Kayıtlar

Şubat, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Prof. Dr. Saffet Süray (1914-1983)

Resim
  A.Ü. Fen Fakültesi'ne 1964 yılında kaydımı yaptırmıştım. Yaklaşık 60 yıl sonra, 5 şubat 2025'te, Fen Fakültesine uğradım. Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Botanik ve Astronomi derslerinin yapıldığı dersliklerin-amfilerin hangi bloklarda olduğunu bir kez daha görmek istedim. Kışın ortasında olduğumuzdan, A ve B Blokları arasındaki, nilüfer havuzlarıyla ünlü bahçe de kış uykusuna yatmış, havuzlardaki nilüferler de görünmez olmuşlardı. Bahçe ve blokları dolaşırken B Bloktaki 288 kişi kapasiteli ünlü Saffet Süray matematik amfisine uğradım. Haliyle Umumi Matematik ve Analiz derslerimize giren Saffet Süray ve Analiz dersleri de anılarımda canlanıverdi birden. Saffet Süray da, Hayri Dener gibi, az çektirmemişti bizlere. Derslerinde kitaplarını açar, satırı satırına, adeta okuyarak anlatırdı. Bizler de önümüzdeki kitaptan takip ederdik. Hal böyle olunca da anlattıklarından pek bir şey anlamıyorduk.  Bizden önceki ağabeylerimizin önerisiyle, yazdığı Analiz I ve II kitaplarını ...

A.Ü. Fen Fakültesi Kurucu Dekanı Hayri Dener

Resim
Hayri Dener, benim öğrencilik dönemimde , haftada 4 saat, elektromagnetizma derslerine giriyordu. Her Salı ve Cuma günleri, elinde iskambil destesi büyüklüğünde kağıtlar ve kağıtlarındaki notlarından yararlanırdı. Derslerinde ara sıra espriler de yapar ve esprilerine daha çok kendi gülerdi. Fakültenin kurucu dekanlığı, Fizik Bölüm Başkanlığı ve orta öğretim düzeyinde Fizik Kitapları yazarlığı yapmış olan Hayri Dener, belki de zaman darlığından, kavramlara derinlemesine girmek yerine formüller üzerine kurmuştu Fizik derslerini. Oysa sınavları kavramsal sorular içerirdi. Bunun sonucu olarak da, sınav sonuç listelerinin bazıları, ''özür dilerim hiç kimse geçememiştir.'' şeklinde olurdu. Kendimi yeterince hazır hissetmediğimden, 1968 yılsonu sınavına girmemiştim. Sınav kağıtlarını okumadan önce kontenjan senatörü seçildiğinden, sınavına girip adını yazan her öğrenci geçer not almıştı. Hali Biga ve ben Rauf Nasuhğlu'nun öğrencisi olmuştuk. Her ne kadar bir yıl ka...

Prof. Dr. Burhan Cahit Ünal (1930-2022)

Resim
  Burhan Cahit Ünal ülkemizde teorik fizik alanındaki öğretim ve araştırma geleneğinin kurucularından sayılır. Akademik hayatları aynı dönemlere rastlayan Feza Gürsey, Erdal İnönü ve Asım Orhan Barut ile birlikte bu alanda çok önemli ve kalıcı hizmetleri oldu. AÜFF Fizik Mühendisliği Bölümünde eğitim öğretim programının baştan aşağıya modernleşmesini sağladı, kuantum mekaniği başta olmak üzere en gelişmiş ülkelerdeki ders programlarının sistematik bir şekilde izlenmesine önayak oldu. Burhan Cahit Ünal 27 Ocak 1930’da Balıkesir’de doğdu, babası ilkokul öğretmeni Hanili Ali Fehmi Ünal annesi Fatma Saadet’tir. İlk ve orta öğrenimini Malatya’da tamamladı ve 1947’de liseden mezun oldu.  Aynı yıl İTÜ İnşaat Fakültesine girdi ancak bu arada Avrupa’da Yüksek Öğrenim Sınavını kazanarak Elektronik Mühendisliği öğrenimi görmek üzere Fransa’ya gitti. 1948’de girdiği Sorbonne Üniversitesi Fen Fakültesinde önce matematik lisansını aldı. Daha sonra öğrenim planı uyarınca Paris’te Ecol...

A.Ü. Fen Fakültesi Prof. Dr. ENİS ERDİK

Resim
  Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi'nde Tecrübi Fizik derslerimize giren Enis Erdik; Newton'un Hareket Yasaları, Kuvvet ve Hareket, Enerji ve İş, Momentum ve İtki, Dönme Hareketi, Titreşim ve Dalga Hareketi konularını işlemişti 1964-65 öğretim yılı boyunca. Enis Erdik, bu konular hakkında oldukça ayrıntılı kuramsal bilgileri bizim anlayabileceğimiz düzeyde, deneylerle de destekleyerek anlatırdı. Kavrayıp, kavramadıklarımızı da, sohbet havası içinde, soru cevaplarla anlamaya çalışırdı. Laboratuar çalışmaları ve uygulama-alıştırmalarıyla pratik deneyim kazandırırdı. Rauf Nasuhoğlu'nda olduğu gibi, Enis Erdik hocamız da fizik ve matematiği formüller dersi olmaktan çıkarmış olup, kavramlar ve deneysel dersler haline getirmişti. Enis Erdik hocamızın en belirgin özelliği, öğretimde gösterdiği ciddiyet ve titizlikti. İyi bir öğretici olarak derslerini ve pratik çalışmalarını vaktinden önce hazırlar, her şeyi yerli yerinde düzenler, tüm çalışmanın iyi bir düzen içinde eksik...

A.Ü. Fen Fakültesi ilk hafta izlenimleri

Resim
  30 Eylül 1964 Çarşamba, Ankara... Fen Fakültesi öğrencisi olarak üçüncü günümüz. Hangi dersleri alacağımızı ve nerede izleyeceğimizi öğrendik bu süre içinde. Henüz dersler başlamadı, öyle sanıyorum ki önümüzdeki hafta başlayacak. Fen Fakültesi yerleşkesine, Dögol Caddesi'nden, girdikten yaklaşık 100 metre sonra, aralarında muhteşem bir botanik bahçesini andırır alanla iki yanında devasa büyüklükte A ve B Blokları yer alıyordu. Oturma alanları ve bu alanları bahçenin farklı köşelerine taşıyacak taş ve beton yürüme yolları yapılmıştı. Güneş ışığı ve su ihtiyacına göre farklı türdeki bitkilerin bulunduğu bahçede Fen Fakültesi'nin kuruluş yıllarından kalma "kimlik plaketli" ağaçlar, balıklı-kurbağalı-nilüferli iki havuz ve çeşitli heykeller bulunmaktaydı. Derslerden bunalan öğrencilerin huzur bulduğu bu muhteşem bahçenin sağ tarafında Dekanlığın yanı sıra Kimya, Biyoloji ve Botanik derslerinin yapılacağı amfilerin bulunduğu A Blok yer alırken, sol tarafında da Matem...

Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu

Resim
Dur durak bilmeyen, adeta kaynayan koca bir kazandaki buhar molekülleri gibi her yerde olan, koca yürekli, ufak görünüşlü Rauf Hoca'nın çalışkanlığına ve hareketliliğine bakarak, biz ona Atom Karınca adını takmıştık. Disiplinliydi, çalışkandı, verdiği derslerin sihirbazıydı. Bilimde, kitaplar dolusu bilginin kısa yazılışı olan formüllerin gerekli olduğunu, formülü oluşturan bilgi içeriğini anlamamış iseniz formüllerin anlamsız olacağını vurgulardı. Bir başka deyişle, Matematik ve Fiziğin formüller dersi olmadığını özenle vurgulardı. Kontenjan Senatörü olan Hayri Dener'in o dönemdeki sınavına katılan herkes, Elektromanyetizma Dersinden geçer not almışken, ben girmediğim için Rauf Hoca'nın eline kalmıştım. Sınav sonuçları asıldıktan hemen sonra odasına gittiğimde ''Hayri Beyin sınavına katılmadın, bana kaldın değil mi?'' Dedi. Hıkmık ettikten bir süre sonra en iyi bildiğin konuyu anlat bakalım. Dedi. Elektromanyetizma, sözüm ona, en iyi bildiğim konu...

A.Ü. Fen Fakültesi Öğretim Kadrosu

Resim
A.Ü. Fen Fakültesi'ne 1964 yılında kaydımı yaptırmıştım. Geçen hafta, 60 yıldan biraz fazla bir zaman sonra, Fen Fakültesine uğradım. Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji, Botanik ve Astronomi derslerinin yapıldığı dersliklerin-anfilerin hangi bloklarda olduğunu bir kez daha görmek istedim. Kışın ortasında olduğumuzdan, A ve B Blokları arasındaki botanikvari bahçe de kış uykusuna yatmış, havuzlardaki nilüferler de görünmez olmuşlardı. Bahçe ve blokları dolaşırken zamanda geriye, 60 yıl öncesine gittim. Dersimize giren öğretim görevlileriyle aramızdaki acı ya da tatlı anıları anımsadım. Kendime, etkilendiğim öğretim görevlilerini sıraya koysam, ilk sırada kim olurdu? Sorusuna yanıtım Prof. Dr. Rauf Nasuhoğlu oldu. Oysa Rauf Nasuhoğlu bir yıl gecikme ile mezun olmama neden olmuştu. Elektrik ve Elektromanyetizma dersine giren Hayri Dener'den Rauf Nasuhoğlu'na kalmıştım. Hayri Dener formülleri verir, ancak çıkacak sonuçları derinliğine anlatmazdı. Bir başka deyişle, dersleri ...