Bilginin Temeli ve Hümanizm

 

18 Nisan 1965 Pazar, A.Y.Ö.O. Ankara...

Dün 17 Nisan Köy Enstitüleri kuruluşunu anma toplantısından döndüğümde, kantinde karşılaştığım ABD Yeşil Kuşak Projesi okulunda yetiştirilmiş, kendisini Milliyetçi ve İslam'ı şiddetle savunan biri olarak gören arkadaşlardan biri ''Komünist toplantısından mı geliyorsun?'' sorusunu sordu.

Ankara Yüksek Öğretmen Okulu'nda, 1965 bahar aylarına girdiğimizde, aynı kökenli öğrenciler olmamıza rağmen düşünce ve eylem bazında iki gruba ayrılmıştık. 

Bir grup ''Sosyalist Hümanizm'' kavramı ve uygulamalarını savunurken, diğer grup ''Evrimsel Hümanizm'' ve uygulamalarını savunuyordu.

Arkadaşın sorusuna, belki anlamazdan gelecekti ama, bilimsel bir yanıt verebilmek için ''Bilginin Temeli ve Hümanizm'' kavramını araştırmam ve hazmetmem gerekiyordu. Yeterli kaynak ve bilgiye ulaşabileceğim yer ''Milli Kütüphane'' idi. Sabah kahvaltısından sonra kendimi orada buldum.

Bilgi ve Hümanizm, aralarında derin bir bağlılık olan iki kavramdı. Bilginin temeli, insanın dünyayı anlama çabası üzerinde felsefi düşünceler üretirken; Hümanizm, bu felsefi düşünceleri insanlık yararına kullanma ideali üzerine şekilleniyordu. 

Aralarında derin bir bağlılık olan bilim ve felsefenin ilerlemesi sayesinde; insan hakları, özgürlük ve adalet gibi değerlerin geliştiğine tanık oluyorduk. 

Hümanizm, insanı merkeze alıyor ve bireyin potansiyelini açığa çıkarıyordu. Antik Yunan ve Roma dönemine kadar uzanan Hümanizm, bilgiye erişim ve öğrenme süreçlerinin herkes için önemli olduğu anlamına geliyordu. 

Sokrates, Platon ve Aristoteles gibi düşünürler, insan aklını ve erdemini ön plana çıkarmışlardı. Bilgi, insanları daha iyi kararlar vermeye, empati geliştirmeye ve toplumsal sorunlara çözüm bulmaya yönlendiren güçlü bir oluyordu.

On sekizinci yüzyılda Aydınlanma düşüncesi, hümanizmin etkisiyle bireysel özgürlük, eşitlik ve insan hakları gibi kavramları ön plana çıkardı. Örneğin, Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi ve Fransız Devrimi'nin "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirgesi", Hümanist ideallerin somut yansımalarıydı.

Modern Hümanizm olarak bilinen günümüzdeki Hümanizm, dinden bağımsız (seküler) bir hareket olarak insan haklarını, ifade özgürlüğünü ve bireysel özerkliği savunur. Aynı zamanda, çevre koruma ve hayvan hakları gibi konulara da duyarlılık gösterir. 

Tarih boyunca insanın kendini ve çevresini anlama çabasının bir yansıması olmuştur Hümanizm. Cinsiyet eşitliği, ifade özgürlüğü ve azınlık hakları gibi konular, hümanist değerlerin güncel yansımaları olarak öne çıkıyordu.

Rönesans dönemi, hümanizmin etkisiyle sanat ve bilimde büyük bir patlama yaşandı. Leonardo da Vinci'nin "Vitruvius Adamı" ve Michelangelo'nun "David" heykeli, insanın fiziksel ve entelektüel potansiyelini kutlayan eserlerdir. Aynı zamanda, Copernicus ve Galileo gibi bilim insanları, insan aklının gücünü kullanarak evrenin işleyişine dair devrim niteliğinde keşifler yaptılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A.Ü. Fen Fakültesi Öğretim Kadrosu

ANKARA YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU DÖNEMİ

A.Ü. Fen Fakültesi Öğrencisi Olmak