ABD'nin dünyadaki jandarması NATO

 

6 Haziran 1965 Pazar, AYÖO Ankara...

Önümüzdeki hafta AÜ Fen Fakültesi sınavları başlayacak. Sabah kahvaltısından bu yana ders çalıştım. Az önce akşam yemeğinden çıktık, kantindeyiz. Matematik, Fizik ve Kimya dışında farklı bir konu ile kafamı boşaltmam gerekiyor. 

Dün akşam arafta kalan arkadaşlarımdan bazılarıyla ABD'nin Yeşil Kuşak Projesini tartışmıştık. Bu akşam da tesisleri, yerel işbirlikçileri, gizli orduları ve komünizmle mücadele dernekleriyle ülkemizi bir ahtapot gibi saran NATO'yu anlatmak istiyorum.

NATO, 4 Nisan 1949'da kuruldu. Kuruluş amacı, Batı Avrupa'nın güvenliğini sağlamak ve Sovyetler Birliği'nin yayılmacı politikalarına karşı bir savunma ittifakı oluşturmaktı. Yeşil Kuşak Projesi'nin uygulanabirliği için küresel bir silahlı güce ihtiyaç vardı.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa büyük bir yıkım içindeydi ve ülkeler adına ABD, Sovyetler Birliği'nin genişleme stratejisinden endişe duyuyordu. NATO, kolektif savunma ilkesine dayanarak, üye ülkelerden birine yapılan saldırının tüm üyelere yapılmış sayılacağını belirten 5. maddeyi kabul etti. NATO sözleşmesinin 5. maddesi, ittifakın temel güvenlik mekanizmasını oluşturdu.

Başlangıçta 12 ülke tarafından imzalanarak kurulan Kuzey Atlantik Antlaşması NATO, zamanla genişleyerek 32 üyeye ulaştı. Soğuk Savaş boyunca NATO, Batı'nın demokratik değerlerini, dolayısıyla ABD'nin ekonomik çıkarlarını, koruma ve Sovyetler Birliği'nin etkisini sınırlama görevini üstlendi.

NATO, sadece askeri bir ittifak değil, aynı zamanda siyasi ve stratejik işbirliği sağlayan bir platform olarak görevini sürdürürken, Sovyetlerin çevrelenmesi projesinde yeterli çabayı göstermeyen sol tandanslı hükümetleri devirmeyi de üstlendi. NATO'nun gizli orduları olarak da bilinen Gladio, üye ülkelerin hemen hepsinde değişik adlarla yapılandırıldı.

Gladio'nun Türkiye'deki uzantıları, özellikle derin devlet yapıları ve gizli operasyonlarla ilişkilendirilmiştir. Türkiye'nin NATO'ya katılım sürecinde, gizli güvenlik örgütlerinin oluşturulması şart koşulmuştur. Kabul edilen şartlar gereği hükümete ve Genel Kurmay Başkanlığı'na bağlı olmayan paralel ordular, Komünizmle Mücadele Dernekleri gibi yapılar oluşturulmuştur.

Gladio olarak adlandırılan bu örgütlenmeler, zamanla farklı siyasi ve askeri operasyonlarda rol alarak, ülkedeki siyasi dengeleri etkilemiş, hükümetleri devirmiştir. 

Gladio'nun varlığı, 1990'lı yıllarda Avrupa'da ortaya çıkan belgelerle daha fazla gündeme gelmiş ve birçok ülkede bu tür gizli örgütlenmelerin varlığı kabul edilmiştir. Bazı Avrupa ülkelerinde lağvedilmiştir.

Türkiye’de ilk Gladio şubesinin, NATO üyeliğiyle paralel olarak, 4 Nisan 1952’de açıldığı ve Alparslan Türkeş’in de katkılarıyla gizli ordunun kurulduğu bilinmektedir.

Seferberlik Tetkik Kurulu ya da gizli ordu Kontrgerilla kapsamında; 1952’de Türkiye’de 320’si Dışişleri Bakanlığı’nda, 144’ü Güvenlik Teşkilatı’nda, 42’si Ticaret Bakanlığı’nda olmak üzere 507 Amerikalının çalışmakta olduğu görülecektir.

1953’de kurulan ve Ankara Bahçeli Amerikan askeri yardım heyeti binasında faaliyet gösteren Seferberlik Tetkik Kurulu’nun kuruluş amacı ise, Sovyet kuvvetlerinin saldırısı ve yurdun bazı bölümlerini ele geçirmeleri halinde, düşman kuvvetlerine karşı gayri nizami savaşı örgütlemekti.

Ancak bu noktada düşmanın kim olarak tarif edildiği önem taşımaktadır. Emperyalizm ve NATO eliyle örgütlenen bir yapının yaklaşık elli yıllık tarihi, anti-komünizm ve işçi sınıfı hareketine karşıtlık üzerine kurulmuştur.

Bu yapının oluşmasında Amerika’dan getirilen hocaların payı olduğunu ve bu yolda subayların ABD’ye gönderildiğini unutmamak önem taşımaktadır.

1965’de Seferberlik Tetkik Kurulu yeniden yapılandırıldı ve adı Özel Harp Dairesi olarak değişti. 1990’larda ise örgüt karşımıza Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak çıktı.

Özetle, Türkiye’nin NATO’ya üyeliği ile birlikte ABD emperyalizmi Türkiye’de derin devlet ve Gladio örgütlenmeleri sayesinde adım adım sistemi kontrol eder hale geldi.

Türkiye'de 16 noktada ABD Silahlı Kuvvetleri'ne ait askeri üsler bulunmaktadır. Ayrıca 15 farklı noktada NATO radarları ve 5 farklı noktada ABD'nin füze ve nükleer bomba kontrol merkezleri yer almaktadır. Türkiye'deki en büyük ve en bilinen ABD askeri üssü İncirlik Hava Üssüdür. 

TSK’nin komuta kademesinin NATO eğitimlerinden geçiyor olması ve NATO konseptine uygun bir kompozisyonda oluşması ile tarihte atılan bu adımlar arasındaki bağın kesintisiz boyutunu da görmezden gelmemek gerekmektedir.

Gladio örgütlenmesini doğrudan NATO’ya bağlıdır. Sadece savaşta değil barışta da komünistlere ve “sol” tehdide karşı iç politikada da kullanılmışlardır.

Yine diğer NATO ülkelerinde olduğu gibi, örgütte sivil unsurlar da yer almaktadır. Türkiye Gladio’sunun 1960-80 döneminde ağırlıklı olarak ülkücü ya da bozkurtlar denilen faşist gruplardan oluştuğu, yine diğer faşist kurumlar ve mafya gruplarından da destek aldığı bilinmektedir.

Yine benzeri şekilde faşist komando kampları da bu dönemin ürünüdür ve o dönem yapılan başta Çorum ve Maraş gibi bir dizi katliam ve suikast bu örgütlenmelerin eseridir.

Gladio’nun misyonunun görülebilmesi açısından 6-7 Eylül olayları hatırlanabilir. Geçmişte Özel Harp Dairesi Başkanlığı yapmış olan Sabri Yirmibeşoğlu 1955’de Menderes hükümeti sırasında yaşanan 6-7 Eylül olayları döneminde gündeme getirilen Atatürk’ün Selanik’teki evinin bombalanmasını “Özel Harp Dairesi’nin düzenlediği mükemmel bir operasyon” olarak nitelemiştir.

1960’lardan 12 Eylül’e kadar olan dönemde yaşananlar ele alındığında Türkiye’de yükselen işçi sınıfına ve sol, sosyalist, komünist harekete karşı Gladio’nun canla başla çalıştığını ve emperyalizmin çıkarları adına pozisyon aldığını görürüz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A.Ü. Fen Fakültesi Öğretim Kadrosu

ANKARA YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU DÖNEMİ

A.Ü. Fen Fakültesi Öğrencisi Olmak