Atatürk ve Türk Ocakları 1
22 Kasım 1964, A.Y.Ö.O Ankara...
Dün Ankara Türk Ocağı sohbet toplantılarından birindeydim. Toplantının ana konusu Türkler ve İslamiyet, İslamiyet ve Laiklik konularıydı. Atatürk Devrim ve İlkeleri'ne karşı yaklaşık bir saat konuşan Ayvaz Gökdemir'in ''Laiklik Düğümü'' sorunu vardı.
''Batı anlamında bir Laiklik Türk İslam Cemiyetinde uygulamaya konuldu mu, bu fiilen İslamiyetin, en azından bazı hükümlerinin, iptali anlamına gelir. Laiklik düğümü çözülmeden Türk’ün Dini ve Manevi, yani İslami gelişmesi mümkün değildir.''
Dediği anda ben bir anda zamanda geriye, bir yıl öncesine, Üniversiteliler Kültür Derneği sohbetlerinden birine gittim. Ayvaz Gökdemir ''Laiklik Düğümü'' sorununu kendince çözmek istiyordu Atatürk düşmanlığı yaratarak.
Geçen yıl pek önemsememiş ve görmezden gelmiştim. Bu yıl görmezden gelemezdim.
Görmezden gelemezdim ama, Tanzimat Döneminde ortaya çıkan, İstanbul'un işgalinde askıya alınan ve Kurtuluş Savaşı sonrasında Anadolu'da tekrar ortaya çıkan ve palazlanan, 1931'de Atatürk'ün isteği ile kendini feshederek bütün mal varlığını Halkevlerine devreden Türk Ocakları'nın Atatürk'le ilişkilerini derinlemesine öğrenmeliydim ki söyleyecek sözüm olsun.
İyi bir araştırma yapmak için; dün öğleden sonra, bugün de kahvaltıdan sonra Milli Kütüphaneye giderek ''Atatürk ve Türk Ocakları'' bağlantısını bir kez daha enine boyuna araştırdım.
Özetle; Milli Mücadele’nin kazanılmasından sonra, Atatürk'ün de teşvikiyle, Türk Ocakları bütün Türkiye’de yeni baştan teşkilatlanmıştır. 1922 yılında başlayan teşkilatlanma çalışmaları neticesinde, 1931 yılında şube sayısı 278’e ve üye sayısı 32.000’e ulaşmıştır.
Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Türk Ocaklarının, kısa bir sürede, çok sayıda şubelerinin açılmasının en büyük nedeni, Mustafa Kemal Paşa’nın Ocaklara sahip çıkmasıdır. Türk Ocakları düşüncesinin kısa sürede Anadolu’ya yayılmış olmasının da etkisi büyük olmuştur.
Mustafa Kemal Paşa, Meşrutiyet döneminden itibaren milliyetçi, halkçı ve medeniyetçi fikirlerini savunan, Türk aydınlarını ve gençliğini çatısı altında toplayan Türk Ocaklarını, kurmayı düşündüğü yeni Türkiye'nin tanıtımı ve gerçekleşmesi için amacına uygun bulmuştur. Mütareke döneminde Milli Uyanışı sağlamada büyük yararlıkları görülen Türk Ocaklarını, maddi ve manevi yönden destekleyerek, Çağdaş Türkiye ülküsünün halk arasında yayılmasını amaçlamıştır.
Bu amacını gerçekleştirmek için de, Aralık 1922’de İstanbul Türk Ocağına üç bin lira, Ocak 1923’de Ankara Türk Ocağına bin lira, Mart 1923’de İzmir'de kurulmakta olan Türk Ocaklarına iki bin lira maddi yardımda bulunmuştur.
Yurt gezilerinde, gittiği her yerde Türk Ocaklarını ziyaret ederek, ayrı adlar altında ülkenin kuruluşu için çalışan derneklerin, Türk Ocağı adı altında birleşmelerini istemiştir. Öğretmen ve gençlerin burada toplanmalarını tavsiye etmiş, halkı aydınlatıcı en canlı konuşmalarını Ocaklarda yapmıştır.
Türk Ocakları, Mustafa Kemal Paşa'nın yanı sıra devlet tarafından da, Cumhuriyet’in kuruluş felsefesi ve izleyeceği politikasını halka yayma aracı olarak desteklenmiştir.
Atatürk'ün bizzat maddi ve manevi yönden desteklediği Türk Ocakları'nın, ''neden kendilerini feshetmelerini istedi'' sorusunun yanıtını bir sonraki yazımda bulmaya çalışacağım.
Yorumlar
Yorum Gönder