ABD'nin Yeşil Kuşak Projesi
ABD Başkanı Roosevelt, Sovyet lideri Stalin ve İngiltere Başbakanı Winston Churchill üçlüsünün, 1945 yılında, Yalta Konferansı'nda alınan kararlar doğrultusunda Avrupa, bir bakıma dünya paylaşıldı.
Sovyetler Birliği, İkinci Dünya Savaşı'nda kritik bir rol oynamış, özellikle Doğu Cephesi'nde Nazi Almayasına karşı verilen mücadele, savaşın dönüm noktalarından biri olmuştu.
Sovyetler Birliği'nin zaferi, Avrupa'nın büyük bir kısmını Nazi işgalinden kurtarmış, Avrupa ülkelerinde, Sovyetlere olan sempati artmıştı.
Sovyetler Birliği lideri Stalin, Sovyetlere olan sempatiyi, Sovyet etkisini arttırmak için akıllıca kullandı.
Doğu Almanya, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Romanya, Arnavutluk, Yugoslavya ve Bulgaristan gibi ülkeler Sovyet nüfuzuna girdi. Bu bölgelerde Sovyet destekli rejimler kuruldu.
Nazi işgalinden kurtulan Yunanistan da, 1946-1949 yılları arasında, Komünist gerillalarla hükümet güçleri arasında gerçekleşen iç savaş sonrasında, Sovyet rejimi etkisine girmek üzereydi. Üstelik, Sovyetlere sınır olan Türkiye'nin de, Kurtuluş Savaşı ve sonrasında, Sovyetlerle iyi ilişkileri olmuştu.
Yalta Konferansı'nda gündeme gelen Montrö Antlaşması, yüzyıllardır Rus Çarlarının açık denizlere ulaşma hayallerinin konferansa yansımasıydı.
Suriye Sovyetlerin etki alanına alınabilirse bu hayal gerçekleşirdi. Ayrıca Orta Doğu enerji sahalarının kontrolü de sağlanabilirdi.
ABD böyle bir ihtimali düşünmek bile istemiyordu. Nasıl ve ne şekilde olursa olsun, Sovyetlerin etki alanlarının büyümesi önlenmeliydi. ABD'nin hayati çıkarları bunu gerektiriyordu.
Roosevelt'in ani ölümü ile yerini alan Başkan Truman, kendi adıyla anılan Truman Doktrinini, ABD'nin yeni dış politikası oĺarak dünyaya tanıttı.
Böylece, ABD ile Sovyetler arasında, onlarca yıl sürecek ''Soğuk Savaş'' dönemi başladı.
Truman Doktrini'nin temek amacı, süper güç haline gelen Sovyetlerin ilerleyişini durdurmak, petrol zengini körfez ülkelerinde ve diğer bölge üzerinde etkisini engellemekti.
Sovyetlerin Çevrelenmesi anlamında kullanılan Yeşil Kuşak Projesi'nin ana ekseni komünizme karşı İslam’ın kalkan olarak kullanılmasıydı.
Türkiye, özellikle 1950’den sonra, Yeşil Kuşak Projesinin baş aktörlerinden biri oldu.
Yeşil Kuşak Projesi, özellikle Jimmy Carter döneminde uygulamaya konuldu ve Afganistan'da Sovyet işgaline karşı mücadele eden gruplara destek sağlandı.
Proje, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgaline karşı mücadele eden cihatçı grupların desteklenmesiyle somut bir şekilde uygulandı.
Bu gruplara silah ve eğitim desteği sağlandı. Afganistan'da ekilen haşhaşın eroin olarak dünya piyasasına sürülmesine göz yumuldu ve elde edilen gelir, Sovyetlere karşı mücadelede kullanıldı.
Bu proje, İslam dünyasında, komünizme karşı bir kalkan oluşturmayı amaçladı ve Türkiye gibi Müslüman çoğunluklu ülkelerde de etkili oldu.
Yorumlar
Yorum Gönder