gelişmeler

Resim
15 Mart 1964 Pazar, 2. akşam etüdü Ankara... Demirtepe'deki kiralık yerleşkede bulunan Etüd sınıfımızdan Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'na bakıyorum. Bakıyorum dediğime bakmayın. Zamanda geriye, 1951 yılı nisan ayının 24'üne gidiyorum. Bulvar yok oluyor. Kendimi doğduğum köy Karagözler'de buluyorum. 24 Nisan 1951, köyümüz, Bulgaristan Şunmu İli'ne bağlı Karagözle'den ayrılarak Türkiye'ye göç kervanını katıldığımız gündü. Şumnu Tren Garı'ndan bindiğimiz kara ten vagonlarıyla, 26 Nisan 1951 Perşembe günü, Edirne Karağaç'tan Türkiye'ye Ahmet Mustafa Durgud ailesi olarak giriş yapmıştık. Muhacir Misafirhanesi'ne giriş yapmadan sağlık kontrollerinden geçirildik. Anama ince hastalık-verem teşhisi konulunca bizden ayırdılar. İki yaşındaki kardeşimizin bütün ağlama ve sızlanmalarına karşın sonuç değişmedi. Anamın babası Halil dedemler 4 erkek, 1 kız ve karı koca olmak üzere 7 kişilik bir aileydiler. Cemile Teyzem ile Fatma Ninem kardeşimizi koruma...

Ayvaz Gökdemir ile tanışıyoruz

Resim
23 Şubat 1964 Pazar, 2. akşam etüdü... Maltepe Demirtepe'deki geçici binamızda, akşam ikinci etüdündeyiz. Yarınki derslerin ödevleri bitirilmiş, sınıfta hafif seslerle koyu bir muhabbet başlamıştı. Derken kapı açıldı. Uzun boylu sayılabilecek, oldukça yakışıklı, güler yüzlü ve güven duygusu veren biri girdi sınıfımıza.  Şaşkın bakışlarla kendisine bakan bizleri bir süre süzdükten sonra, ''Ben ağabeylerinizden biri, Ayvaz Gökdemir. Siz kardeşlerimle tanışmak ve herhangi bir isteğiniz, ihtiyacınız var mı? Diye sormaya geldim. Ankara Üniversitesi Dil ve Coğrafya Fakültesi öğrencisiyim. Hazırlık liselerinin tedrisatından geçmiş biri olarak, yardımcı olabilir miyim diye geldim. Biliyorsunuz, bu millet bizi bağrına bastı. Önce Yatılı Öğretmen Okullarında, şimdi Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nda eğitim ve öğrenim görmemiz için her türlü fedakarlığı yapıyor, yapmayı da sürdürecek. Bizler de bunun karşılığını, öncelikle, sınıflarımızda başarılı öğrenciler olarak ödeyeceğiz....