McCarthyism ve ABD'de Komünist avı
Şubat 1945'te, ABD Başkanı Roosevelt, Sovyet lider Stalin ve İngiltere Başbakanı Winston Churchill Yalta'da bir araya gelip Avrupa'yı, iki blok olacak şekilde paylaştılar. Doğu Avrupa'daki birçok ülke, Sovyet etkisi altına girdi.
Sovyet etkisinin genişlemesini engellemek için Truman Doktrininin bir parçası olarak Yeşil Kuşak Projesini uygulamaya koydu. Milli ve İslami özellikli devletlerle Sovyetleri çevrelemek için oluşturulan Yeşil Kuşak Projesi yardım alan ülkelere ihraç edildi.
İkinci Dünya Savaşı'nda ekonomileri neredeyse çökmüş Avrupa ülkeleriyle, komünist gerillalarla hükümet arasındaki iç savaşı geçirmiş olan Yunanistan ve Türkiye'yi de içine alacak bir yardım Planı, Marshall Yardım Planı oluşturuldu.
Planın amacı, yardım alan ülkelerde de komünizmin k'sına bile katlanmayacak siyasi bir yapı oluşturmaktı. Bir başka deyişle, adı ne olursa olsun, Komünizmle Mücadele Derneklerinin kurulması, yardımın önkoşullarından biridir denilmişti el altından.
Amerikan halkı son 90 yıl içerisinde, üç kez büyük korku yaşamış ya da bu korkuya sürüklenmişti algı yöntemiyle. Bunlardan birincisi, 1917 ile 1920 yılları arasındaki “First Red Scare-ilk kızıl korku” denilen komünizm korkusuydu.
Şubat 1950’de ABD'de Wisconsin Senatörü Joseph McCarthy elinde, “Dışişleri Bakanlığında yuvalanmış 205 komünisti içeren bir liste” olduğunu ve bunların Komünist Parti 'ye üye olduklarını iddia ederek kamuoyunun karşısına çıktı.
Zaten, Sovyetler Birliği’nin önce atom sonra da hidrojen bombasını yapması, Amerika’daki korku ve histeriyi toplumsal bir hastalık derecesine çıkarmıştı.
McCarthycilik, ABD'de 1940'ların sonlarından 1950'lerin sonlarına kadar süren bir antikomünist hareketi ifade eder. Bu dönem, Soğuk Savaş'ın bir parçası olarak komünizm korkusunun zirveye ulaştığı bir zaman dilimiydi.
Veee… Amerika'da büyük bir komünist avı başlatıldı.
Geçmişinde herhangi bir sol gruba sempatizan olanlar bile ifadeye çağrılıyor ve arkadaşları hakkında ifade vermeye zorlanıyorlardı. Vermedikleri taktirde, bütün şirketlere gönderilen kara listelere alınıyorlardı.
1930’larda ve 40’larda, ciddi sorunları ele alan filmler 1950’lerde yerini karanlık propaganda filmlerine bırakacaktı. “Büyük Diktatör” (1940) ve “Modern Zamanlar” (1936) filmlerini yaparken dikkat çeken Charlie Chaplin de, eleştirel tutumu nedeniyle, diğer yüzlerce yönetmen, senarist ve oyuncu ile birlikte dışlanacaktı. Ama bunlar büyük resmin sadece küçük bir parçasını oluşturacaktı.
Sinema sektöründeki artist ve sinemacılara, hiçbir şekilde iş verilmiyordu.
Onurlu kişiler ifade vermeyi reddederek, önlerindeki uzun yılları baskı ve yokluk içinde geçirmeyi yeğlediler. Ağır bedeller ödediler, bazıları da Amerika’dan kaçmak zorunda kaldılar.
Böylece, Yeşil Kuşak Projesi'nin ilk uygulaması ABD'de gerçekleştirildi ve yandaş ülke yöneticilerine mesaj verilmiş oldu.
Sovyetler Birliği’nin nükleer güç sahibi olması, Amerika’daki korkunun yanı sıra müttefiklerinin kamuoyunun da aynı korkuyu hissetmesi için, harekete geçilmesi istendi. Ülkelerinde, Yeşil Kuşak Projesi çerçevesinde, komünizmle mücadele dernekleri kurulması sağlandı.
Özetlersek, ülkemizde de kurulan ve kurulmakta olan bütün Komünizmle Mücadele Dernekleri, ABD Yeşil Kuşak Projesiydi. Derneklerin etkin olması için güçlü bir slogan oluşturuldu. ''Komünistler Moskova'ya'' Bu sloganı gırtlağı yırtılırcasına haykıran dernek üyelerinin, öyle sanıyorum ki, %90'ı niye haykırdıklarının bilincinde değildiler.
Değildiler çünkü, Hitler ile özdeşleşmiş Alman Nasyonel Sosyalist Partisi ve programını bilmedikleri gibi, Marx ve Engels'in Materyalist diyalektiğinden, Lenin ve Stalin Hümanizminden, Yalta Konferansı'nda dile getirilen Montrö Antlaşması'nın gözden geçirilmesinden haberleri yoktu. Sovyetlerdeki ''üretim araçlarının ortak mülkiyeti'' kavramı ''kadınların ortak mülkiyeti'' olarak zihinlerine kazanmıştı ABD yandaşları tarafından.
Bu derneklere sempatiyle bakan Demokrat Parti, ardılı olan Adalet Partisi ve diğer bütün Milliyetçi geçinen partiler, Marshall yardımı alabilmek için bu dernek üyelerine sahip çıktılar ve her ortamda korudular.
Yorumlar
Yorum Gönder