Kayıtlar

A.Ü. Fen Fakültesi'nde dersler başladı

Resim
  5 Ekim 1964 Pazartesi, Ankara... Gururluyduk, heyecanlıydık, mutluyduk, içimiz içimize sığmıyordu. Sığmıyordu çünkü bugün A.Ü. Fen Fakültesi eğitim ve öğretime başlayacaktı. Daha doğrusu fakültemizi tanıyacaktık. Yemekhaneye birlikte indiğimiz Yaşar Samyeli ve Ali Koçyiğit ile sabah kahvaltısını bir an önce bitirip, bütün geleceğimize yön verecek Fen Fakültesi'ne ulaşmak istiyorduk. Kahvaltı biterbitmez, bir gün önce hazırladığımız defter ve kalemlarimizi de alarak, Strazburg Caddesi üzerinden Gazi Mustafa Kemal Bulvarı'na çıktık. Sağdaki otobüs durağında kısa bir süre durduk. Tandoğan'daki Ankara Üniversitesi ve bitişiğindeki Fen Fakültesi yerleşkesi yaklaşık 2 500 metreydi. Yürüsek mi, otobüse mi binsek? İkilemi içinde kaldık bir süre. Belediye otobüslerinde öğrenci bileti 25 kuruştu. Okulun bizlere verdiği 35 Lira'lık aylıktan otobüs parası ayırmak doğru olur mu? Dedim kendi kendime, üstelik yeterli zaman vardı. Yaşar ile Ali'ye ''ben yürüyoru...

A.Ü. Fen Fakültesi Öğrencisi Olmak

Resim
28 Eylül 1964 Pazartesi, Ankara... Bugün öğleden sonra Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Lisans bölümüne resmi kaydım yapılarak üniversiteli oldum.  Ali Koçyiğit Jeoloji, Mehmet Koyuncu Biyoloji, Halil Biga, Yaşar Samyeli ve ben de Fizik bölümlerini kazanmıştık. Üç farklı bölüm seçilmişti 5 candan arkadaşımız tarafından. Farklı bölümler olmasına rağmen, bütün birinci sınıf öğrencileri Matematik derslerinde bir araya gelecekti. Matematiğin dili evrensel olup, üst dillerden biriydi. Bu nedenle Fizik, Kimya, Biyoloji, Jeoloji ve Astronomi dallarını seçen arkadaşlarımıza ortak dersimiz Matematik oldu. Jeologlar, yer kabuğunun yapısını ve bileşimini anlamak, deprem dalgalarının yayılımı ve yer hareketlerinin modellenmesi matematiksel denklemlerle gerçekleştiriliyordu. Fizik, matematiksel modeller ve denklemler kullanarak doğa olaylarınının yanı sıra Einstein'ın relativite teorisini açıklamak matematiğin dilinden yararlanırken Kimya da atomların ve moleküllerin davranışların...

1964 yaz tatilinde parsel taşları yazılacak

Resim
  2 Temmuz 1964 Perşembe, Tarsus... Salı günü Ankara'dan başlayan, yaklaşık 12 saatlik bir yolculuktan sonra, Grup vakti, güneş Akdeniz'e gömülmek üzereyken Turan Emeksiz Ağaçlama Sahasında yaşayan ailemin yanına ulaşmıştım servis sürücüsü Mahmut Abi sayesinde. Dün mevsimlik işçilerin çalıştığı parsellerden birine gittim. Çalışanlar içinde, Mersin Kuvayi Milliye İlkokulu'nda 2 yıl birlikte okuduğum, bir kaç arkadaşım da vardı. Beni görenlerden bazıları el sallayınca yanlarına giderek kolaylıklar diledim. İlkokul mezunu bir filozof olarak tanımladığım Derviş Çavuş geldi bu arada. Birbirimize sarıldık, ellerini öptüm. Hal hatır sordu. Lise mezunu olduğumu, önümüzdeki yıl Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi öğrencisi olabileceğimi söyleyince alnımdan öptü bir baba gibi. Ankara'dan, okullardan, nerede ve nasıl kalacağım konularından sonra ''Bana verebileceğin bir iş var mı?'' soruma ''Sana ve kardeşine her zaman verebileceğim bir iş vardır. Sahada (...

Lise mezunu olarak Tarsus

Resim
  30 Haziran 1964 Salı, Tarsus... Ankara Yüksek Öğretmen Okulu Hazırlık Lisesi öğrencilerinin üniversite giriş sınavlarının da sonlandırılması üzerine, bu sabah Hipodrom Caddesi üzerindeki otobüs garajından saat 08;30'da bindiğim otobüs 8 saatlik yolculuktan sonra beni Tarsus'a ulaştırmıştı. Karabucak Okaliptüs Ormanı İşletme Şefliği'nin, Kleopatra Kapısı civarından kalkan, saat 17;00'deki servis arabasına uçucuna yetişmiştim. Direksiyonda hareket saatini bekleyen Mahmut Abi beni görünce arabadan indi. Her zaman olduğu gibi, bu kez de, sarılarak karşıladı. Hal hatır sorduktan sonra ''Hele bir Karabucak İşletme Şefliği'ne ulaşalım. Yetkililerden biri mutlaka vardır, ki hepsi seni ve kardeşini tanır ve severler. Seni Turan Emeksiz Ağaçlama Sahasındaki ailene sağ salim ulaştırırım bugün.'' Dedi. Çok mutlu olmuştum. Teşekkür ettim. Hem Mahmut Abi hem de geçen yıl kullandığı traktörde ''Şoför muavini'' olarak çalıştığım Adem Abi de kerd...

AYÖO Öğrencileri yaz tatilinde

Resim
  29 Haziran 1964 Pazartesi, Ankara... Cumartesi ve Pazar günü gerçekleşen üniversite giriş sınavları maratonu sona erdi nihayet. Herkesin yüzü gülüyor. Çıkan soruların en az yüzde sekseni doğru yanıtlanmış durumda. Dün akşam Yaşar Samyelive Ali Koçyiğit ile sonuçları tartışırken Halil Biga da katıldı aramıza. Ali'nin sonuçları hepimizden daha iyiydi. Öyle olması da doğaldı. İçimizde en disiplinli olan oydu. Sabah kahvaltısı sonrasında kantinde bir araya gelen sıkı dostlar yaz tatilinde neler yapabileceklerini konuştular. Yaşar Samyeli, Ali Koçyiğit'le bir masaya oturmuştum ki yanımıza Halil Biga ile Mehmet Koyuncu da geldi. Mehmet Koyuncu da, Ali Koçyiğit gibi, sürekli ders çalışan bir arkadaşımızdı. Halil Biga, Samyeli ve ben başlangıçta hazırlık lisesini pek ciddiye almamıştık. Öyle ki ben, ilk 3 ay İstanbul'daki öğrencim Ülkü'yü, mektupla öğretim yöntemiyle, ders çalıştırmıştım. Önümüzdeki yıl kesinlikle üniversiteli olacağımıza inancı tam olan beş kişilik gru...

Üniversite giriş sınavlarına hazırız

Resim
26 Haziran 1964 Cuma, Ankara... Ankara Yüksek Öğretmen Okulu (AYÖO) Hazırlık Lisesi müdürlüğünce düzenlenen üniversite hazırlık kursları bugün öğleden sonra sona erdi. Yarın, 27 Haziran Cumartesi günü Matematik, Astronomi, Fizik, Kimya ve Biyoloji bilgilerimiz test edilirken 28 Haziran Pazar günü de Türkçe, Edebiyat, Tarih, Coğrafya ve Felsefe bilgilerimiz test edilecek. Üniversite giriş sınavlarını her üniversite kendi düzenliyor. Henüz merkezi sistem uygulaması yok. Bu oluşum sınavlara girecek öğrencileri zora sokuyor. Sokuyor çünkü Fen ve Mühendislik Bilimlerini Ankara'da, ekonomi ve Hukuk bilgilerini İstanbul üniversitelerinde okumak isteyen bir öğrenci Ankara'da sınava girdikten hemen sonra İstanbul'daki sınava yetişmek zorunda. Bizim için böyle bir sorun yok. Ankara Yüksek Öğretmen Okulu, başta Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi olmak üzere, Dil ve Tarih coğrafya Fakültesi, Orta Doğu teknik Üniversitesi ve Ziraat Fakültesi'ne öğrenci gönderiyor. Hazırlık sını...

AYÖO Üniversite hazırlık kursları

Resim
17 Haziran 1964 Çarşamba, Ankara... Dün İstanbul Zeytinburnu gecekonduların birinde, güneş ışınları yattığımız odanın perdeleri arasından sızarken uyandım. Saatime baktım 06.15'i gösteriyordu. Yanımda yatmakta olan Mustafa Dayım bir taraftan diğer tarafa döndü. Usulca kalkıp, sessizce giyinerek tuvalete gittim. Döndüğümde dayım uyanmıştı. ''Günaydın Mehmet'' dedikten sonra kalktı. Tuvaletten döndüğünde ''Halan da kalkmış, kahvaltı hazırlıyor. Bavulunu hazırla, bir şeylerini unutma. Kahvaltıdan sonra işe giderken seni Sirkeci civarındaki otobüs terminallerinden birinde bırakacağım. Unutmadım yeğenim.'' Dedi. Dayım da giyinip, hazırlandıktan sonra sofrada bizi bekleyen aile bireyleriyle bir araya geldik. Kahvaltı sonrasında, başta halam olmak üzere eniştem ve yeğenim Fatma'ya teşekkür edip vedalaştım. Dayım, küheylanım dediği motorsikletiyle yarım saattte beni sirkeciye bıraktı. Saat 09.15'te kalkan Kamil Koç otobüslerinden biriyle sa...

Lise mezunu olarak İstanbul ziyareti

Resim
16 Haziran 1964 Salı, İstanbul... Günün ışımasıyla birlikte gerinerek uyandım. Doğrularak çevreme baktım, yatakhanede benden başka uyanan yoktu. Sessizce yataktan çıkıp aydınlık pencerelere doğru yürüdüm. Karşımda Millet Caddesi vardı. Birden zamanda geriye, 11 Eylül 1961 pazartesi gününe gittim.  Güllerle sarılı kapıcı kulübesindeki görevliye kendimi tanıttıktan sonra bahçeye girip, anıtsal okulun giriş kapısına doğru yürümüştüm. Çam ağaçlarının, güllerin, okulun kurucusu ile Atatürk büstünün bulunduğu önündeki bahçeden sonra mermer merdivenler, kocaman bir giriş kapısı ve sizi karşılayan kırmızı halılar ve büyük yaldızlı aynalar… Millet Caddesi’nden geçenlerin de hayranlıkla baktığı anıtsal binanın kapısından girince kendimi Osmanlı dönemlerinden birindeki bir sarayda yaşıyormuş gibi hissetmiştim. Bu anıtsal yapıda iki yıl müzik semineri öğrencisi olarak bulunma ayrıcalığını yaratmıştım. Kendimle gurur duydum.  Bir süre daha Millet Caddesi'ni izledikten sonra, bavulumdan...

İstanbul Çapa Öğretmen Okulu misafiri olarak 1964

Resim
15 Haziran 1964 Pazartesi, İstanbul... Bugün sabah kahvaltısından sonra birden, zamanda 2 yıl geriye, İstanbul Çapa Öğretmen Okulu'a gittim. Perili Köşk olarak tanımladığım okulumu, arkadaşlarımı ve öğretmenlerimi özlediğimi hissettim. Her yarım saatte bir kalkan Kamil Koç otobüslerinden birine bindim saat 09:00'da. Yaklaşık 9 saatlik bir yolculuktan sonra, saat 18:00'de Sirkeci Garı civarında otobüsten inip, çevreyi gözden geçirdim. Anadolu ve Trakya'dan gelen bütün şehirlerarası otobüslerin son durağı Sirkeci ve Gar çevresindeki ara sokaklardı. Ara sokaklardan boynuzlu otobüslerin kalktığı Sirkeci Garı Meydanı'na geldim. Bindiğim otobüste içim içime sığmıyordu. Çapa'ya ulaşmak istedim bir an önce. Otobüsten indiğimde, Millet Caddesi'nin karşısına geçerek, 2 yıl okuma şansımı yarattığım Çapa Öğretmen Okulu anıtsal binasına, Perili Köşkümüze, hasret giderircesine uzunca bir süre baktım. İlk kez 11 Eylül 1961 Pazartesi günü böyle bakmıştım bu anıtsal yapıya. ...

AYÖO Hazırlık Lisesi mezunuyum

Resim
13 Haziran 1964 Cumartesi, Ankara... Sevinç ve mutluluktan adeta kanatlandım, uçuyorum. Uçuyorum çünkü üniversiteli olma hayalime bir adım daha yaklaştım. Geçen hafta Hazırlık Lisesi Bitirme sınavları tamamlandı ve sonuçlar bugün açıklandı. Tam da tahmin ettiğim gibi, iyi derece ile AYÖO Hazırlık Lisesi Diploması almaya hak kazandım. Böylece bir hayalim daha, üniversiteli olma hayalim, gerçekleşiyor. Çok mutluyum. Mutluluğumu ''Anı Defterim'' ile paylaşmalıyım. Sakin ve rahatsız edilmeyeceğim bir yer bularak defterimi açıyorum. Birden zamanda geriye, 1951 yılına kadar giderek yazmaya başlıyorum. ***** 24 Nisan 1951'de Bulgaristan Karagözler Köyü'nden, karakışın olduğu bir sabah açık bir kamyon kasasında, Şumnu'ya hareketle başlamıştı Türkiye'ye göç hikayemiz. Aradan geçen 12 yıla ne çok şey sığdırmışız. Titreyerek ve koyunlar gibi birbirimize sokularak 6 saat bekledikten sonra, Şumnu Garı'nda kara tren vagonlarına binmiş, 26 Nisan 1951...

AYÖO Hazırlık Lisesi dönemi bitti

Resim
31 Mayıs 1964 Pazar, Ankara... Geçen hafta, kurtarma yazılı ve sözlüleriyle, 1963-64 Eğitim ve Öğretim yılı fiilen sona erdi. Korkulu rüyam olan Cebir ve Geometri derslerimin ortalaması 8 oldu. Bu demektir ki ''İyi Derece'' ile Lise Diploması alabilecek duruma geldim. Geldim diyorum çünkü henüz hiçbir şey bitmedi. Önümüzdeki hafta bitirme sınavları var. Birinci ve ikinci yarıyıl notlarınız ne olursa olsun, bitirme sınavlarında da geçer not almak zorundasınız. Öyle ki, bitirme sınavları soruları bütün yıl gördüklerimizi kapsayacak biçimde düzenleniyor. Bizim, Lise Bitirme Sınavları dediğimiz uygulama, Osmanlı döneminde “Olgunluk sınavları'' olarak uygulanıyordu. Osmanlı döneminde ilk kez Mektebi Sultani'de (Galatasaray Lisesi'nde) 1869 yılında uygulanmaya başlanmıştı. 1955 yılında olgunluk sınavı yerine lise bitirme sınavları getirildi. Liseyi bitirip de yüksek öğrenim yapmak isteyenlerin akademik olgunluğunu anlamak için düzenlenen ve uygulanan sın...

Ayvaz Gökdemir ve Laiklik Düğümü

Resim
3 Mayıs 1964 Pazar, ÜKD Ankara... Sınavlar, ödevler, etüdler ve derslerden çok bunalmış biri olarak, manevi desteğe ihtiyaç duydum. Sabah kahvaltısından sonra, manevi dünyamız olarak tanımladığımız, Üniversiteliler Kültür Derneği'ne geldim. Geçtiğimiz haftalardaki sohbetlerimizin önemli bir bölümü Din ve Dindarlık kavramları üzerineydi. Bu sohbetlerde ulaştığımız en önemli sonuç, karşılaştığımız problemlere çözüm arayışlarında, ilk başvuru kaynaklarımız Ayetler ve Hadisler olacaktı. Bugünkü sohbet konumuz, İslama aykırı olan ''Laiklik'' kavramı üzerineydi. Toplantı odamızda herkes sıralara oturduktan sonra kürsüde yerini alan Ayvaz Gökdemir, ''Sevgili Din kardeşlerim, ülküdaşlarım, kardeşlerim. Bugünkü sohbet konumuz ''Laiklik Düğümü'' Kafalarınızda bazı soru işaretleri kalmasın diye, önce Hristiyan Batı ülkeleriyle Amerika'da kabul edilmiş olan ''Laiklik'' kevramı üzerinde durmak istiyorum. Batı’da hür düşünce, Kil...