Kıble seçilen 6. Filo ve Kanlı Pazar

16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul’a demirleyen ABD’nin 6. Filo’sunu protesto etmek için “Amerikan emperyalizmine karşı işçi yürüyüşü” için binlerce kişi Beyazıt’ta buluşarak Taksim’e yürüdü.
Dönemin anti—emperyalist ve devrimci öğrencilerinin de kitlesel şekilde katıldığı yürüyüş sırasında kalabalık artarak on binlere ulaştı. Bu görkemli anti-emperyalist eylem emperyalizme uşaklık eden siyasal İslamcı ve faşist güruhların saldırısına uğradı. Bu saldırı 60’lı yılların en kanlı saldırılarından biriydi.
*****
ABD’nin Yeşil Kuşak Programı projesi olan Komünizmle Mücadele Derneklerinin ilki 1950 yılında İstanbul'da kuruldu. Derneğin kurucularından ve derneğin lideri kabul edilen isim ise Fethi Tevetoğlu'ydu.
Derneğin asıl büyük sıçraması gazeteci İlhan Darendelioğlu’nun başkan olmasıyla gerçekleşti. Başkanlığı ile birlikte Komünizmle Mücadele Derneği büyüdü gelişti. 140'ın üzerinde şubesi ve binlerce üyesi olan bir dernek haline geldi. Bir süre sonra da anti-komünist bir fikir kuruluşu olmaktan öte yarı askeri bir güç olma yolunda hızla ilerledi.
Ardılları olan ülkü ocaklarına yarı askeri bir gücü miras bırakmaya çalıştılar, bıraktılar da. Öyle ki, Bölükbaşı'nın kurduğu Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nde genel müfettiş olan Alpaslan Türkeş’i 31 Temmuz 1965 kongresinde genel başkanlığa Komünizmle Mücadele dernekleri üyeleri seçtirdiler.
Darendelioğlu başkanlığındaki derneğin yarı askeri gücü bir de Amerikan hayranlığı ile harman olunca on yıllar boyunca sürecek kanlı bir savaşın ilk sinyalleri de alınmaya başlanmış oldu.
Şimdi zamanda ileriye giderek ABD'nin dünyadaki jandarması olan NATO askeri gücü ve 6. Filo'nun başımıza neler açtığını görmeye çalışalım.
12 Şubat 1969 günü çıkan bazı gazetelerde ABD'nin 6. Filo ve mürettebatının İstanbul'u ziyaret edeceği duyurulmuştu. ABD Emperyalizmi karşıtları, 13 Şubat’ta Çemberlitaş’ta başlayan “Kızlar Yürüyüşünde taşınan pankartlarında, “Türkiye 6. Filo’nun genelevi değildir”, “Türk Kadını onurunu koruyacaktır”, “Amerikalı it, evine git”, “Ya İstiklâl, Ya Ölüm” yazılacaktı.
Nitekim, 14 Şubat 1969 günü ABD'nin 6. Filosu İstanbul’a demirlediğinde, sol ve devrimci gençlik grupları bunu Amerikan emperyalizminin simgesi olarak gördü ve protestolar düzenledi. Dönemin devrimci hareketleri arasında yer alan 68 kuşağı gençleri, bu askeri varlık 6. Filonun, Türkiye üzerindeki baskısını simgelediğine inanıyordu.
NATO'ya HAYIR, 6. Filoya HAYIR kampanyası düzenleyen Devrimci gençlere karşı, Komünizmle Mücadele Dernekleri, çeşitli sağ gruplar ve İslamcı fraksiyonlar önce “Bayrağa saygı toplantısı” yaptılar. 16 Şubat 1969’da da Dolmabahçe Camii önünde ABD ve 6. Filo’ya destek veren bir miting düzenlendi.
Yetmedi, Komünizmle Mücadele Dernekleri ve yandaşları, Türkiye’nin dört bir yanından, insanları “Cami’ye Saygı” mitingi düzenlemek bahanesiyle İstanbul’da toplanmasını sağladı. Gerçek amacın camiye değil, ABD’ye ve 6. Filo’ya saygı ve bekçilik olduğu çok açıktı. Üstelik 6. Filo kıble alınarak namaz kılacaklardı.
Diğer taraftan, O günlerde 6. Filo’nun Türkiye’deki temsilcisi gibi davranan gazeteler vardı. Bunların en önemlisi ve en etkilisi İslamcı Mehmet Şevket Eygi’nin sahibi olduğu Bugün gazetesiydi. Bugün gazetesinde, Mehmet Şevket Eygi’nin ülkemizi ‘’Kanlı Pazar’’ gününe götürecek çağrıları “kan” kokuyordu. “Büyük fırtına patlamak üzeredir. Müslümanlar ile kızıl kâfirler arasında topyekûn bir savaş kaçınılmaz hale gelmiştir.'' Diye yazmıştı.
Bugün gazetesi, “Tarihimizin en kara günü” manşetiyle çıkacaktı. M. Şevket Eygi, Beyazıt Kulesi’ne kızıl bayrak çeken “kızıl komünistlere hadlerini bildirelim. Müslüman kardeşim, sen bu savaşta bitaraf kalamazsın. Ben namazımı kılar, tespihimi çekerim, etliye sütlüye karışmam deyip de zulüm edenlerden olma, gözünü aç bak..."
“Komünizm küfrüne karşı derhal silahlan. İslam’da askerlik ve Cihad ihtiyarı değil, mecburidir… Cihad eden zelil olmaz. Sağ kalırsa gazi olur. Canını veren şehitlik şerefini kazanır... Ezanlar susturulmasın, Müslümanlar komünizmle çarpışan devlet kuvvetlerine yardımcı olsunlar.”
Komünizmle Mücadele Dernekleri Genel Başkanı İlhan Darendelioğlu da kışkırtıcılardan biriydi: “Pazar günü komünistler miting yapacak, biz bu mitingde savaşacağız. Silahı olan silahıyla, olmayan baltasıyla gelsin.” demişti.
Türk-İslamcılar; Türk Talebe Birliği, İlim Yayma Cemiyeti, Komünizmle Mücadele Dernekleri gibi kuruluşlarla örgütlenmişler, hatta sol gösterilere karşı bir de Kırklar Komitesi adıyla bir “direniş komitesi” kurmuşlardı.
16 Şubat 1969 Pazar günü İstanbul’da ABD’lileri bile şok eden bir olay yaşanacaktı. Bazı tarihçilere göre, Kamyonlarla ve otobüslerle Anadolu’nun her yerinden taşınan dinci-ülkücü komandolar, Dolmabahçe’de demirli 6. Filo’ya ait bir gemiyi “kıble” yapıp namaz kılacaklardı.
Tekbirlerle kılınan “Cihad” namazından sonra “Ya tam susturacağız, ya kan kusturacağız”, “Kanımız aksa da zafer İslam’ın” sloganlarıyla Taksim’e yürüyeceklerdi. Binlerce militana bomba, taş, sopa, satır dağıtılmış, Taksim’e antiemperyalist gençlik liderlerinin resimleri asılmış, duvarlara da “Görüldüğü yerde öldürün” ilanları yapıştırılmıştı.
Taksim Meydanı’na giren korunmasız halk, karşısında birden bire “Amerikan-NATO cihatçılarını” bulacaktı. Polisle birlikte halkın ve antiemperyalist gençlerin üstüne saldıran “gericiler”, ellerindeki bombalar ve bıçaklarla yüzlerce kişiyi yaralayacak, Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan’ı ise öldüreceklerdi.
Yorumlar
Yorum Gönder