Komünizmle Mücadele Dernekleri

Amerika’da komünistler için ''Cadı Avı'' başladığında Türkiye’de de ortam buna uygundu. Sovyetlere komşu olan Türkiye'nin yanı sıra diğer NATO ülkeleri de, artan Sovyet tehdidine karşı, ABD'nin ileri karakollarını oluşturacaktı.

ABD'nin ileri karakolları olan bu ülkelerin yer altı teşkilatları olan Gladio'nun da desteği ile, İslami ve Milli görünüm altında, Komünizmle Mücadele Dernekleri kurulacaktı.

İslam’ı ve ülkeyi savunacağım diyerek, ABD’nin Yeşil Kuşak Programı projesi olan, Komünizmle Mücadele Derneklerinin ilki 1950 yılında İstanbul'da kuruldu. 

Derneğin kurucularından ve derneğin lideri kabul edilen isim ise Fethi Tevetoğlu'ydu.

Fethi Tevetoğlu, derneğin kuruluş amacını açıklarken '’dünyadaki bütün insanları hak ve hürriyetlerinden mahrum etmek suretiyle, eşit sürüler ve yığınlar haline getirmeye çabalayan kızıl tehlike komünizmle mücadele, hür ve müstakil yaşamak isteyen her insanın ve her milletin birinci vazifesidir.'’ Demişti.

Irkçılık düzeyinde bir milliyetçi ve şiddetli bir Amerikan hayranıydı. Dernek üyeleri de Amerikan dostu ve hayranı olduklarını ifade etmekten çekinmiyorlardı.

Toplantılarda yaptığı konuşmalarında '’Bilhassa Birleşik Amerika'ya olan içten samimi bağlılığımız ve inancımız, bu milletin insan hak ve hürriyetlerinin başarısı için tarihte örneği görülmemiş bir fedakârlık ve mesuliyeti istekle üzerine almasını takdir edişimizdendir.'’ Diyecekti.

Fethi Tevetoğlu, Türkiye’de milliyetçi ve anti-komünist düşüncenin savunucularından biri olarak, Sovyetlerin askeri, ideolojik ve kültürel alanda oluşturduğu tehditler eleştirel bir şekilde yer alıyordu. 

Özellikle milli güvenliğin sağlanması, Türk kültürünün ve kimliğinin korunması bağlamında, NATO ittifakının Sovyet tehdidine karşı bir araç olduğuna inanç beslemişti.

Aynı yıl, dernekle aynı ismi taşıyan, Komünizme Karşı Mücadele Dergisi yayınlanmaya başladı. 

Komünizm ile Mücadele Derneklerinin fikri temelini bu dergi şekillendiriyordu. 

Dergide Fethi Tevetoğlu'ndan İsmail Hakkı Danişmend'e, Ali Fuat Başgil'den İslamcı sosyalist olarak bilinen Nurettin Topçu'ya kadar birçok ünlü isim yazıyordu.

1950 ile 1952 yılları arasında haftalık olarak yayınlanan derginin hem sahibi hem de yazı işleri müdürü Avukat Bekir Berk idi. 

Bekir Berk, Said-i Nursi'den el almış bir nur talebesiydi. Komünizmle Mücadele Derneği'nin en aktivist üyesiydi.

Erzurum'da ise bir başka tanıdık isim kurucular arasındaydı, Fettullah Gülen. Gülen Hoca ile birlikte birçok Nur talebesi de derneğin kurucuları ve gönüllüleri arasında bulunuyordu.

Derneğin asıl büyük sıçraması gazeteci İlhan Darendelioğlu’nun başkan olmasıyla gerçekleşti. 

Başkanlık koltuğuna oturmasından sonra Komünizmle Mücadele Derneği büyüdü gelişti. 140'ın üzerinde şubesi ve binlerce üyesi olan bir dernek haline geldi. 

Bir süre sonra da anti-komünist bir fikir kuruluşu olmaktan öte yarı askeri bir güç olma yolunda hızla ilerledi.

Darendelioğlu başkanlığındaki derneğin yarı askeri gücü bir de Amerikan hayranlığı ile harman olunca on yıllar boyunca sürecek kanlı bir savaşın ilk sinyalleri de alınmaya başlanmış oldu. 

Ardılları olan ülkü ocaklarına yarı askeri bir gücü miras bırakmaya çalıştılar, bıraktılar da. Öyle ki, Bölükbaşı'nın kurduğu Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi'nde genel müfettiş olan Alpaslan Türkeş’i 31 Temmuz 1965 kongresinde genel başkanlığa Komünizmle Mücadele dernekleri üyeleri seçtirdiler.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

A.Ü. Fen Fakültesi Öğretim Kadrosu

ANKARA YÜKSEK ÖĞRETMEN OKULU DÖNEMİ

A.Ü. Fen Fakültesi Öğrencisi Olmak