Kayıtlar

AYÖO Üniversite hazırlık kursları

Resim
17 Haziran 1964 Çarşamba, Ankara... Dün İstanbul Zeytinburnu gecekonduların birinde, güneş ışınları yattığımız odanın perdeleri arasından sızarken uyandım. Saatime baktım 06.15'i gösteriyordu. Yanımda yatmakta olan Mustafa Dayım bir taraftan diğer tarafa döndü. Usulca kalkıp, sessizce giyinerek tuvalete gittim. Döndüğümde dayım uyanmıştı. ''Günaydın Mehmet'' dedikten sonra kalktı. Tuvaletten döndüğünde ''Halan da kalkmış, kahvaltı hazırlıyor. Bavulunu hazırla, bir şeylerini unutma. Kahvaltıdan sonra işe giderken seni Sirkeci civarındaki otobüs terminallerinden birinde bırakacağım. Unutmadım yeğenim.'' Dedi. Dayım da giyinip, hazırlandıktan sonra sofrada bizi bekleyen aile bireyleriyle bir araya geldik. Kahvaltı sonrasında, başta halam olmak üzere eniştem ve yeğenim Fatma'ya teşekkür edip vedalaştım. Dayım, küheylanım dediği motorsikletiyle yarım saattte beni sirkeciye bıraktı. Saat 09.15'te kalkan Kamil Koç otobüslerinden biriyle sa...

Lise mezunu olarak İstanbul ziyareti

Resim
16 Haziran 1964 Salı, İstanbul... Günün ışımasıyla birlikte gerinerek uyandım. Doğrularak çevreme baktım, yatakhanede benden başka uyanan yoktu. Sessizce yataktan çıkıp aydınlık pencerelere doğru yürüdüm. Karşımda Millet Caddesi vardı. Birden zamanda geriye, 11 Eylül 1961 pazartesi gününe gittim.  Güllerle sarılı kapıcı kulübesindeki görevliye kendimi tanıttıktan sonra bahçeye girip, anıtsal okulun giriş kapısına doğru yürümüştüm. Çam ağaçlarının, güllerin, okulun kurucusu ile Atatürk büstünün bulunduğu önündeki bahçeden sonra mermer merdivenler, kocaman bir giriş kapısı ve sizi karşılayan kırmızı halılar ve büyük yaldızlı aynalar… Millet Caddesi’nden geçenlerin de hayranlıkla baktığı anıtsal binanın kapısından girince kendimi Osmanlı dönemlerinden birindeki bir sarayda yaşıyormuş gibi hissetmiştim. Bu anıtsal yapıda iki yıl müzik semineri öğrencisi olarak bulunma ayrıcalığını yaratmıştım. Kendimle gurur duydum.  Bir süre daha Millet Caddesi'ni izledikten sonra, bavulumdan...

İstanbul Çapa Öğretmen Okulu misafiri olarak 1964

Resim
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a gittim. Perili Köşk olarak tanımladığım okulumu, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi özlediğimi hissettim. Her yarım saatte bir kalkan Kamil Koç otobüslerinden birine bindim saat 09:00'da. Yaklaşık 9 saatlik bir yolculuktan sonra, saat 18:00'de Sirkeci Garı civarında otobüsten inip, çevreyi gözden geçirdim. Anadolu ve Trakya'dan gelen bütün şehirlerarası otobüslerin son durağı Sirkeci ve Gar çevresindeki ara sokaklardı. Ara sokaklardan boynuzlu otobüslerin kalktığı Sirkeci Garı Meydanı'na geldim. Bindiğim otobüste içim içime sığmıyordu. Çapa'ya ulaşmak istedim bir an önce. Otobüsten indiğimde, Millet Caddesi'nin karşısına geçerek, 2 yıl okuma şansımı yarattığım Çapa Öğretmen Okulu anıtsal binasına, Perili Köşkümüze, hasret giderircesine uzunca bir süre baktım. İlk kez 11 Eylül 1961 Pazartesi günü böyle bakmıştım bu anıtsal yapıya. ...

AYÖO Hazırlık Lisesi mezunuyum

Resim
13 Haziran 1964 Cumartesi, Ankara... Sevinç ve mutluluktan adeta kanatlandım, uçuyorum. Uçuyorum çünkü üniversiteli olma hayalime bir adım daha yaklaştım. Geçen hafta Hazırlık Lisesi Bitirme sınavları tamamlandı ve sonuçlar bugün açıklandı. Tam da tahmin ettiğim gibi, iyi derece ile AYÖO Hazırlık Lisesi Diploması almaya hak kazandım. Böylece bir hayalim daha, üniversiteli olma hayalim, gerçekleşiyor. Çok mutluyum. Mutluluğumu ''Anı Defterim'' ile paylaşmalıyım. Sakin ve rahatsız edilmeyeceğim bir yer bularak defterimi açıyorum. Birden zamanda geriye, 1951 yılına kadar giderek yazmaya başlıyorum. ***** 24 Nisan 1951'de Bulgaristan Karagözler Köyü'nden, karakışın olduğu bir sabah açık bir kamyon kasasında, Şumnu'ya hareketle başlamıştı Türkiye'ye göç hikayemiz. Aradan geçen 12 yıla ne çok şey sığdırmışız. Titreyerek ve koyunlar gibi birbirimize sokularak 6 saat bekledikten sonra, Şumnu Garı'nda kara tren vagonlarına binmiş, 26 Nisan 1951...

AYÖO Hazırlık Lisesi dönemi bitti

Resim
31 Mayıs 1964 Pazar, Ankara... Geçen hafta, kurtarma yazılı ve sözlüleriyle, 1963-64 Eğitim ve Öğretim yılı fiilen sona erdi. Korkulu rüyam olan Cebir ve Geometri derslerimin ortalaması 8 oldu. Bu demektir ki ''İyi Derece'' ile Lise Diploması alabilecek duruma geldim. Geldim diyorum çünkü henüz hiçbir şey bitmedi. Önümüzdeki hafta bitirme sınavları var. Birinci ve ikinci yarıyıl notlarınız ne olursa olsun, bitirme sınavlarında da geçer not almak zorundasınız. Öyle ki, bitirme sınavları soruları bütün yıl gördüklerimizi kapsayacak biçimde düzenleniyor. Bizim, Lise Bitirme Sınavları dediğimiz uygulama, Osmanlı döneminde “Olgunluk sınavları'' olarak uygulanıyordu. Osmanlı döneminde ilk kez Mektebi Sultani'de (Galatasaray Lisesi'nde) 1869 yılında uygulanmaya başlanmıştı. 1955 yılında olgunluk sınavı yerine lise bitirme sınavları getirildi. Liseyi bitirip de yüksek öğrenim yapmak isteyenlerin akademik olgunluğunu anlamak için düzenlenen ve uygulanan sın...

Ayvaz Gökdemir ve Laiklik Düğümü

Resim
3 Mayıs 1964 Pazar, ÜKD Ankara... Sınavlar, ödevler, etüdler ve derslerden çok bunalmış biri olarak, manevi desteğe ihtiyaç duydum. Sabah kahvaltısından sonra, manevi dünyamız olarak tanımladığımız, Üniversiteliler Kültür Derneği'ne geldim. Geçtiğimiz haftalardaki sohbetlerimizin önemli bir bölümü Din ve Dindarlık kavramları üzerineydi. Bu sohbetlerde ulaştığımız en önemli sonuç, karşılaştığımız problemlere çözüm arayışlarında, ilk başvuru kaynaklarımız Ayetler ve Hadisler olacaktı. Bugünkü sohbet konumuz, İslama aykırı olan ''Laiklik'' kavramı üzerineydi. Toplantı odamızda herkes sıralara oturduktan sonra kürsüde yerini alan Ayvaz Gökdemir, ''Sevgili Din kardeşlerim, ülküdaşlarım, kardeşlerim. Bugünkü sohbet konumuz ''Laiklik Düğümü'' Kafalarınızda bazı soru işaretleri kalmasın diye, önce Hristiyan Batı ülkeleriyle Amerika'da kabul edilmiş olan ''Laiklik'' kevramı üzerinde durmak istiyorum. Batı’da hür düşünce, Kil...

Ankara Yenişehir Sinemaları (1939-1963)

Resim
25 Nisan 1964 Cumartesi, Ankara... Bugün öğle yemeğinden sonra can dostum Yaşar Samyeli ile Kızılay Atatürk Bulvarı üzerindeki Büyük Sinema'da en arkadaki sırada yerimizi aldık. Üçüncü gong sesinden sonra, başlayacak olan filmle, bir başka boyuta geçmeye hazırız Yaşar ile. Karşımızdaki bordo renkli kadife perdenin açılmasıyla başlayacak yolcuğun heyecanı içindeyiz. Perdeye yansıyan ışığın içinde uçuşan toz parçacıkları, aklımdaki derslerle ilgili, düşünce bulutlarını da dağıtıyor. Salondaki herkesle birlikte, büyülü dünyaya yapacağımız yolculukta, aynı gemideyiz. Hepimiz aynı yolculuğu yapsak da, aynı filmi izlesek de, yolculuğun sonunda yükleyeceğimiz anlamlar farklı olacak. Işıklar söndü ve bir başka boyuttaki yolculuk başladı... ***** Cumhuriyetin ilk yıllarında başkente yaraşır bir kent planlaması düzenlenlenmiş, yarışmayı kazanan Prof. Dr. Hermann Jansen’in projesine göre biçimlendirilmeye başlanmıştı. 1929-1939 yılları arasını kapsayan Jansen Planı’nda, planlamanın...

Genç Başkent Anakra Sosyal Merkezi Yenişehir

Resim
19 Nisan 1964 Pazar, Ankara... Peşpeşe gerçekleşen sınavlardan, iyi derecede lise diploması almamı sağlayacak sonuçlar almaya başladım. Moralim düzeldi. Yaşadığım kent, Başkent Ankara'ya odaklanma fırsatı yarattım. 1951'de, Ceyhan pamuk tarlalarında kantarda görevli, mevsimlik işçi üniversiteli Muzaffer Abinin ''gerçek bir üniversiteli olmanın yolu, kentin kütüphanelerinden ve kentle bütünleşmeden geçer.'' sözü hep rehberim oldu. Buna, Çapa Öğretmen Okulu'ndaki Tarih Öğretmenim Niyaz, Akşit'in, ''kentle bütünleşebilmek için, önce tarihini öğrenmen sonra da tüm eski kent merkezini yürüyerek gezmelisin'' sözlerini rehber edindim.  Önce Ankara'nın Başkent oluşu ve gelişimiyle ilgili bilgi topladım. Sonra da Ankara'nın ilk siyasi ve ekonomik merkezi olan Ulus Meydanı ve çevresini gezerek tanımaya çalıştım. Sıra Ankara'nın yeni ekonomik ve sosyal merkezi Yenişehir Semtini tanımaya ve anlamaya gelmişti. Cumhuriyet'in ilk...

Ankara Üniversiteliler Kültür Derneği

Resim
12 Nisan 1964 Pazar, Ankara...    Bu sabah kahvaltıdan sonra, Cezmi Bayram arkadaşımızın da yönlendirmesiyle, Çelikkale Sokaktaki Üniversiteliler Kültür Derneği'ne gittim. Yaklaşık 20 kişinin bulunduğu dernekte odalardan biri adeta bir dersliğe dönüştürülmüştü. Sıralar, öğretmen kürsüsü ve yazı tahtasının da bulunduğu odada Ayvaz Gökdemir bazı hazırlıklar yapıyordu. Cezmi Bayram beni diğer arkadaşlarla tanıştırdı. ''Mehmet Akıncı 1951 yılında gelen Bulgaristan Muhacirlerinden biri. Asimilasyondan kurtulmak ve babasının deyimiyle ''Dinimizi, gelenek ve göreneklerimizi kurtarmak için'' göç etmişler.'' Tanışma faslı bittikten sonra, Ayvaz Gökdemir'in uyarısıyla sıralarda yerimizi aldık.  Ayvaz Gökdemir öğretmen Kürsüsünde, hitabeti güçlü bir öğretmen olarak konuşmaya başladı. Sevgili kardeşlerim, Milli duygularla yanıp tutuşan genç arkadaşlarım. Derneğimize yeni katılanlar oldu, olmaya da devam edecek. Üniversiteliler Kültür Derneğimizde, y...

Eski Ankara Ulus Bölgesidir

Resim
5 Nisan 1964 Pazar, saat 20;00 Ankara... Gün içinde ve birinci akşam etüdünde ödevlerim bitmişti. Cebir ve Geometri derslerinden de iyi notlar almaya başlayınca, ülkemizin başkenti Ankara'yı tanımak ve bütünleşmek istedim. Etüd sınıfımızın penceresinden bir süre Gazi Mustafa Kemal Bulvarı ve Köşk Gazinosu ışıklarını izledikten sonra ''Anı Defteri'' açıldı. Yazmaya başladım. Yanımda oturan Yaşar Samyeli ''yine mi Akıncı'' Dedi... ***** Hemen her hafta sonu öğleden sonra, yıkanıp yunmak için, okulun verdiği hamam kartlarıyla Ulus'taki tarihi Eynebey Hamamı'na gidiyoruz. Dün o günlerden biriydi. Hamamdan çıktıktan sonra, Atatürk Anıtı çevresinde birkaç tur atıp, önce Cumhuriyet Caddesi üzerindeki Kurtuluş Savaşı Müzesi olan I. TBMM binasını sonra da Türkiye Cumhuriyet Müzesi'ni gezdim. Cumhuriyet Müzesi ya da II. Türkiye Büyük Millet Meclisi binası 1923 yılında Mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası toplantı yeri olarak tasa...